31 Ağustos 2010 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Gün Gün Tarih
Dergilerimiz

Süleyman KÖSMENE

Fıtır sadakası üzerine


A+ | A-

Abdurrahman Bey: “Fıtır sadakası ne demektir? Hükmü nedir? Ne zaman verilir? Ne kadar verilir? Ramazan ayında fıtır sadakası vermenin hikmeti nedir?”

Ramazan ayında Cenâb-ı Hakk’ın maddî-manevî rahmeti ve bereketi yağmur gibi üstümüzde.

Beklediğimiz berekete denk, bizim de gönlümüz cömert olmalı. Elimiz hayra açık olmalı. İmam-ı Azam’ın, “Hayırda israf olmaz; israfta da hayır olmaz” sözünü en fazla yaşayacağımız ve idrak edeceğimiz bir ayın içerisindeyiz.

Resûlullah Efendimiz (asm) insanların en cömerti idi. Ramazan ayında Cebrail (as) ile karşılaştıkları zamanlarda ise, cömertlikte bir derya kesilirdi. Öyle ki, Cebrail (as) her akşam gelirdi ve Resul-i Ekrem (asm) ile karşılıklı Kur’ân okurlardı. Böyle zamanlarda Allah Resulü (asm), rahmet yüklü bulutlardan daha cömert olurdu.

Resûlullah (asm) buyurur ki: “Sadaka malı noksanlaştırmaz. Allah, bir kulunun afta hissesini ziyade kılarsa, onun izzetini de artırır. Allah için tevazu gösteren bir ferdi, Aziz ve Celil olan Allah muhakkak yükseltir.”

Vermekle kaybetmeyiz. Bize veren Rabb’imizin rızasını tahsil etmek vermemize bağlı olduğu gibi, âhiretteki servetimiz ve zenginliğimiz de vermemize bağlı. Hatta vermekle düpedüz, âhiretteki kendimizi gözetmiş oluyoruz.

Gücümüzü aşan bir şey veremeyiz hiç şüphesiz. Ancak kendi çapımızda kucak açabileceğimiz, elinden tutabileceğimiz, gönlünü alabileceğimiz, sevindirebileceğimiz Allah kulu muhakkak düşer payımıza.

Payımıza düşeni baş tâcı yapabilirsek, Allah’ın taksim ve takdirine rızâ gösterebilirsek, Cenâb-ı Feyyâz-ı Mutlak’ın bizimle fakrımıza göre değil, Kendi Gınâsına göre muâmele yapmasına istihkak kazanmış olmaz mıyız?

Cömertlikten bahsedilir de, şu hadîs hatırlanmaz mı? Peygamber Efendimiz (asm) buyurdu ki: “Kim bir oruçluya iftar ettirirse, kendisine oruçlunun sevabının bir misli vardır. Bununla beraber oruçlunun sevabından bir şey eksilmez.”

Fıtır veya fıtra, “yaratılış” demektir. Fıtır Sadakası ise, Ramazan Bayramına kavuşan ve aslî ihtiyaçları dışında belli bir miktar mala sahip olan Müslümanların kendileri ve velâyetleri altında bulunan kimseler için yerine getirmekle yükümlü oldukları mâlî bir ibâdettir, bir yaratılış sadakasıdır. Vaciptir. Kişi başına konmuş bir malî ibadet olması cihetiyle baş-göz ve beden zekâtı da denmektedir.

Fıtır Sadakası orucun kabulüne ve kabir azabından kurtulmaya vesiledir. Ayrıca Ramazan ayı içerisinde yapılan hata ve kusurlara da bir kefarettir. Resûlullah Efendimiz’in (asm) oruçlunun boş, çirkin ve kötü sözlerinin günahından arınması ve fakirlere bir azık olması için fıtır sadakasını emrettiğini İbn-i Abbas (ra) rivayet eder.

Fıtır Sadakasını, aslî ihtiyaçları dışında nisap miktarı mala sahip olan herkes vermekle mükelleftir. Bu malın üzerinden zekâtta olduğu gibi bir yıl geçmesi şart değildir. Bayram namazından hemen önce nisap miktarı mala kavuşan bir kimse Fıtır Sadakasını vermekle mükellef olur.

Nisap ölçülerine sahip olmayan fakir Müslümanlar da Fıtır Sadakasını verebilirler. Peygamber Efendimiz (asm) şöyle buyurmuştur: “Allah zenginlerin malını fıtır sadakasıyla temizler. Fakirler ise verdikleri zaman Allah fazlasıyla yerini doldurur.”

Özürleri olsun olmasın, oruç tutmayan kimseler de fıtır sadakası vermekle mükelleftirler.

Fıtır sadakası kendilerine zekât verilebilecek kimselere verilir.

Bir fitre ancak bir kimseye verilir. Fakire fitre verirken, bunun fitre olduğu söylenmese de olur. İçinden fitre niyetiyle vermesi kâfidir.

Fıtır sadakasının verilme zamanı, dört mezhebin umumî ve ortak görüşüne göre, Ramazan Bayramının bir veya iki gün öncesi ile Ramazan Bayram Namazı arasıdır. Hanefîler ve Şafiîlerce yaygın görüşe göre ise, fıtır sadakası Ramazan ayı içerisinde de verilebilir. Yoksulların ihtiyaçlarını bir an önce giderebilmeleri için uygun zaman dilimi ve uygun ortam bulunduktan sonra hemen vermek en tavsiye edilen şeklidir.

Fıtır Sadakası bayramdan sonraya kadar verilmemiş ise, zimmetten düşmez; zimmeti devam eder ve ilk fırsatta kazâen verilmesi gerekir. Ancak fitreyi bayramdan sonraya bırakmak günahtır.

Fıtır sadakasını herkes bizzat kendisi verebileceği gibi, aile fertleri namına aile reisi de verebilir. Bayram gecesi doğan çocuğun fitresini de, aile reisi vermelidir.

Fitrede esas olan, bir fakirin bir günlük yiyeceğini temin etmektir. Fitre miktarı kişi başına buğdaydan takriben bir buçuk kilogram; arpa, kuru üzüm ve hurmadan üç kilogram üzerinden hesap edilir. Günümüzde ekonomik değerlerin çok değişmesi nedeniyle, eğer bu miktarlar veya bunların parasal karşılıkları bir fakiri bir günlük doyurmaya kâfi değilse takviye yapılmalı ve artırılmalıdır.

Fıtır sadakası için Diyanetin belirlediği rakam günümüz itibariyle bir kişi için asgarî yaklaşık yedi liradır. İmkânı yerinde olanlar bu rakamın üzerine çıkabilirlerse, daha faziletli ve daha makbul olacağı şüphe götürmez.

Böyle sevinç ve rahmet günlerinde fakirleri ve ihtiyaç sahiplerini el avuç açmaktan kurtarmak, onların günlük yiyeceklerini, verilecek fitrelerle kâmilen temin etmek hiç şüphesiz büyük bir himmet ve gayrettir.

31.08.2010

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (30.08.2010) - İtikâf günlerindeyiz

  (29.08.2010) - Kötü sözlerle melekleri kaçırmayalım

  (28.08.2010) - Ramazan ayında günahların bağışlanması

  (27.08.2010) - Sandalyede namaz

  (26.08.2010) - Günahlar nasıl yanar?

  (25.08.2010) - Zor, ama müjdeli ölümler

  (24.08.2010) - Pakistan’a yardım ve bir teravih hatırlatması

  (23.08.2010) - Bir Ramazan sünneti: Teravih namazı (2)

  (22.08.2010) - Bir Ramazan sünneti: Teravih namazı – 1

  (21.08.2010) - Sevad-ı Azam üzerine...


Son Dakika Haberleri

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdullah ERAÇIKBAŞ

  Abdullah ŞAHİN

  Ahmet ARICAN

  Ahmet BATTAL

  Ahmet DURSUN

  Ahmet ÖZDEMİR

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Ali Rıza AYDIN

  Atike ÖZER

  Baki ÇİMİÇ

  Banu YAŞAR

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Gökçe OK

  Gültekin AVCI

  H. Hüseyin KEMAL

  H.İbrahim CAN

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Hakan YILMAZ

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Mehmet YAŞAR

  Mehtap YILDIRIM

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Muzaffer KARAHİSAR

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Osman ZENGİN

  Raşit YÜCEL

  Recep TAŞCI

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Said HAFIZOĞLU

  Saliha FERŞADOĞLU

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Umut YAVUZ

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin YAŞAR

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İbrahim KAYGUSUZ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu
Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.