27 Eylül 2009 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Gün Gün Tarih
Dergilerimiz

Ali FERŞADOĞLU

“Evlilik ve Aile Okulu” diploması


A+ | A-

Ortalama 70 yıllık dünya hayatı için “İstikbalimizi kurtarmak!” deyip iyi bir meslek kazanmaya çalışırız. Bunun için kimimiz;

- Sadece üniversiteye girebilmek için (bitirdikten sonra iş bulup-bulamayacağımız da garanti değildir) 3-5 sene dershanelere devam eder.

- 17-20 yıl (ilkokuldan üniversiteye kadar) okur.

- Ayrıca, bir yıl ile, dört beş yıl arasında değişen ihtisas, uzmanlaşmaya gider.

- Kimi, 1-3 sene süren kurslardan belge veya sertifika alır.

- Kimimiz kendisini senelerce zenaata veya san'ata verir.

Çırak, kalfa ve ustalar, çıraklık ve meslek eğitiminden geçerek diploma, sertifika veya bunların yerine geçen belgeler alır. Yurt içinde en az 3 yıllık eğitimden sonra “Çıraklık Okulu Diploması” sahiplerine doğrudan kalfalık belgesi verilir. Bunlardan, mezuniyetlerinden sonra en az 5 yıl mesleklerinde çalışanlar ustalık imtihanlarına girer. Lisans seviyesinde meslekî ve teknik eğitim görenler ile meslek lisesi mezunu olup mesleği ile ilgili ön lisans eğitimi yapanlara doğrudan iş yeri açma belgesi verilir.

Üstelik üniversiteyi bitirmek de yetmiyor. Tekrar KPS’lere giriliyor.

Diğer taraftan, bir meslek edindirmek için, halk eğitim merkezleri, bırakın temel meslekleri, “Avcılık, Aerobik, enstrüman (bağlama, saz, gitar, keman, ud ve vb.), satranç, Türk halk oyunları, garson yetiştirme, vs” gibi bin civarında sahada kurs veriyor.

Şimdi bu pencereden evliliğe bakalım...

Evlilik, hayatımızın en önemli dönüm noktası, karar ve faaliyetlerinden biridir. Aile yuvasının huzur ve mutluluğu, hatta sonsuz mutluluk, isabetli bir evliliğe bağlı. Ve üstelik evlilik, geçici istikbal değil, gerçek sonsuz istikbalin mutluluğuyla da ilgili.

Kimi zaman sorarız, “Annen veya eşinin mesleği nedir?” Verdikleri cevap: “Ev hanımı” şeklindedir. Demek ev hanımlığı, muhteşem bir meslektir. Müdir-i dâhilî mesleği. Aslında evli erkekler için de ikinci bir meslek olmalı. “Babanın, eşinin mesleği nedir?” sorusuna, “Ev babalığı, ev beyliği!” de denmeli.

Şimdi vurucu soruyu soralım: Acaba, ev hanımı (dahilî müdür) veya ev beyliği (vekil-i hâric) mesleğini edinmek; aile yuvası kurmak için ne kadar okumalı? Kaç sene kursa gitmeli?

Aslında aile, aynı zamanda bir “Evlilik ve Aile Okulu”dur. Bir çocuk, evlenene kadar burada evlilik ve aile derslerini alır, rolünü öğrenir. Ne var ki, aile, televizyon izleme, okumama hastalığı ve bilgi eksikliği yüzünden bu fonksiyonunu büyük çapta yitirmiş. Daha doğrusu, Tanzimat’tan bu yana, aile değerlerindeki aşınma, Cumhuriyetten sonra, başta yazının yasaklanması, din ve kültür değerlerindeki devrimler; bu fonksiyonunu dumura uğratmış.

Bu kültür erozyonu, ailenin fonksiyonlarını aldı, “Tek tip, tek kalıp insan yetiştirmek için” okullara verdi. Okullar da çocuklarımızı yetiştirmiyor! Baksanıza, senelerce okula gönderdiğimiz halde, üniversiteye girebilmeleri için bile ne kadar masraf yapıyoruz; imtihanlardan geçiriyoruz!

Şu halde gençleri, dünya ve sonsuz hayata hazırlamak için, “Aile ve Evlilik Okulu” veya kursları açmalıyız.

Onlara diploma veya yerine geçecek belge veya sertifika vermeli. Trafik kurallarını öğrenmeyene ehliyet verilmiyor. Rüşvetle alınan ehliyetler, yolları kan gölüne çeviriyor! Ya aile yönetimini bilmeyen, evlilik okulundan diploma, sertifika almayanlar hangi kazalara sebep oluyor; bilânçosunu hangi hesap ve istatistik uzmanları çıkarabilir?

27.09.2009

E-Posta: [email protected] [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (27.09.2009) - “Evlilik ve Aile Okulu” diploması

  (26.09.2009) - Kur’ân’da namaz 3 değil, 5 vakit!

  (25.09.2009) - Kriz, deprem benzeri musîbetlerin müsebbibi kim?

  (24.09.2009) - Nişanlılık bozulunca…

  (23.09.2009) - Nişanlılıkta dinî nikâhtan sakının!

  (22.09.2009) - Ya yük hamalı, ya nur hamalı...

  (21.09.2009) - Ramazan ve kitap bayramı!

  (20.09.2009) - Oruç bize dedi ki, öğretti ki...

  (19.09.2009) - Ekonominin itici gücü: Zekât

  (16.09.2009) - Bir sosyal köprü: Zekât

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdullah ERAÇIKBAŞ

  Ahmet ARICAN

  Ahmet DURSUN

  Ahmet ÖZDEMİR

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Atike ÖZER

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Gökçe OK

  Gültekin AVCI

  H. Hüseyin KEMAL

  H. İbrahim CAN

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Mehtap YILDIRIM

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Nejat EREN

  Nurullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Osman ZENGİN

  Raşit YÜCEL

  Recep TAŞCI

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Said HAFIZOĞLU

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Umut YAVUZ

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin YAŞAR

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İbrahim KAYGUSUZ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Gazetemiz İmtiyaz Sahibi Mehmet Kutlular’ın STV Haber’deki programını izlemek için tıklayın.
Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu
Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.