Birisi gelip, “Falan kişi sizin hakkınızda şunları şunları söyledi veya falan kişi şöyle, şöyle yapmış, söylemiş” tarzında sözler etse veya nakletse ne yapardınız?
Hele bunları nakleden kişi sözüne inandığınız, güvendiğiniz birisi idiyse neler düşünürdünüz? Hemen inanır mıydınız? “Vay be! Bizim haberimiz olmadan neler oluyormuş, kimler neler yapıyormuş, söylüyormuş!” diye sû-i zanna mı kapılırdınız?
Yoksa ne kadar güvendiğiniz biri de olsa, “Bir yanlış anlaşılma olabilir. Aslını araştırmak lâzım” diye tahkik etme ihtiyacı mı duyardınız?
Doğrusu ikincisi. Tek taraflı hareket eden, her duyduğuna inanan insanın yanılması, yanlışa girmesi kaçınılmazdır. Hakim, tarafları dinlemeden tek taraflı hüküm verse adaleti sağlayabilir mi? Evet, tahkik etmeden, araştırmadan tek taraflı hüküm vermek insanı her zaman yanıltır. Kur’ân bu yanlışa düşmemek için bizleri şöyle uyarır: “Ey iman edenler! Eğer fasıkın biri size bir haber getirirse onu araştırın—yoksa cahillik edip bir topluluğa kötülük eder, sonra da yaptığınıza pişman olursunuz.” 1
Evzaî birgün Abdullah bin Mübarek’e İmam-ı Azam Hazretlerini sorar. “Bit’atçıdır!” diye dedikodular yapılmaktadır bu büyük imam hakkında. Evzaî de ister istemez etkisi altında kalmıştır. Aslını öğrenmek istemektedir.
Soruyu hemen cevaplandırmaz Abdullah bin Mübarek. Herkesin kolayca içinden çıkamayacağı ince ve zor meseleleri gündeme getirir. Aklî, ilmî, mantıkî tarzda bir güzel izahlarını yapar, çözümlerini gösterir. Evzaî’nin çok hoşuna gider bu çözümler, mantık silsilesi. Hayran kalır ve sormadan edemez. “Bu fetvaları veren kim? Çözümler kime ait?”
Maksadına ulaşmıştır Abdullah bin Mübarek. Anlatmak istediğini bir güzel anlatmış, yanlış anlamanın önüne set çekmiştir. Evzaî’nin, “Bu fetvaları veren kim?” sorusuna, “Irak’ta gördüğüm bir âlim” diye cevap verir Abdullah bin Mübarek. “Demek, üstatların en şereflisi o adammış” demekten kendini alamaz Evzaî. “Onunla çok çok görüş” demeyi de ihmal etmez.
“İşte bahsettiğim bu kişi Ebû Hanife’dir” deyiverir Abdullah bin Mübarek de.
Evzaî hatasını anlar, duyumlara göre hüküm vermenin yanlışlığını bizzat delilli ispatlı şekilde öğrenir.
Dipnotlar: 1- Hucurât Sûresi: 6.
05.10.2008
E-Posta:
[email protected]
|