Ali FERŞADOĞLU |
|
Uykuda zamanlama ve hormonal dengeler |
Günün değişik zaman dilimlerinin ruhumuz ve bedenimiz üzerinde etkileri vardır. Biyoritmik saatimizi nasıl programlarsak o kadar uyuruz ve ona göre sonuç alırız. Günün belirli saatlerinde uyumanın dinlendirdiği, verimliliği arttırdığı veya yorduğu, üretimi düşürdüğü modern tıbbın da tesbitlerindendir. Kurân’ın ve Sünnet-i Seniyye’nin bu husustaki sırlarının açılımını yaparak yorumlayan Bediüzzaman, zamanı kullanma san'atında mühim bir yeri olan uyku düzeninin önemine de vurgu yaparak, biyo-ritmik saatlere göre uyku düzeni ve sonuçlarını şöyle tesbit eder: 1. Zaman dilimi: Şafaktan 45 dakika sonrasına, güneş doğana kadardır. Gaylûle diye isimlendirilen bu zaman zarfı içinde uyumamalı. Aksi halde araştırmaların da verilerine göre; - Güneş doğana kadar uyunduğunda hormonal dengeler bozulur. (Bu dakikalarda uyanık kalındığında korunuyor.) - Bu zaman içerisinde uyanık kalınırsa, depresyon yaşama ihtimali çok düşük olur. Zira beden dinlenmiş, duygular uyanık olduğundan bu vakit öğrenmek için en uygun vakittir. Bu lâhutî zaman ve uygun şartlarda vecd ile yapılacak tefekkür, ilmî araştırmalar, zikir, şükür ve ilmî çalışmalar fevkalâde verimli olacaktır. Bu dakikalar uykulu geçirilirse; - Rızık eksikliğine ve bereketsizliğe sebep olur. - Maddî-manevî rızık için çalışma hazırlıklarının yapılacağı en uygun serinlik vakti, uyku denen yarı ölü vaziyette geçirilmiş olur. - Kerahet vaktindeki uykudan sonra bir rehavet (ağırlık) çöker. Bu ise, o günkü çalışmaya zarar verir. - Bu saatlerde uyumak sünnete aykırıdır. Parola, “Erken yat, erken kalk” olmalıdır. Adaletiyle meşhur İran hükümdarı Nûşirevân’ın oğlu Hürmüz, gençlik zamanında sabahlara kadar yer, içer, eğlenir, sabaha yakın yatardı. Hocası Büzürgmehr Hâkim ise, her sabah onu gaflet uykusunda yakalar ve nasihat ederdi: “Ey saadetli Şah! Seherle kalk. Çünkü seherle kalkanlar, saadet ve şeref bulur, zafer kazanarak yardıma nail olurlar.” Her gün yapılan bu nasihatlerden huzursuz olan Hürmüz, adamlarına: “Bre! Bir kaçınız seherde kalkıp Hocanın yolunu kesin, üzerindeki elbiseleri soyup alıverin!” der. Erken kalkıp söylenenleri yaparlar. Elbisesiz Hürmüz’ün huzuruna çıkan Hoca’ya: “Ey yol gösterici bilge hocam, bana her zaman ‘Seherle kalkan saadet ve zafere ulaşır, yardıma nail olur’ derdin. Hayret değil mi, erken kalktın, zillet ve musîbete duçâr oldun?” der. Hoca, “Ey cihan Şâhı! Bu durum söylediklerimin ispatıdır! Soyguncular erken kalkmada beni geçmişler. Saadetli talihleri kuvvetli oldu!” Uykuyla ilgili zaman dilimlerine, yarınki yazımızda devam edelim. 16.11.2009 E-Posta: [email protected] [email protected] |