Yeni yıla girmek ile günler değişmiyor, aylar değişmiyor, yollar değişmiyor, mevsimler değişmiyor, insan değişmiyor, hayatın şartları değişmiyor, ölüm değişmiyor. İnsanın acizliği ve fakirliği değişmiyor.
Bazılarına göre, yeni bir ümidin başlangıcı. Bazıları da "Gün ola harman ola" misâli pek böyle şeyleri de umursamıyor.
İnsan bu... Doğuyor, yaşıyor ve ölüyor.
Yeni yıla girerken bir kısım insanlar da çılgıncasına eğleniyor, taşkınlaşıyor, hırçınlaşıyor.
Sabah yeni güne ve yeni yıla girerken yatağından kalkıyor ki, hayat yine aynı, güneş aynı anda doğmuş, mevsim yine kış, soğuklar yine aynı ölçüde vazifesine devam ediyor.
Hayat ağacımızdan bir yaprak daha düşüyor.
Ömür artmıyor, ömür azalıyor. En dehşetli ölüm, hatırımıza geliyor.
Kazanmak veya kaybetmek dâvâmızı anlatıyoruz.
Kaybettiğimiz şeyin telâfisi yok. Cehennem öylesine heyecana geliyor ki, neredeyse patlayacak bir hâl alıyor, kaynıyor.
Hayatın hiçbir şakası yok.
Dünya da öyle... Kimi ona "yalan" diyor. Oysa dünyanın hiçbir yalanı yok. Ona "Fani Dünya" demek daha anlamlı.
Hergün bir melâike şöyle söylüyor:
"Ölmek için dünyaya geliyorsunuz, harap olmak için binalar yapıyorsunuz." Hadiste Peygamberimiz (asm) böyle buyuruyor.
Bu, binaların ve hânelerin yapılmasının yanlışlığını değil, faniliğini hatıra getiriyor.
Yeni yıl yeni olayları getirecek. İyi ki nelerin geleceğini bilmiyoruz.
Benazir Butto heyecan içinde seçim meydanlarında nutuk atarken, vicdansızca ve alçakça öldürüldü. Nereden bilecekti ki 2007'nin son günlerinde öleceğini?
Ya bizler? Ne zaman, nerede, nasıl ve hangi olaylar ve sevinçler ile karşı karşıya geleceğiz?
2008, dileriz ki insanlığın gerçek mutluluk ve saadetine vesile olabilecek olaylar ile dolu dolu geçsin.
Bitsin artık ayrılıklar. Bitsin zulümler, bitsin hicranlar, bitsin ıztıraplar... Bütün nefret ve hissiyâtın çapraşık gaddarlıkları...
Muhabbet devam etsin.
Yeni yıl bu mânâda huzurlar getirsin inşallah.
03.01.2008
E-Posta:
[email protected]
|