Nazım Bey:
*"Yirmi Sekizinci Mektubun Dördüncü Nüktesinde geçen mahşerde diriliş keyfiyeti hakkındaki soru ve cevabı izah eder misiniz?"
Yirmi Sekizinci Mektubun Dördüncü Nüktesinde mahşerle ilgili sorulan sorulardan birine Bedîüzzaman Hazretlerinin verdiği bir cevap vardır ki, bütün dikkatimizi Kur'ân üzerinde yoğunlaştırıyor. Soru şöyledir: "Peygamber Efendimiz'i (asm) şefaat için nasıl bulacağız? Mahşerden sonra ulaşmamız gereken Cennet için bize kim yol gösterecek? Cennet ehlinin ve Cehennem ehlinin elbiseleri nasıl olacak?"
Bedîüzzaman bu soruları cevaplarken birçok âyetin ve hadisin de tefsirini yapar. Buna göre, mahşerden sonra ulaşmamız gereken Cennet için bize Kur'ân yol gösterecektir. Ve Peygamber Efendimiz'i (asm) şefaat için inşallah Kur'ân'ın delâletiyle bulacağız. Zîrâ rehberimiz Kur'ân'dır. Kılavuzumuz Kur'ân'dır. Kitabımız Kur'ân'dır. Kur'ân, Kur'ân'ın nuru altına girenlere mahşerden sonra inşallah Cennet'e giden yolu gösterecektir. Çünkü Kur'ân kendisini mü'minler için büyük bir rehber ve yol gösterici ilân ediyor.1
Bu yorumlara kuvvet veren âyet ve hadislerden bir kaçı şöyledir: *"Elif lâm mim. Şu yüce kitap ki, onda asla şüphe yoktur. O, Allah'ın emir ve yasaklarına karşı gelmekten sakınanlar için bir yol göstericidir."2 *"İman eden, güzel işler yapan ve Rablerinden hakkın tâ kendisi olarak Muhammed'e indirilmiş olana inananların ise Allah günahlarını örtmüş ve onlara dünyada ve âhirette muvaffakiyet vermiştir."3
Mahşerde şefaat için Resûlullah'ı (asm) nasıl bulacağımızı Enes bin Malik'ten (ra) dinleyelim: "Resûlullah'tan (asm) kıyamet gününde bana şefaat etmesini istedim. 'Ederim' buyurdu. "Ya Resûlallah, sizi nerede arayayım?" dedim. "Beni ilk arayacağın zaman sırat üzerinde ara!" buyurdu. "Şayet sırat üzerinde sizi bulamazsam?" dedim. "O zaman beni amel terazisinin yanında ara" buyurdu. "Terazinin yanında da sizi bulamazsam?" dedim. "O zaman beni havuzun yanında ara! Ben bu üç yerden şaşmam!" buyurdu.4
Dünyada hakikat rehberimiz olan Kur'ân'ın, âhirette Resûlullah'ın (asm) şefaati için ve Allah'ın mağfireti için bize inşallah yol göstereceğinden şüphe etmememiz gerekir. İşte Peygamber Efendimiz'in (asm) müjdeli haberleri:
* "Kur'ân şefaat edicidir. Şefaati kabul edilendir. Şereflidir. Tasdik edicidir. Kim onu rehber edinirse, O'nu Cennete götürür. Kim de onu arkasına atacak olursa, O'nu Cehenneme gönderir."5
* "Kıyamet günü Kur'ân'ın şefaat ettiği kimse kurtulur. Çünkü Kur'ân'ın şefaati Cehenneme girmeye manidir. O'ndan başkasının şefaati ise azabın vukuundan sonra kurtarıcıdır."6
* "Allah katında Kur'ân'dan daha faziletli bir şefaatçi yoktur. Ne bir Peygamber, ne bir melek ve ne de O'ndan başkası!"7
* "Kim Kur'ân okur ve onunla gereği gibi amel ederse, kıyâmet gününde onun annesine ve babasına ışığı dünyadaki güneş ışığından daha parlak ve daha güzel bir taç giydirilir. Kur'ân ile amel etmeyi ne zannediyorsunuz?"8
* "Kıyamet günü Kur'ân gelir: "Ya Rabbi! Bu Kur'ân ehlini süsle!" der. Hemen o keramet tacını giyer. Sonra Kur'ân, "Ya Rabbi! O'na nimetini artır!" der. O da keramet elbisesini giyer. Sonra Kur'ân: "Yâ Rabbi! Bundan razı ol!" der. Allah ondan razı olur. Sonra O'na: "Oku da yüksel!" denilir. Ve her âyette bir kat sevap artırılır."9
"Kur'ân, Allah'tan başka her şeyden faziletlidir. Kur'ân'ın diğer kelâma olan üstünlüğü, Allah'ın yarattıklarına olan üstünlüğü gibidir."10
Bu âyet ve hadislerden anlıyoruz ki, biz Kur'ân'ı ne derece hayatımızda kendimize rehber edinirsek, dünyanın her türlü çıkmaz yollarında da, âhiretin her türlü sıkıntılarında da Kur'ân'ın o derece elimizden tutmasını kolaylaştırmış olacağız. Cennet ehlinin ve Cehennem ehlinin elbiselerinin nasıl olacağı konusunu inşallah yarın ele alalım.
Dipnotlar:
1- Mektûbât, s. 373; 2- Bakara Sûresi: 1,2; 3- Muhammed Sûresi: 2; 4- Tirmizî, Kıyâmetin Sıfatı, 9; 5- Keşfü'l-Hafâ, 2/94. 6- Muhammed Mekkî, Nihâyetü'l-Kavli'l-Müfîd, 251; 7-İhyâ, 1/281; 8- Ebû Dâvud, 1/355. 9- Şerhu Sahihi't-Tirmizî, 1/37 10- Şerhu Sahihi't-Tirmizî, 11/47
14.01.2008
E-Posta:
[email protected]
|