06 Mart 2010 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR Mobil İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Gün Gün Tarih
Dergilerimiz

Kazım GÜLEÇYÜZ

Sona doğru


A+ | A-

27 Mayıs’tan 12 Eylül’e, klasik darbelerin ortak gerekçelerinden biri, ülkenin kardeş kavgasına sürüklendiği, toplumun kamplara bölündüğü ve bu bölünmenin devlet kurumlarına dahi yansıdığı iddiası idi.

“Solcu-sağcı; devrimci-ülkücü; laik-dinci” gibi yaftalar, iddianın dayanağı olarak gösteriliyordu.

Özellikle 12 Eylül öncesindeki tablo, ihtilâlcilerin temel karakteri olan “mübalâğacı ve aşırı abartılı” söylemlerle, şöyle tasvir edilmekteydi:

Sağ-sol kavgaları öğrencileri, öğretmenleri, işçileri ve hattâ polisleri kamplara ayırdı; bu kutuplaşma, her birini temsil için kurulup birbiriyle amansız mücadeleye girişen dernek, sendika v.b. oluşumların çatısı altında iyice kızıştı:

Devrimci gençlik-ülkücü gençlik...

Devrimci sendika-milliyetçi sendika...

Devrimci öğretmen-milliyetçi öğretmen...

Devrimci polis-milliyetçi polis...

Devrimciliğin de, milliyetçiliğin de altıokun iki ayrı umdesi olup, Kemalizm ortak paydasında buluşan “ruh ikizleri” olmaları bir tarafa; bilâhare ortaya çıkan kuvvetli ipuçları, sabah sağcılara sıkılan kurşunlarla akşam solcuları hedef alan kurşunların aynı silâhtan çıktığını ortaya koydu.

İşin bir başka ilginç boyutu, ihtilâllerin gerek devrimcilik, gerekse milliyetçilik adına sahneye çıkan cereyanları Atatürkçülükten sapma olarak gören zihniyet tarafından gerçekleştirilmesiydi.

Ergenekon sürecinde ortaya çıkan bilgi, belge ve bulgular ise, kızılelma koalisyonu ve yeniden kuva-yı milliye adı altında oluşturulan beraberliklerin, demokratik hukuk devletini hedef alan illegal faaliyetlere zemin hazırladığını gösterdi.

Bir tarafta, kendisini merkeze koyan Atatürkçülük... Diğer tarafta, yine Atatürkçülük adına devrimcilik veya milliyetçilik yapıp da, resmî Kemalizm tarafından kâh reddedilip dışlanan, kâh şartlar gerektirdiğinde sahiplenilip kullanılan cereyanlar... Ve bu karmaşık, girift, değişken ilişkiler ağının, demokrasiyi tahripteki ortaklığı...

Türkiye yıllarca bu kısır döngü içinde yaşadı.

Son dönemde ise, devrimci-ülkücü kamplaşması varken de mevcut olan, ama o zamanların konjonktüründe gölgede ve tâlî bir unsur olarak kalan “dinci” cereyanın öne çıktığı gözleniyor.

Bir tarafıyla milliyetçi damardan da beslenen, ama esas itibarıyla dini bir iktidar ideolojisine dönüştürerek siyaset mücadelesinde arz-ı endam eden bu akımın parti veya kadrolaşma ya da ticaret yahut STK’lar gibi, yöntemde ayrışsa da hedefte birleşen farklı versiyonları mevcut.

Ama onun da devrimci ve milliyetçi akımlarla ortak yanı, ister takiyye yapsın, ister samimî olsun, Atatürkçülüğe yaslanma ihtiyacı duyması.

Görünüşte birbirleriyle amansız bir mücadele halindeki cereyanların Atatürkçülük ortak paydasında buluşup onu referans göstermeleri, bir taraftan kendi samimiyetlerini sorgulatırken, diğer taraftan Kemalizmi de yıpratıp aşındırıyor.

Şimdilerde bu süreç hızlanarak devam ediyor.

Bilhassa 28 Şubat sürecinde “laik-antilaik kutuplaşması” olarak öne çıkarılıp, “irticanın adım adım devleti ele geçirmesi” ve buna karşı laik güçlerin direnişi şeklinde takdim edilen senaryo da, netice itibarıyla bu sürecin farklı bir aşaması.

Aynı şekilde, Türk-Kürt veya Alevî-Sünnî çatışması çıkarmayı amaçlayan komplo ve tertipler de, yine aynı yapının ürettiği provokasyonlar.

Tabiî dışarıdaki fitne merkezlerinin katkısıyla.

Kendi ürettiği bölünmeleri, yine kendi devam ve bekası için dayanak olarak kullanan zihniyet, artık uyanan, tezgâh ve tuzakları fark etmeye başlayan bir toplumla karşı karşıya gelmenin, giderek büyüyen kâbus ve telâşını yaşamakta.

Gelişmeler, bugünlere gelişini hem istibdat temeli üzerine kurduğu derin yapıya, hem de halkı aldatma taktiklerine borçlu olan bu zihniyetin, sür'atle sona doğru yaklaştığını haber veriyor.

Son payandalar da çekilse, çöküşü yakın.

Sonrasındaki sürecin doğru zemine oturtulup iyi yönetilmesi ise ayrı bir teyakkuzu gerektiriyor.




HABER - YORUM - ANALİZ
www.sentezhaber.com

06.03.2010

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Geri


Önceki Yazıları

  (05.03.2010) - Çatışma, uyum, teslimiyet

  (04.03.2010) - Yine mini paket

  (03.03.2010) - Hesap vermeye alışmak

  (02.03.2010) - Yine asker ve yargı

  (28.02.2010) - 28 Şubat’ta kaderin fetvası

  (27.02.2010) - Cemaatler, dikkat!

  (26.02.2010) - Talihsiz çıkışlar

  (25.02.2010) - Değişim sancısı

  (24.02.2010) - Balyoz fırtınası

  (23.02.2010) - Askerden beklenen

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdullah ERAÇIKBAŞ

  Ahmet ARICAN

  Ahmet DURSUN

  Ahmet ÖZDEMİR

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Ali Rıza AYDIN

  Atike ÖZER

  Baki ÇİMİÇ

  Banu YAŞAR

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Gökçe OK

  Gültekin AVCI

  H. Hüseyin KEMAL

  H.İbrahim CAN

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Mehtap YILDIRIM

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Muzaffer KARAHİSAR

  Nejat EREN

  Nurullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Osman ZENGİN

  Raşit YÜCEL

  Recep TAŞCI

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Said HAFIZOĞLU

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Umut YAVUZ

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin YAŞAR

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İbrahim KAYGUSUZ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu

Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.
Kurumsal Linkler: Risale-i Nur Kongresi - Bediüzzaman Haftası - Risale-i Nur Enstitüsü - Yeni Asya Vakfı - Demokrasi100 - Yeni Asya Gazetesi - YASEM - Bizim Radyo
Sentez Haber - Yeni Asya Neşriyat - Yeni Asya Takvim oktay usta yemek tarifleri Köprü Dergisi - Bizim Aile - Can Kardeş - Genç Yaklaşım - Yeni Asya 40. Yıl