Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 14 Ocak 2008

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Cevher İLHAN

"Alevî açılımı"nın akıbeti



Cumhurbaşkanı Gül'ün altı günlük son Amerika seyahati, Yahudi lobisi kuruluşlarını ziyareti ve Amerikalı yetkililerin, kapalı kapılar ardındaki görüşmelerde "PKK'nın siyasallaştırması" için "siyasî çözüm pazarlıkları"na dair açıklamalarına, "Amerikalılardan akıl almaya ihtiyacımız yok" diye gösterdiği tepkiyle sona erdi.

Amerikalı muhataplarıyla görüşmelerinde bu konuların gündeme gelmediğini belirten Gül'ün, "Bush'la çok faydalı bir görüşme yaptık" ifâdesinin peşinden özellikle "Türkiye'de zaten bunları konuşuyoruz" demesi dikkat çekti.

Ancak Gül'ün teröre karşı "askerî operasyonun yanı sıra siyasî, ekonomik ve sosyal çözümler" cümlesinde yer alan "siyasî çözümler"in ne olduğu daha tam tartışılmadan bu kez Başbakan'ın hafta sonunda "Alevî iftarı"na katılması, gündeme damgasını vurdu.

Dokuz bakan ve kalabalık bir milletvekili topluluğuyla iftara katılan Başbakan, yaptığı konuşmada "Gelin canlar bir olalım" diye seslendi; lâkin iftar daha başlamadan Alevileri böldü, birbirine düşürdü. İşin ilginç yanı, Başbakan'ın iktidar partisi olarak daha önce açıklanan "Alevî açılımı"nın ardından, iftara katılmayanın bir kısım "dedeler"ce "düşkün" ilân edilmesiyle, tartışmalar karşılıklı suçlamalara ve dışlamalara dönüştü.

* * *

Mûtedil olarak bilinen başta Ehl-i Beyt Vakfı olmak üzere çeşitli Alevî dernek ve dergâhlarınca meselenin siyasî arenaya çekilmesine infial gösterildi. İftara "oy alma projesi" olarak tepki gösterildi; AKP'den sonra CHP'nin de el atmasıyla Aleviliğe bir defa daha politika bulaştı; konu tamamen siyasallaştı.

Ancak en çarpıcısı, bu bahaneyle "Alevîliğin Müslümanlık dışı olduğu" şeklindeki yabanî yorumların daha da azdırılması oldu. Maksatlı algılamalar devreye girdi, "cemevlerinin ibâdethâne olması" dayatması yeniden tetiklendi.

İftarda, Başbakan, "hepinizin mâtemini tutmaya geldim" dedi; daha önce "okullarda din dersleri verilmemeli" diyen Çamuroğlu'nun duyurduğu Başbakan'ın "Alevî açılımı"ndan tek kelime bahsedilmedi.

AKP milletvekili Reha Çamuroğlu'nun koordinesiyle Bilkent Otel'deki iftara Alevî vatandaşların yasını yaşamaya giden Başbakan ve hükûmetin, başta cemevlerinin ibâdethâne olarak Diyanet'e bağlanması olmak üzere, dedelere maaş bağlanmasına dair verilen sözlerin akıbeti anlaşılmadı.

Bilindiği gibi, daha önce Diyanet'ten sorumlu Devlet Bakanı Mehmet Aydın, "Müslümanlık üst kimliktir; cami ve mescit haricindeki yerler Müslümanlar için ibâdethâne kabul edilemez" tesbitinde bulunmuştu. Keza Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu, Müslümanlıkta yegâne mâbedin camiler olduğunu, cemevlerinin ibâdethâne olarak açılmasının sözkonusu olmadığını bildirmişti.

Ne var ki, tıpkı başörtüsü yasağı meselesinde olduğu gibi, hükûmetin YÖK ve yasakçıların yasadışı gerekçesine katılarak AİHM'in şaşırtılması gibi, AB'nin de şaşırtılması sonucu Alevileri "dinî azınlık" gösterme komplosu devam ediyor.

Pir Sultan Abdal Vakfı'nın, "Alevîlik ve Bektaşiliği İslâmdan ayrı bir din olarak kabulü" için yaptığı müracaat, bu dehşetli projenin açığa çıkan ucu.

Oysa Alevîliğin İslâm dışına itilmesi, Hıristiyanların kilisesi, Yahudilerin Sinagogu ve Müslümanların camisinin yanı sıra Alevîlerin cemevinin mâbed olarak manipülasyonu, tıpkı Pakistan'daki "Şîi-Sünnî" maskesindeki fitne ve çatışma gibi, Türkiye'de de "büyük Ortadoğu projesi" çerçevesinde "Alevî-Sünnî ayrımı" üzerine fitne ve ifsadı kışkırtmaktır.

Aynen "Osmanlı-Safevî" kavgası gibi, yeniden bir kargaşa ve kavgaya zemin hazırlama desîsesidir. İslâm coğrafyasında, etnik farklılıkların kışkırtılmasına ilâve olarak, mezhebî ihtilâfları körüklemekle halkları birbirine düşürmek; güçlü bir ülke bırakmayıp ufacık güçsüz devletlere bölme ve parçalama senaryosudur.

* * *

Ve ne yazık ki hükûmet, Aleviliğin İslâm dairesinin içinde olduğunu, Alevîlerin Müslüman olduğunu Diyanet'in raporları ve dinî, tarihî sosyolojik delillere dayanarak AB'ye bildirmek yerine,"Alevîlere özgürlük" propagandasında Alevîleri "dinî azınlık" gibi lanse edilmesi plânına âlet olma zaafı içinde.

Türkiye'deki gayr-ı müslimlerin sâdece "dinî azınlık" olarak kabul edildiğini, Alevîlerin "dinî azınlık" değil, yüzde doksandokuzu Müslüman olan büyük çoğunluktan olduklarını iletmiyor; "Alevîleri Müslümanlıktan ayırma oyunu"na geliyor.

Bu vaziyet, Başbakan'ın dediği gibi "acıyı bal eylemek" değil, bala zehir katmaktır. Bu ülkede bin senedir birlikte yaşayan, aynı inanç, tarih ve kültürle kaynaşan Alevî ve Sünnî birliğini ve kardeşliğini zehirlemektir. Sahi AKP'nin "Alevî açılımı"nın akıbeti ne oldu? Başbakan'ın Bilkent Otel'deki "Muharrem iftarı"na katılması, salt bir jest mi, yoksa Çamuroğlu'nun daha önce sözünü ettiği "açılımlar" duruyor mu?

Alevîlere her türlü devlet desteği yapılabilir. Cemvelerinin "dergâh statüsü"nde açılabilmesine yasal imkân tanınabilir. Ancak, camilere alternatif olarak cemevlerinin "ibâdethâne" olarak açılması, Müslümanlığın temeline dinamit sokmaktır. Fitneyi alevlendirmektir.

Aman dikkat.

14.01.2008

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (12.01.2008) - Ziyaret soruları

  (11.01.2008) - Hangi "barış projesi"?

  (10.01.2008) - "İşbirliği"nin bedeli

  (09.01.2008) - Hükümetin gündemi dağınık

  (08.01.2008) - Gül'ün ABD ziyareti

  (07.01.2008) - Demokrat Parti alternatifi

  (06.01.2008) - DP'de büyük kongre fırsatı...

  (05.01.2008) - Demokrat Parti

  (04.01.2008) - 2007; "zulüm projeleri"

  (03.01.2008) - 2008 demokratikleşme yılı olmalı.

 

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdurrahman ŞEN

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Davut ŞAHİN

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Gökçe OK

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hülya KARTAL

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Hüseyin YILMAZ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  Kemal BENEK

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mahmut NEDİM

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Murat ÇİFTKAYA

  Mustafa ÖZCAN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Nurettin HUYUT

  Raşit YÜCEL

  Rifat OKYAY

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet Bayri FİDAN

  Sami CEBECİ

  Sena DEMİR

  Serdar MURAT

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin Uçal ABDULLAH

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Zeynep GÜVENÇ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT


 Son Dakika Haberleri