Bugün Kurban...
Kurban, hayatın en kıymettar olanını, hatta hayatı, hayatı verene hediye etmektir.
Kurban, hayatı bahşedene bağışlamak, Onun gönderdiği rehber olan Kur’ân’a göre mânâlandırmaktır.
Kurban, hayatını, hayatın mânâ ve mâhiyetini bilmektir; bunu bildiren, kâinatın ruhu ve hayatın hayatı Kur’ân’a kurban etmektir.
Kurban, onca zulüm ve tazyike karşı, “Bir elime ayı, diğer elime güneşi verseniz, vallahî dâvâmdan vazgeçmem” diyen Resûlullah’ın yolunda gidebilmektir. Taif’lilerin çocuklarına “taşlatma” saldırıları üzerine Cebrail’in kendisine gelip, “o yöreyi yerle bir etme emri”ni beklemesine karşı, “Hayır bunlar bilmiyorlar; Allah’ım bunların nesillerini Müslüman eyle” diye felekleri kuşatan şefkatin gözyaşlarıyla cevap vermektir.
Kurban, hayatlarını, maddî ve mânevî varlıklarını İslâm uğruna fedâ eden fedakâr sahabelerin, “Anam babam sana fedâ olsun Yâ Resûllallah” hitabıdır.
Kurban, kızgın güneş altında kırbaçlanan, kocaman kayalar üstüne atıldığı halde, asla tâviz vermeyen Bilâl-i Habeşi misâli, “tevhid”i ilân etmektir.
* * *
Kurban, işgalci İngilizlere Bediüzzaman’ın “Tükürün İngiliz lâininin hayasız yüzüne!” sayhasıyla zâlime ve zulme karşı direnişidir. Van Kalesinin başındaki medreseden ayağı kayıp uçurma düştüğünde, “Dâvâm!” nidâsıdır.
Kurban, “Nazillili Mehmedler” misüllû, zâlimlerin zindanda her vurmalarına, “Vur, Vur! Zâlimler için yaşasın Cehennem!” haykırışıyla zulme karşı sayhalaşmaktır.
Kurban, dâvâsının hâtırı için başka hatırlara bakmamak; hakkın hatırını her hatırdan üstün tutmak; hakkın hatırını hiçbir hâtıra fedâ etmemektir.
Kurban, haksızlığa, zulme, tahammüldür; musîbetlere karşı sabırdır, hizmette sebattır. Dâvânın, kudsî mânânın izzet ve şerefini öncelemektir; zorluklara karşı dayanmaktır.
Kurban, İlâhî buyruğa kayıtsız şartsız teslimdir; cânından, ciğerinden, en değerli varlığından vazgeçmek, emâneti ehline teslim etmektir.
Kurban, bir imtihandır, bir samîmiyet sınamasıdır; kendini aşmaktır. Bir arınmadır, tevbe ve nedâmetin nişânesidir, ulvî bir hakikate bağlanmanın ifâdesidir.
Kurban, İslâmın izzetini korumaktır. Haksızlığı hak bilenlere karşı eliyle, diliyle kalbiyle karşı çıkmak; hakka karşı hürmetsizlik etmeden, zâlim cebbarlara karşı hiçbir dünyevî endişe ve mülâhazaya girmeden, maddî ve hatta mânevî menfaatini fedâ etmektir; dünyasından geçmektir.
Kurban, “Gözümde ne Cennet sevdâsı var, ne Cehennem korkusu. Cemiyetin imanının selâmeti uğruna bir Said değil, bin Said fedâ olsun” diye haykırabilmek; ona göre yaşayabilmek için her şeyini kurban etmektir. Defalarca kere zehirlendiği halde en ufak bir tâviz vermemektir, asla şikâyet etmemektir...
Kurban, hak ve hakikat uğruna serdengeçmektir; gerektiğinde “ser”ini, başını vermektir. Bedir’de, Uhud’da, Çanakkale’de hayatlarını, kudsî hakîkatlere kurban eden milyonlarca, milyarca şehidin nurlu yolunda gidebilmektir...
* * *
Kurban, kahraman Zübeyr Gündüzalp gibi mahkemelerde, “Bu kahraman İslâm Türk milleti başka bir devletin boyunduruğu altına giremez. Fedakâr Müslüman gençliği, sahip olduğu tahkikî iman kuvvetiyle, vatanını sattırmaz. Dindar, cengâver Türk milleti ve imanlı, cesur Türk gençliği korkmaz. Onun içindir ki, bizi insanlık seviye ve seciyesinde en yüksek mertebelere çıkaran ve her sahadaki terakkiyatımızı sağlayan ve biz gençlere din, vatan ve millet aşkını aşılayarak uğrunda bütün mevcudiyetimizi fedâ ettirecek hakikî bir dinperver olarak bizleri yetiştiren Risale-i Nur eserlerini okuyoruz ve okuyacağız. Vatan ve millet ve bütün insanlıkça gâyet azîm (büyük) faydaları temin edecek olan bu çok nâfi (faydalı) eser külliyatını, eğer servetim olsaydı, neşrettirmek için hepsini sarf ederdim. Zira dinimin, vatan ve milletimin ebedî saadet ve selâmeti uğrunda bütün mevcudiyetimi fedâ etmeye hazırım” şuuruna varmaktır.
Kurban, “Yüzbinler başların fedâ olduğu kudsî bir hakikate başımız dahi fedâ olsun!” sâdâsının sembolüdür.
Hayatlarını iman ve Kur’ân hizmetine adayan ve Üstadlarına bedel şehid olan fedakâr kahraman Hafız Ali’nin ve Hasan Feyzi’nin, “Dahi nezrim bu ki, cânım sana kurban olacak!” duasıyla ömrünü Üstadına ve dâvâsına kurban edip adamanın adıdır.
Kurban, “İnsanların en hayırlısı insanlara faydalı olandır” hakikatine göre insanlık için yaşamaktır; “büyük insanlık olan İslâmiyet” adına hayatını harcamaktır...
Kurban bayramdır; kurbanın mübârek mânâsını anlamanın, kurbana ulaşmanın ilk adımıdır. Kurban oluşu bayram yapmaktır; Kurbanı bayramdır...
Kurban Bayramınız mübârek olsun...
20.12.2007
E-Posta:
[email protected]
|