Ali FERŞADOĞLU |
|
Kendini keşfetmeyen, eşini keşfedebilir mi? |
Diyelim ki, bütün şartları hazırladınız, aile yuvası kurmaya karar verdiniz. Ve bir aday arayışına çıktınız. Gayet tabiî ki, yapacağınız şey, “araştırmak”tır. Yani, ruhunuza, duygularınıza, kalbinize, kültürünüze denk; boyunuza, bosunuza uygun bir eş aramaktır. Aslında tipinizi veya benzerinizin tıpkısını ararken bir hata içindesiniz. O da şudur: Kendinizi keşfetmeden, eşinizi keşfe çıkmanız! Onlarca yıldır bedeninizde misafir ettiğiniz ruhunuzu, kalbinizi ve duygularınızı ne kadar tanıyorsunuz ki, birkaç ay veya sene uzaktan uzağa araştırmayla size lâyık olan eşi bulasınız? İsterseniz denemesini şimdi yapabilirsiniz. Kendinize şu soruyu yöneltin: “Kendimi ne kadar tanıyorum?” Vereceğiniz cevap, kocaman bir “Hiç!” değil mi? Kendinizi tanımıyorsanız, bu nice müstakbel eş aramaktır? Zaten önce kendinizi ve ruhunuzu keşfetmek mecburiyetindesiniz. Mahiyetini bilmediğimiz bir şeyle bir arada yaşamak, ürkütücü, korkutucu, sıkıntılı değil mi? Kendini tanımayan başkasını nasıl tanır, kendisini nasıl tanıtabilir ve başkalarıyla nasıl diyalog kurabilir? Önce ruhunuzu, duygularınızı, kalbinizi tanımakla, keşfetmelisiniz. Ta ki, ona uygun bir eş bulabilirsiniz. Ayrıca, ruhunuzu ve duygularınızı keşfederseniz kendinizi tanırsınız. Kendinizi tanırsanız, kendinizi geliştirir, olgunlaştırır ve terbiye edersiniz. O takdirde kendinizle barışık olursunuz. Kendisiyle barışık olan, hemcinsleriyle, diğer varlıklarla, hem de eşiyle barışık olur. Hayatın sırrına ulaşabilmenin ve duygu, duyu ve lâtifelerin çalışma sistemini öğrenip yaratılışları istikametinde tekâmül ettirmenin, olgunlaştırmanın yolu keşiften geçer. Ruhumuzu keşfedebilirsek, istidatlarımızı ve kabiliyetlerimizi geliştirme, duygu hâkimiyeti mahareti kazanırız. Doğru düşünme; doğru algı ve isabetli bilgiyle mümkün. Pozitif bakış, olumlu davranış ve istikamet keşifle kazanılır. Maddî-manevî gücümüzü keşfedersek, duygularımızı değiştirir, geliştirir ve kontrol edebiliriz. Mecralarını bulunca onları dengeli, ölçülü kullanmayı öğreniriz. O takdirde de hareket kabiliyetimiz artar. Dimağımızı keşfedersek, beynimizi değiştirir, hayal, vehim, hafıza, zekâ gibi aklî melekelerimizi geliştiririz. Kendimizi keşfedersek, onu terbiye eder, tekâmül ettirerek manevî, ruhî, manyetik enerjimizi ve gücümüzü yükseltiriz. Farklı farklı yapılarda, farklı kültürlerde, farklı çevrelerde yetiştiniz. Bu farklılıkları fark edip, ona göre davranma becerisi gösterdiğiniz nisbette uyum sağlarsınız. Kendinizi keşfederseniz, içe bakış metoduyla eşinize, çoluk çocuğunuza, komşunuza, akrabalarınıza, ve diğer varlıklara yaklaşım tarzını öğrenir; diyalog kurmakta zorlanmazsınız. Evet ruhumuzu keşfetmek hayatın gizemini çözmek ve anlamlandırmak demektir. Bu da eşittir huzur demektir. Huzur; tarifsiz bir lezzet ve mutluluk demektir. 11.05.2009 E-Posta: [email protected] [email protected] |