Cevher İLHAN |
|
“Soykırım” çuvalı… |
Sözde Ermeni Soykırımı Tasarısı’nın Amerikan Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesi’nde kabulü, Türkiye-Ermenistan normalleşme sürecini sabote etmekle kalmadı, Türk-Amerikan ilişkilerinin iç yüzünü ortaya çıkardı. Bilindiği gibi, AKP hükûmetinin yedi yıl önce 1 Mart 2003’te Irak’ı işgale giden 65 bin Amerikan askerinin Anadolu topraklarında konuşlanması “tezkere”sinin TBMM’de reddedilmesinden yirmi gün sonra Bakanlar Kurulu kararıyla Meclis by pass edildi. Ardından da çıkarılan “destek hamûlesi”yle havaalanları ve limanlar işgalcilerin kullanımına açıldı. AKP hükûmeti, bununla da kalmadı. Dönemin Dışişleri Bakanı Gül’ün, Başbakan Erdoğan’ın ve en son Dışişleri Bakanı Davutoğlu’nun ikrarıyla, Ankara kayıtsız-şartsız hep ABD’nin yanında yer aldı.
“MODEL ORTAKLIĞA” YAKIŞIYOR MU? Ne var ki gelinen noktada, ABD’nin “stratejik müttefikliği” ve “model ortaklığı” için her türlü fedakârlıkta bulunan Ankara, son yedi yıldır sürekli Washington’dan darbe yiyor... Mayıs 2003’te dönemin Amerikan Savunma Bakan Yardımcısı Yahudi asıllı Paul Wolfowitz’in Türkiye’ye tehditvârî zehir zemberek saygısız çıkışından sonra 4 Temmuz 2003’te Süleymaniye’de Türk askerinin kafasına çuval geçirdi. Peşinden de başta işgalin başında nüfus ve tapu daireleri tahrip edilip talân edilen Kerkük’ün statüsü olmak üzere Türkiye’nin bütün “kırmızı çizgileri”ni çiğnedi. İşgal güçlerinin güdümünde yüzbinlerce peşmerge Kerkük ve Türkmen bölgesine yığdırılarak demografik yapı değiştirildi. Nüfusun üçte ikisi Türkmen olan kent yönetimine işgal işbirlikçisi Kürt vali ve yöneticiler getirildi. Türkiye’nin temel tezi olan Irak’ın toprak bütünlüğü parçalandı. Hâlen hergün ortalama 30-40 kişinin nereden geldiği bilinmeyen patlamalarda can verdiği ülkenin birliğinin dibine dinamit sokuldu. Mezhebî ve etik ayırımlar üzerinde ülkenin en az üçe bölünmesine zemin hazırlandı…
“TARİHÎ FIRSAT” HEBÂ EDİLDİ… Bu da yetmedi; Amerikan Büyükelçisi’nin milletvekillerine müdahâlesi ve şantajıyla ırkî ve mezhebî tefrikayla Irak daha baştan bölünüp taksim ediliyor. Kuzeyde oluşturduğu ve 30 yıllık ihâlelerini “aldığı”, ülkenin petrol rezervlerinin bekçiliği görevini verdiği kukla yönetimin himâyesini Türkiye’ye vermek peşinde… Ankara, en üst düzeyde istediği terörist kampların tasfiye etmediği gibi, Amerikalı savcıların ve Amerikan Kongresi’nin itirafıyla ABD, teröristlere her türlü silâh, mühimmat, sağlık ve malî yardımda bulundu. İsrailli ve Amerikalı subaylar, terör kamplarını ziyaret edip teröristlere “silâhlı eğitim” verdiler. Gül ve Erdoğan’ın defalarca Bush’dan ve Obama’dan “ricası”na rağmen, ABD, işgalindeki Irak’ta ellerini kollarını sallayarak gezen yüzlerce terörist başından bir tekini dahi teslim etmedi. Terör örgüte ait büroları kapatmadı, kapattırmadı… Ve ABD şimdi ise “Ermeni diasporası”nın kışkırtmasıyla iki buçuk milyonluk Ermenistan’ı “stratejik müttefiki” Türkiye’ye tercih ediyor. Obama’nın çabalarıyla “büyük ve tarihî fırsat” diye âlây-ı vâlâ ile başlatılan “Ermeni açılımı”nı fedâ ediyor. Ankara’nın bütün ısrarına mukabil, “model ortak” Obama, lâfla geçiştirip ciddî devreye girmiyor; Beyaz Saray’daki bir toplantıdan dönen komite üyeleri, “soykırım iddiası”na “evet” diyor. “Normalleşme süreci” Ermeni-Yahudi lobisinin baskısıyla iç politik hesaplara hebâ ediliyor. Bütün politikalarını ABD’ye endeksleyen, her fırsatta AB’ye rest çektiği halde ABD’ye en ufak bir ta’rizde bulunmayan Başbakan’ın yakınmasının artık bir anlamı yok… Ankara’nın Washington Büyükelçisini geri çekip, Gül’ün “ilişkilere zarar verir” uyarısının, Erdoğan’ın “komedi gibi oylama” tepkisinin hiçbir mânâsı kalmıyor… ABD, göz göre göre Türkiye’nin başına “soykırım çuvalı”nı geçirmiştir. Hem de tümüyle çuvallayan küresel ve bölgesel işgal politikalarına destek veren AKP iktidarı döneminde… Mehmetçiğin başına çuval geçiren Irak’taki Amerikan kuvvetlerinin komutanı General Ray Odierno’yu 4 Şubat’ta Ankara’da törenle karşılayan AKP hükûmeti, bakalım bu “soykırım çuvalcıları”na karşı ne yapacak?
06.03.2010 E-Posta: [email protected] |