Kadir AKBAŞ |
|
HSYK üyelerinin kişisel ilişkileri |
HSYK başkan vekili Kadir Özbek’e bir gazeteci, HSYK’da yaşanan krizin görünürdeki mimarı Ali Suat Ertosun’un Ergenekon sanıkları ile oldukça samimî bir ortamda birlikte görüntülenmesi hakkında ne düşündüğünü soruyor. Kadir Özbek’in cevabı, “Herkesin kişisel ilişkisi olabilir” oluyor. Bu cevap HSYK’da vehametten de öte bir pervasızlığın hakim olduğunun işaretidir. Böyle bir değerlendirme, Türkiye’de bu aşamada HSYK’da görünür olan yargı krizinin sanıldığından da derin olduğunu gösteriyor. HSYK, kayıtlarının incelenmesi halinde kurulun hakim ve savcıların sanık ve yakınları ile “kişisel ilişki” kurmasına hoşgörü ile bakmadığı görülecektir. Demek ki sanıklarla masum! kişisel ilişkiler kurmak için yüksek yargıda görev almayı beklemek gerekiyor. HSYK başkan vekili verdiği vahim cevapla adeta Ali Suat Ertosun’un kişisel ilişkilerini onayladığı deklere ediyor. Bu onaylayıcı cevap ve tutum Ali Suat Ertosun’un kişisel ilişkilerinin kurulun bilgi ve onayı ile, kurul adına yürütüldüğü gibi kimsenin arzu etmeyeceği bir zannın da kamuoyunda yerleşmesine yol açabilecektir. Kadir Özbek’in ayaküstü bir soruya verdiği kısa cevap tam bir talihsizlik olmuştur. Tashih edilmesi kaçınılmazdır. HSYK’da yaşanan kararname krizinin şimdilik aşılmış olması Ali Suat Ertosun’un detayları her geçen gün ortaya çıkan ve genişleyen ilişkilerinin HSYK başta olmak üzere bütün bir yargı camiasını kamuoyu nezdinde zan altında bırakması kuvvetle muhtemeldir. HSYK üyesi Ali Suat Ertosun’un istifa etmesi HYSK başta olmak üzere bütün bir yargı camiasını ağır bir töhmetten kurtaracaktır. HSYK’da yaşanan kararname krizi, yargıdaki yapılanmayı, kümelenmeyi de açığa çıkardı. HSYK’nın asil ve yedek üyelerinin önemli bir bölümünün Yargıçlar ve Savcılar Birliği (YARSAV) isimli varlığı hukuken tartışmalı bir derneğin üyeleri olduğu anlaşıldı. YARSAV’ın yüksek himayeye mazhar, halen görevde olan bir başkanı var. Yargıtay’da savcı olarak görev yapıyor. Ancak kamuoyu, onu bir siyasî parti başkanı gibi algılıyor. Düzenlediği basın toplantılarında öfkeyle siyasîleri, başbakanı, hatta cumhurbaşkanını adeta tehdit ediyor. Erkenekon sanıklarına taktikler veriyor. Ergenekon soruşturması kapsamında evi aranan eski Yargıtay başsavcısının, arama sırasında evine gidiyor, şüphelinin avukatlığına soyunuyor. YARSAV, başından beri Erkenekon dâvâsı sanıkların tarafında olduğunu deklare ediyor, dahası açıkça sanıkların savunmalarını üstleniyor. YARSAV basın açıklamaları ile bir meslek kuruluşu olmaktan öte muhalefetteki bir siyasî parti görüntüsü veriyor. Türkiye’nin ma’kus kaderini değiştirebilecek, demokrasisini kurumsallaştıracak ve kalıcı kılabilecek önemli bir dâvâda pervasızca sanıklar yanında taraf olabilen bir dernekte HSYK üyelerinin önemli bir bölümünün üyeliklerinin devam etmesi kabul edilebilir, izah edilebilir bir durum değildir. Hakim ve savcıların tayin ve cezalandırılmalarında tek karar verici durumunda olan HSYK üyelerinin Erkenekon ile bu denli özdeşleşmiş bir dernekte üye olarak kalmaya devam etmeleri HSYK ve Ergenekon dâvâsı üzerindeki spekülasyonları giderek artıracaktır. Meslekten ihraç yetkisi sebebiyle görevde olan bütün hakim ve savcılar üzerinde kaçınılmaz, korkutucu, yıldırıcı bir etkiye sahip HSYK üyeleri tarafsızlıkları üzerine ciddî endişeler uyandıran YARSAV üyeliğinden geç olmadan istifa etmeliler. Yoksa dozu giderek artan eleştirilere muhatap olmaları kaçınılmazdır. Bu durum yalnızca itibarı oldukça örselenmiş olan HYSK’yı yıpratmakla kalmayacak, bütün yargı camiasını yaralayacaktır. 30.07.2009 |