Ülkemizin “mesele”leri bir değil, dokuz yüz doksan dokuzdur. Bunların başında da herkesin ittifak ettiği gibi ‘eğitim’ meselesi gelmektedir. Gerek devlet ve gerekse sivil toplum kurumları, zaman zaman araştırma ve raporlar yayınlayarak bu konuyu gündeme taşır, ancak bu problemin halledilmesi için kalıcı bir çare üzerinde ittifak edildiğine henüz şahit olmadık.
MÜSİAD da, eğitim sisteminin kanayan yarası haline gelen ‘meslek liseleri, meslekî eğitim’ konusuna el atmış ve konuyla ilgili olarak hazırladığı ve hükûmete sunacağı raporu kamuoyuna açıklamış.
Eğitimin her alanında olduğu gibi “meslekî eğitim” alanında da yeni bir acil eylem planına ihtiyaç olduğu ifade edilen MÜSİAD raporunda, meslekî eğitimin yeniden canlandırılması ve cazip hâle getirilmesi için dile getirilen tekliflerden bazıları şöyle:
nÖğrenciler, okullarında meslekî alanlar arasında geçiş yapabilmelidirler.
nİş dünyasına, meslekî eğitimle ilgili olarak inisiyatif verilmelidir.
nMeslekî eğitimde katsayı eşitsizliği giderilmeli ve meslek okulları cazip hale getirilmelidir.
nMeslek lisesi ve düz liseye devam eden öğrencilerin oranı tersine dönüştürülmelidir. Yüzde 70 meslek okulları, yüzde 30 düz lise şeklinde olmalıdır. Bu bir hedef olarak ortaya konulmalıdır.
nPiyasada eleman ihtiyacı olan alanların belirlenmesi gerekmektedir. Buna bağlı olarak meslek eğitiminde de belirlenen alanlara doğru bir yönelim olmalıdır.
nÖzel meslek kursları için KOBİ’lere benzer teşvik imkânları geliştirilmelidir.
nMeslek okulu öğrencilerinin yatay ve dikey hareketlilikleri kolaylaştırılmalıdır.
nMeslekî ve teknik eğitimde bakanlık, üniversiteler, kobiler ve işletmeler ortak çalışma platformları oluşturmalıdır.
nÜniversitelerdeki yüksek lisans ve doktora çalışmaları reel sektörün ihtiyaçlarına göre belirlenmelidir.
nÜlkemizin en çok sıkıntı çektiği konulardan bir tanesi, geleceğe dönük strateji yoksunluğudur. Sivil toplum kuruluşları önümüzdeki 10-15 yılın yükselen mesleklerini araştırmaları gerekmektedir.
nHükümet, MEB, YÖK, DPT ve TÜBİTAK’ın yanı sıra konuyla ilgili STK ve iş dünyası temsilcilerinin de katılacağı bir toplantıyla, meslekî eğitimin vurgulandığı bir “Milli Eğitim Vizyonu” oluşturulmalı ve bu uygulama değil devlet politikası haline getirilmelidir.
İmam hatip liselerinin önünü kesmek uğruna başlatılan ‘katsayı adaletsizliği’ sebebiyle bütün meslek liseleri bir bakıma ‘ölüm’e terk edildi. 28 Şubat sürecinin, eğitime ‘hediye’si olan bu uygulamadan iş adamları ve sanayiciler de dolaylı olarak mağdur oldu. Nitekim, Koç Holding, geçen yıl başlattığı bir kampanya ile “Meslek liseleri, memleket meselesi” diyerek çağrı yaptı.
Ne var ki, “imam hatip liselerinin önü açılır, İHL mezunları istedikleri üniversitelere girerler” diye ‘yüzde yüz yanlış’ olan bir uygulama halen devam ediyor. “Yasakçı”ların kabahati büyük, ancak bu yasağı bertaraf edemeyen siyasetçilerin kabahatini de unutmamak lâzım.
İş adamları sadece kendi menfaatlerini düşünüp “(İmam hatip liseleri hariç) meslek lisesi, memleket meselesi” demekten vazgeçmek durumundalar. Aksi halde “meslek lisesi, memleket meselesi” kampanyaları da sonuç vermez. Kaybedenler listesinde sadece İHL mezunları değil, bütün bir Türkiye var...
24.11.2007
E-Posta:
[email protected]
|