Dünkü gazetelerin bir kısmı, yılbaşı gecesi Taksim'de yaşanan bir 'taciz' haberi manşetiyle yayınlandı. "Yılbaşında yüz karası sahneler" ya da "Bir Taksim klasiği" başlıkla haberlerde, 'şehir magandaları'nın yüzlerce kişinin gözü önünde kadınları taciz ettiği belirtiliyordu. (Bkz.: Star ve Hürriyet, 2 Ocak 2007)
Görmeyenlere 'şaka' gelecek, ama haberler doğru ise; 100 kişiye yakın 'tacizci grup'un tacizden kaçıp nöbetçi eczaneye sığınan kadınlar, tacizcilerden yine de kurtulamamış. Eczane sahibinin kepenkleri kapatması bile işe yaramamış ve neticede polis hadiseye el koymuş, tacize uğrayan kişiyi alıp başka bir yere götürmüş...
Cemiyetin temeli sarsılmaya yüz tutuğu için, zaman zaman taciz olaylarına rastlamak mümkün oluyor. Ancak, bu şekilde 'toplu tacizciler' diyebileceğimiz hadise, son birkaç yıldır meydana geliyor. Tabiî ki çok çirkin ve utanç veren bir durum. Hatta 'çirkin' tabiri bile bu kötülüğü anlatmak için yetmeyebilir. Fakat, asıl tartışılması gereken konu unutuluyor gibi...
Ortada bir 'tacizci grup' var. Peki bu grup ya da gruplar nasıl meydana geldi? Kimler bu 'tacizci'leri fikren besleyip teşvik etti ve büyüttü? Asıl konuşulması gereken konu bu değil midir?
Medyanın, geçmişte de bu konularda iyi imtihan vermediği ortada. Bu bakımdan, Taksim'deki hadise 'medya magandaları'nın teşvikiyle bile olmuş olabilir. İşin aslını; konuyu inceleyen 'uzmanlar' bilir, ama bu ihtimali de düşünmek gerekir.
Şahit olduğumuz çelişkilerden biri de 'sigara'nın düşman ilan edildiği bir yerde; alkollü içkilerin 'dost' gibi sunuluyor olmasıdır. Bakınız, sigara içimine karşı tedbirler alınmaya çalışılıyor. Peki, aynı hassatiyet alkollü içkiler için niçin gösterilmiyor? Alkollü içkiler, en az sigara kadar sağlığa ve huzura zararlı değil midir? Türkiye bu çelişkiyi yaşamamalı, alkollü içki muhibleri bu konuyu bir daha düşünmeli...
Taksim'deki hadisede muhtemelen taciz eylemine katılanların bir kısmı da 'sarhoş'tu. Tacize maruz kalan da sarhoş olabilir. Çünkü alkollü içki içmek, hele hele bunu yılbaşı 'kutlamaları'nda yapmak açıkça teşvik ediliyor. Taksim'deki taciz hadisesinden 'utanan' medya, niçin alkollü içkileri tüketmeyi teşvik ediyor? Meselâ, geçmişte yapıldığı gibi, yakın zamanda da bir gazete alkollü içkileri teşvik anlamına gelen 'özel ek' verdi. (Bkz. Hürriyet, "Şerefe" eki, 25 Aralık 2007) Bir yandan bu ekleri verip, 'alkollü içki için' demek; öte yandan da 'sarhoş'ların sebep olduğu 'taciz'leri kınamak mümkün müdür?
Medya vasıtaları bu konuda kabahatlidir, ama kabahatin büyüğü hükümettedir. Gazetelerde sigara reklamları yapılamazken, içki reklamları hızla devam ediyor. Sigara zararlı da, alkollü içkiler faydalı mı? Bu yanlışa hükümet dur demezse, kim dur diyecek? TBMM 'Sağlık Komisyonu' bu konuyu gündemine almayı düşünmez mi?
'Taciz'cilere tabiî ki kızalım ve onları kınayalım. Ama ondan önce, yayınları ve tavırlarıyla tacizcilere gizli ya da açık destek verenleri de görelim.
03.01.2008
E-Posta:
[email protected]
|