Mahmut Tuncer Kanal 7'nin hasbi türkücü programcılarından. Son birkaç bölümünü izliyorum, Mehmet Ali Erbil'le fazla içli dışlı olduğundan mıdır nedir, onun gibi program yapmaya başladı.
Kendini yerlere atıp, sürünüyor. Reklâm delisi olmuş gibi, ha babam "reklâmların" reklâmını yapıyor… Bu hareketler bir türkücüye yakışmıyor.
Bir de;
Programın konsepti midir anlamadım… Nerede sorunlu bir evlilik var, onu bulup stüdyoya getiriyor. Canlı yayında kaynana/gelin veya kaynana damat savaşı yaşanıyor. Canlı yayında her an her şey olabilir, buna nasıl göz yumuyor anlamıyorum. Hani, "düzmece" bir kavga yaşansa anlayacağım… Ama öyle/böyle değil… Son bölümde müstakbel kaynana adayı, gelinlerden dert yandığını söylüyor, torununun evliliğine karşı çıktığını söylüyor. Stüdyoda bulunan gelin adayını yerin dibine batırıyor. Sponsor firma temsilcisi evlilik masrafını karşılayacağını söylemese, cıngar çıkacak.
Orada düğün mü yapılıyor, yoksa kavgaya dâvet mi var, anlamakta zorlanıyorum.
TANSİYON
İsveç'te bir gazete araştırma yapmış. Günde 2 saatten fazla televizyon izleyen çocuklar yüksek tansiyon riski taşıyormuş. 3 saatten fazla izleyenler de ise bu risk üç katına çıkıyor…
Bir de aynı araştırmayı Türkiye'de yapsınlar…
Her gün "Sınırötesi savaş" ve "şehit cenazeleri" haberlerini izleyen çocukları düşünün…
Tansiyon tavan yapar, tavan!
ADAY ADAYI
TRT Genel Müdürlüğü için başvuru süresine az kaldı. Buna rağmen RTÜK'e sadece 16 kişi başvurmuş.
Kimler mi başvurmuş: Ses san’atçısından, Hakime… Öğretmenden genel müdür yardımcısına… Öğretim üyesinden "tekniker"e kadar bir çok dalda aday var.
Bakalım, nasip ve kısmet kime?
Öyle ya da böyle… Artık TRT'ye bir Genel Müdür seçilsin de bitsin bu "çile!"
Kim olursa olsun şimdiden "Hayırlı Olsun!"
TUTANKAMON
Bu bir "firavun" ismi… İngiliz kaşif Howard Carter tarafından 1922'de bulunan firavunun yüzünü bu güne kadar sadece 50 kişi görmüş…
Haber bültenlerinde yer aldı. Şimdi milyonlarca insan gördü.
Firavun'un isminin Tutankamon olduğu söyleniyor ve yüzü, 3 bin 369 yıl sonra ilk kez sergileniyormuş.
Düşünsenize, 3369 yıllık mezar odasından çıkarılan genç firavunun cesedi 2005'te de röntgen cihazıyla üç boyutlu incelenmiş.
Peki, Milâttan önce yaşamış bir firavunun cesedini merak edip sergileyen insanlık, ölümün bu soğuk yüzünü görmüyor mu? İbret verici yanını görmüyor mu?
07.11.2007
E-Posta:
[email protected]
|