Ebû Mes’ûd el-Bedrî uşağını kamçılıyordu. Birden, “Ey Ebû Mes’ud, sen bil ki!” diyen bir sesle irkildi. Sesin kimden geldiğini bilememişti. Öfkeliydi; onun için de ne denilmek istendiğini anlayamamıştı. Sesin sahibi yaklaşınca bir de ne görsün, Resûl-i Ekrem (asm) değil mi? Allah Resûlü (asm) “Ey Ebû Mes’ud, iyi bil ki, senin bu köleye karşı olan gücünden, Allah’ın senin üzerindeki gücü daha büyüktür” buyurmuştu. Uşak da olsa zayıf ezilmeyecek, insan muâmelesi yapılacaktı. Yediğinden yedirilecek, giydiğinden giydirilecekti. Bizzat Resûl-i Ekrem’in (asm) ifadesiyle hizmetlilere iyi davranmak uğur ve bereket, kötü davranma da uğursuzluk getirirdi.1 Allah, zayıflara yumuşak davrananları himayesine alır, Cennetine koyardı.2
Cahiliye döneminde köle, bir metadan farksızdı. Sahibi onu istese öldürür, kimse de hesap sormazdı. Peygamberimiz (asm) ise, çeşitli vesilelerle onları özgürlüklerine kavuşturmayı öğütlüyor, onlara “evlâdım” diyecek derecede şefkatle muameleyi telkin ediyordu.
Şimdi karşısında kölesine eziyet eden Ebu Mes’ud vardı. Yanlış hareket yapmaktaydı. Uyarılmalıydı. Ona, Allah’ın gücünün kendi gücünden daha büyük olduğunu hatırlattığında Resûl-i Ekrem’in (asm) heybeti karşısındaki Ebu Mes’ud’un elinde bulunan kamçı yere düşmüştü. Peşinden de Ebû Mes’ud’un köleyi hürriyetine kavuşturduğu görüldü. Bunun üzerine Allah Resûlü (asm) şöyle buyurdular:
“Eğer böyle yapmasaydın ateş seni yakar veya ateş sana dokunurdu.”3
İşte Allah Resûlü (asm); zayıfları, ezilenleri, hakkı çiğnenenleri böyle koruyordu. Her zaman onların yanındaydı. Dul ve yoksulların geçimlerini üzerine alan kimse, Allah yolunda çarpışan mücahit gibiydi.4 Yetimin işlerini omuzlayan kimse, Cennette Sevgili Peygamberiyle birlikte olacaktı.5
Birgün, Allah Resûlü (asm) “Zalim de olsa, mazlûm da olsa, kişi kardeşine yardım etsin” buyurduğunda Sahabe, zalime nasıl yardım edileceğini sorduğunda zulmüne engel olmanın da ona bir yardım olduğunu bildirmişti.6
Demek iman, zulme uğrayanın, zayıfın yanında olmayı emrediyor.
Dipnotlar:
1- Ebû Davud, Edep: 124.
2- Tirmizî, Kıyame: 48
3- Riyazü’s-Sâlihîn ve Terc.
4- Buhari, Edep: 25; Müslim, Zühd: 41.
5- Müslim, Zühd: 42; Ebu Davud, Edep
6- Buhari, Mezalim: 4; Müslim, Birr
15.11.2008
E-Posta:
[email protected]
|