Faruk ÇAKIR |
|
Ah Kırım’ım, ah Kırım’ım! |
AKMESCİD/KIRIM – Kurban Bayramını Kırım’daki Müslümanlarla birlikte idrak etmek nasip oldu. İHH’nın Kırım’daki “kurban yardımları” çalışmasını yerinde görmek üzere Ukrayna’dayız. Kırım deyince, hâliyle akla ‘Kırım Tatarları’ geliyor. Kırım, Tatarların ‘öz vatanı’; ama çoğu, yıllar önce bu diyarlardan sürülmüş ve ancak Sovyetlerin dağılmasından sonra yavaş yavaş ‘öz vatanlarına’ dönmeye başlamışlar. Başta Bahçesaray olmak üzere Akmescid ve diğer illerde de camiler var ve Müslümanlar inançlarının gereğini yerine getirmek istiyorlar. Geçmiş yıllara nisbetle dinî hayat daha canlı olsa da, sıkıntılar bitmiş değil. Kırım’daki asıl problem, nüfus azlığı. 48 milyonluk Ukrayna’da resmî rakamlara göre 300 bin, Müslüman Kırım Tatarlarına göre 500 bin Müslüman yaşıyor. Elbette bu nüfus, 48 milyonluk ülkeye göre çok az ve “etkili” olmaları da çok zor. Ama onlar inançlı ve kararlı. Nasip oldu, Kurban Bayramını “Gözlev” şehrindeki “Mimar Sinan”ın yaptırdığı “Kebir Camii”nde kıldık. Caminin genç imamı Türkçe olarak vaaz verdi. Dikkatimizi çeken bir nokta ise, nisbeten yaşlıların, yani “dede”lerin Türkçe’yi daha iyi konuşmasıydı. Her halde genç nesil okullarda Rusça eğitim aldığı için Türkçeyi daha az biliyor. Bunun yanında, okumak için çok sayıda Müslüman Kırım gencinin Türkiye’ye geldiğine ve okullardan mezun olunca Kırım’a döndüklerine de şahit olduk. Haliyle onlar Türkçe konuşuyor ve İslâma güzel bir örnek olmaya çalışıyorlar. Kırımlılar çok dertli. Hâlâ 1944 yılındaki mecburî göçün sancılarını çekiyorlar. İnşâallah Kırım da tam anlamıyla huzura kavuşur. Duâ edelim… 20.11.2010 E-Posta: [email protected] |