Brezilyalı ünlü futbolcu Pele “Sürdürülebilir Başarının Sırları” başlıklı konuşma öncesi bir basın toplantısı düzenledi.
Önemli bir noktaya parmak bastı. Dedi ki:
“Bugünkü oyuncular sadakatlerini kaybediyor… Çünkü basınla çok fazla ilişkileri var. Çok fazla para söz konusu… Bizden bir miktar farklılar.”
“Bizden.” Yani, eski futbolculardan!
Pele örnek veriyor:
“Meselâ Fenerbahçe ile anlaşma imzalıyorlar. Fenerbahçe’ye gidiyorlar. ‘Fenerbahçe’yi çok seviyorum’ diyorlar. Ertesi gün Real Madrid’e gidiyor, ‘Takımımı çok seviyorum’ diye…”
Ekliyor ünlü futbolcu:
“Bu gelecek için biraz endişe verici.”
Ünlü futbolcu, tepkisini ve endişesini biraz yumuşatmış. Pele’nin endişe duyduğu an, işte bu dönemlerde yaşanıyor zaten.
Misal; Millî takımın Bosna galibiyeti sonrası, gazete manşetlerine yansıyan futbolcuların alacağı prim kuruşu kuruşuna yazıldı. Para ve kazançları bu miktarı hayalinde bile göremeyenlerin gözlerine gözlerine sokuldu.
Medyanın hiç mi kabahati yok. Futbolcuları baştan çıkartıp, onları medya maymununa çeviren bunlar değil mi?
Futbolcular asıl işini bırakıp ya manken peşinde veyahut kendini medyaya malzeme yaparak şöhret peşinde koştu.
Pele’nin çizgisine bakın. Onu efsane yapan “sır”rı göreceksiniz.
EMUD’UN TEPKİSİ
Emekli Muvazzaf Uzmanlar Derneği, kaçırılan 8 askerden bir tanesinin sözleşmeli uzman erbaş olduğun belirterek, yazılı ve görsel medyada bu kişinin “Uzman Çavuş” olarak aksettirilmesinden rahatsızlık duymuş. RTÜK’e bu konuyu bildirerek, yazılı ve görsel medyada yanlış aksettirilen rütbelerin mağduriyete sebep olduğu belirtilmiş.
İlgisi var mı bilmiyorum.
Yüksek Askerî Şûrâda atılan subaylar da böylesi haberler için RTÜK’e başvurup tepkilerini dile getirse… Meselâ “irtica” tanımı ile atılan subaylar kendileri için “sakil” ifadelen kullanan medyanın hesabını sorsa...
Çok mu?
24.11.2007
E-Posta:
[email protected]
|