Mehmet KARA |
|
‘Öğretmenler Günü’nün hatırlattıkları |
Geçtiğimiz Salı günü “Öğretmenler Günü” toplantılarla kutlandı. Resmî ağızlardan günün mânâ ve önemini anlatan açıklamalar yapıldı. Devlet büyükleri öğretmenlerinin ellerini kameralar önünde öperek, şükranlarını sundular. Biz de “gün” vesilesiyle dikkat çekmek istediğimiz hususları söyleyelim. Eğitim sendikaları “gün” dolayısıyla daha önceden yaptıkları araştırmalar yayınlandılar. Mesela, Türk Eğitim-Sen’in yaptığı araştırmaya göre ankete katılan öğretmenlerin yüzde 60.4’ü kirada oturuyor, yüzde 70.5’inin kredi kartı borcu var. Öğretmenlerin yüzde 34.1’i ekonomik sorunlar nedeniyle sinir, kaygı, endişe gibi duygularında artış olduğunu, yüzde 17.5’i uyku bozukluğu olduğunu, yüzde 11.2’si dikkat dağınıklığı bulunduğunu, yüzde 7.5’i depresyonda olduğunu, yüzde 1.5’i de panik atak olduğunu ortaya çıktı. Eğitim-Bir-Sen’de yaptığı açıklamada, öğretmenlerin öğretmenlikten arta kalan zamanlarında şoförlük yapmaya ve pazarlarda limon satmaya devam ettiği söylendi. Bütün bu sonuçlara baktımızda bu sorunlarla sadece öğretmenler boğuşmadığını, bütün çalışanlar için bu sonuçlar geçerli olduğunu görüyoruz.
YÖK BAŞKANININ DÜŞÜNDÜRÜCÜ ŞİKÂYETİ! Diğer bir konu ise, YÖK Başkanı Yusuf Ziya Özcan’ın, öğretmenlerle ilgili verdiği ilginç ve düşündürücü örnekti. “Oğlumun öğretmeninin çok iyi matematik bildiğinden emin değilim. Ben arada sırada bakıyorum mesela bizim zamanımızdan daha niteliksiz hocalar öğretmenlik yapıyor maalesef. Onun için çocuklar başarı gösteremiyor. Seviyeleri tamamen düştü” diyerek eğitim sisteminin ne hallerde olduğunu gözler önüne seriyor. Bir diğer dikkat çekici araştırma da, Türkiye’deki eğitimcilerin yüzde 70’inin kitap okumadığının ortaya çıktığı araştırma oldu.
GÜNÜ KUTLAMAYANLAR DA VARDI… Öğretmenler günün kutlamayan eğitimciler de oldu. Özgür Eğitim-Sen ‘Öğretmenler Günü’nü kutlamadı. Kutlamama gerekçesinden “dersler” çıkarılması gerekiyor. Sendikanın Genel Başkanı Yusuf Tanrıverdi, Öğretmenler Gününün 1981’den beri 24 Kasım’da kutlandığını hatırlatırken, “Bu günün 24 Kasım’da kutlanmasına karar verenler 1980’de Meclis’i basıp ülkeyi silâh zoruyla ele geçiren darbecilerdir… 24 Kasım günü farkında olmadan kutladığınız şey darbedir… Kutlayacağımız güne darbecilerin karar vermesi biz eğitimciler için utanç vericidir. Bu utancı sırtımızda daha fazla taşımak istemiyoruz” diyerek Öğretmenler Günü’nün, 5 Ekim ‘Dünya Öğretmenler Günü’nde kutlanmasını tavsiye etti.
YASAK DEVAM EDİYOR, ATILANLAR HÂLÂ MAĞDUR Öğretmen günü kutlanırken elbette kamuda uygulanan ve hiçbir kanuna dayanmayan başörtüsü yasağından bahsetmemek olmaz. Kamusal alan gibi bir garabet icat ederek, 28 Şubat döneminde binlerce öğretmen sırf inançları gereği başörtüsü taktıkları için okullarından atıldılar. Sonrasında bir sicil affı çıktı. fakat bu aftan atılan öğretmenlerin ancak yüzde 15-20’si (en iyi tahminle) yararlanabildi. Çünkü af, 23 Nisan 1999 yılından sonra atılanları kapsadığı için zaten atılanların bir çoğu “postmodern darbe” sürecinin en sert yaşandığı 1997-98 yılları arasında “disiplinsizlik”ten atılmıştı. Bu yüzden de atılanların büyük bir kısmı mesleklerine dönemediler. Bu atılan öğretmenlerden birisi de eşimdi. Tam da kurban bayramı arifesinde 6-7 yaşındaki öğrencilerinden koparılmıştı. Üzerinden 12 sene geçmesine rağmen her öğretmenler gününde duygulanır, çocuklarını hatırlayıp gözyaşı döker. Bu sene de Doğu illerinden birisinde öğrencilerin çiçek bulamadıkları için öğretmenlerine ceviz getirmesini televizyondan izlerken, “Ankara’nın merkezindeki okullarda da çocuklar çiçek getiremiyordu. Benim kuzucuklarım da köyden getirdikleri nohut ve kuru fasulye hediye etmişlerdi” diyerek duygularını gözyaşları içinde ifade etti.. İlk defa okumayı yazmayı öğrettiği çocukları şimdi üniversiteli oldu. Sadece 3-4 ay okutabildiği, onların bir dönem karnesini dahi verdirilmediği öğrencileri, hâlâ böyle günlerde, bayramlarda ararlar, sevgilerini gösterirler. Derslerini danışır… Yasak hâlâ devam ediyor. O dönemde atılan öğretmenler hâlâ mağdur. En temel insan haklarına, inanç özgürlüğüne aykırı olan bu yasak daha ne kadar sürecek? Daha ne kadar insanı mağdur edecek? Üzeri küllendirilip unutturmaya çalışılsa da unutulmuyor. Bir öğretmen günü bunları hatırlattı. Bütün eğitimcilerin öğretmenler gününü bu vesileyle kutlarken, yasaksız günler diliyoruz. 28.11.2009 E-Posta: [email protected] |