17 Mart 2010 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR Mobil İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Gün Gün Tarih
Dergilerimiz

Kazım GÜLEÇYÜZ

Başbuğ’un ikilemi


A+ | A-

Ergenekon sanıkları Eruygur’la Tolon’a Kandıra Cezaevindeyken Genelkurmay adına yapılan ziyaret, silâh arkadaşlığının getirdiği vefa duygusuyla açıklanmıştı.

Ardından, Eruygur’un başına gelen esrarengiz “kaza” neticesinde GATA’ya sevki ve sağlık gerekçesiyle tahliyesi geldi. Ve onu, Tolon’un da aynı prosedürü takiben serbest bırakılması izledi.

Şimdi de, son gözaltı, tutuklama ve yargılama kararları sonrasında benzer mesajlar veriliyor.

Org. Başbuğ, özel olarak karargâha çağırıp röportaj verdiği Fikret Bila’ya “Bizde silâh arkadaşlığı mezara kadar sürer” diyor. (Milliyet, 14.3.10)

Ertesi gün aynı usulle Enis Berberoğlu’na verdiği mülâkatta bu mesajı, Erzincan iddianamesinde bir numaralı sanık olarak gösterilen 3. Ordu Komutanı için somutlaştırarak tamamlıyor:

“Org. Berk’in arkasındayız.” (Hürriyet, 15.3.10)

Elbette ki, ceza hukukunun en temel ilkelerinden biri olan masumiyet karinesi gereğince, hiç kimse, hakkındaki suç isnadı yargı kararıyla ispatlanmadıkça suçlu ilân edilemez. Bu, mâlûm iddiaların muhatabı komutanlar için de geçerli.

Ama yargıya intikal etmiş ve sonucuna ancak mahkemenin karar verebileceği ciddî iddialar söz konusu ise, bunlar yokmuş gibi de davranılamaz.

Onun için, sivil bürokrasideki benzer durumlarda, hattâ çok daha “sıradan” iddialarda, muhatap durumundaki kişi, “soruşturmanın selâmeti” gerekçesiyle, tahkikat tamamlanıncaya kadar açığa alınır. Ve çıkacak neticeye göre ya görevine iade edilir, ya da yargı süreci devam eder.

Ama bu teamül, askerî cenahta işlemiyor.

Faili meçhul cinayetler dâvâsında tutuklu olarak yargılanan Kayseri Jandarma Komutanı da; Erzincan soruşturması kapsamında tutuklanan dört ilin jandarma komutanları da; yine Erzincan iddianamesinde bir numaralı sanık olarak gösterilen 3. Ordu Komutanı da hâlâ görevde...

Dahası, Genelkurmay adına bu komutanlara alenen destek mesajları veriliyor. Ve kendisini adeta mahkemenin yerine koyan tavırlar sergileniyor. En azından, yargılama sürecinde hakimlere baskı ve müdahale olarak algılanmaya son derece açık, elverişli ve iddialı sözler sarf ediliyor.

Kurum adına, hele önemli üst düzey görevlerde bulunan elemanlarına sahip çıkma psikolojisi bir yere kadar anlaşılabilir ve mazur görülebilir.

Ancak söz konusu personel hakkında yargıya intikal etmiş ciddî iddialar söz konusu ise, buna rağmen bu sahiplenme tavrının ısrarla devam ettirilmesi, hem yargı sürecine zarar verir, hem de bizzat Başbuğ’un “Demokratik hukuk devleti ilkeleriyle bağdaşmayan personeli barındırmam” taahhüdüyle çelişen bir durum ortaya çıkarır.

Bu tür açıklamalarla, kuvvet komutanlığı yapmış olanlar dahil, generallerin gözaltına alınıp tutuklanmasının, TSK içerisinde olup da böyle şeyleri başkalarına yapmakta hiçbir beis görmezken kendilerine yapılmasına alışık olmayan ve eski alışkanlıklarından hâlâ vazgeçemeyen mâlûm kesimlerde biriktirdiği tepki ve infiali yatıştırıp “gaz alma” amacı güdülüyor olabilir mi?

Olabilir. Nitekim Ergenekon sürecinde, Tolon başta olmak üzere bazı isimlere izafeten gündeme gelen ses kayıtlarında, Hilmi Özkök de, İlker Başbuğ da “Bize sahip çıkmıyor” temelinde çok ağır, hattâ hakaretamiz ifadelerle suçlanıyordu.

Başbuğ’un yargıya müdahale şeklinde algılanmaya müsait söylemleri onları yatıştırmaya yarıyor mu, bilmiyoruz. Ve işin gerçeği, sanmıyoruz.

Çünkü Başbuğ bir taraftan bunları söylüyor; diğer taraftan gözaltı, tutuklama ve yargılamalar devam ediyor; yani söylemle fiilî işleyiş örtüşmüyor. Bunun ortaya çıkardığı ikilem ise Başbuğ’u “iki arada bir derede” konumuna sokuyor.

Cuntacı ekibi memnun edemezken, kamuoyuna “Onları koruyor” izlenimi vermek suretiyle hem ordunun imajını biraz daha zedeliyor, hem de demokratik hukuk devletine gölge düşürüyor.

Tutuklama ve tahliyelerin pazarlıkla gerçekleştiği iddiaları ise bu gölgeyi iyice koyulaştırıyor.




"HABERDE DOĞRULUK, YORUMDA İSABET"
www.sentezhaber.com

17.03.2010

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Geri


Önceki Yazıları

  (16.03.2010) - Kısır döngü

  (14.03.2010) - Yeni ibret dersleri

  (13.03.2010) - AB’siz demokrasi?

  (12.03.2010) - Atatürk vizyonu mu?

  (11.03.2010) - Osmanlılık ve Atatürk

  (10.03.2010) - Deprem ve ötesi

  (09.03.2010) - Zelzele

  (07.03.2010) - Endişe-i istikbal

  (06.03.2010) - Sona doğru

  (05.03.2010) - Çatışma, uyum, teslimiyet

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdullah ERAÇIKBAŞ

  Abdullah ŞAHİN

  Ahmet ARICAN

  Ahmet DURSUN

  Ahmet ÖZDEMİR

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Ali Rıza AYDIN

  Atike ÖZER

  Baki ÇİMİÇ

  Banu YAŞAR

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Gökçe OK

  Gültekin AVCI

  H. Hüseyin KEMAL

  H.İbrahim CAN

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Mehtap YILDIRIM

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Muzaffer KARAHİSAR

  Nejat EREN

  Nurullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Osman ZENGİN

  Raşit YÜCEL

  Recep TAŞCI

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Said HAFIZOĞLU

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Umut YAVUZ

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin YAŞAR

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İbrahim KAYGUSUZ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu

Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.
Kurumsal Linkler: Risale-i Nur Kongresi - Bediüzzaman Haftası - Risale-i Nur Enstitüsü - Yeni Asya Vakfı - Demokrasi100 - Yeni Asya Gazetesi - YASEM - Bizim Radyo
Sentez Haber - Yeni Asya Neşriyat - Yeni Asya Takvim oktay usta yemek tarifleri Köprü Dergisi - Bizim Aile - Can Kardeş - Genç Yaklaşım - Yeni Asya 40. Yıl