Türkiye’nin önünü tıkayan ve ufkunu karartan ‘kanunsuz başörtüsü yasağı’nın devam etmesini arzu edenlerin bir iddiası var. “Üniversitelerdeki başörtüsü yasağı kalkarsa, başörtüsü zamanla liselere kadar iner” diyorlar. Bu yöndeki açıklamalardan biri, Ankara Üniversitesi Rektörü tarafından, üniversitenin akademik yıl açılışında dile getirildi. AÜ Rektörü, üniversitelerde uygulanan başörtüsü yasağı kalkarsa, “‘Liselerde bulunan kız öğrenciler de isterlerse başlarını örtebilir’ talepleri gelebilir” uyarısında bulunmuş. (Cumhuriyet, 25 Eylül 2007)
Tesbit doğru, ancak eksik. Çünkü böyle bir talep, mevcut yasak kalktıktan sonra değil, devam ettiği günlerden beri zaten var. İkincisi de, bu talep sadece ‘lise’ öğrencileri için değil, ilkokul öğrencileri için de geçerlidir. Tabiî ilâvesi de var: Başörtüsü yasağının kalkmasını isteyenler, sadece ‘Okullarda yasak kalksın’ demiyor ki! Hali hazırda devam eden kanunsuz başörtüsü yasağı, her kademede, her yerde kalkmalıdır. Ve bu talep, bugün dile getiriliyor da değil. Başörtüsü yasağının uygulanmaya başlandığı günden itibaren millet bu yasağa itiraz ediyor ve uygulandığı bütün mekânlarda kalkmasını istiyor.
Daha dün açıklanan bir araştırma neticesine göre, halkın yüzde 70’ten fazlası başörtüsü yasağının kalkmasını istiyor. “32. Gün ve A&G Araştırma Şirketi”nin birlikte gerçekleştirdiği araştırmaya göre, üniversitelerde “türban” yasağının kaldırılmasını savunanlar yüzde 73.7.
Tekrarlamakta fayda var: Bu araştırmada ‘lise’de ya da ‘ilkokulda da başörtüsü yasağı kalsın mı?’ sorusunun cevabı, soru sorulmadığı için yok; ama bu soru da sorulsa neticenin değişmeyeceği ortada. Çünkü böyle bir yasak, hür ve medenî ülkelerde, hele hele ‘çağdaş medeniyet seviyesine ulaşan ülke’lerin hiç birinde yok!
Bakınız, “Başörtüsü yasağı liselerde de kalksın talepleri gelir” diye, kanunsuz yasağı savunmaya çalışanlar fena halde açık düşüyor. Hangi hür ve medenî ülkenin ‘lise’sinde başörtüsü yasağı var? Bir adım daha atalım: Hangi medenî ve hür ülkenin ‘ilköğretim okulları’nda başörtüsü yasağı var? “Fransa’da var” diyenlere de şunu hatırlatalım: 1- Fransa’da bile üniversitelerde başörtüsü yasağı yok. 2- Fransa’da sadece ‘devlete ait lise ve ilköğretim okulları’nda başörtüsü yasağı var, ki bu da tartışılıyor. Bunun dışında, özel kişilere ait lise ve ilköğretim okullarında başörtüsü yasağı yok!
Türkiye’de uygulandığı şekliyle yasağı savunmak tamamen imkânsız. Savunanlar ‘tez’lerini hiç bir hür dünya ülkesine ve insanına anlatamazlar. Nitekim, içerde ve dışarda bu yasağın ‘kökten yanlış’ olduğunu söyleyenler çoğalıyor. “Mahalle baskı”sı tesbiti manşetlere taşınan Prof. Dr. Şerif Mardin de “Bu yasağın yanlış olduğuna yüzde yüz eminim” demiyor muydu? (Hürriyet, 16 Eylül 2007)
Komşumuz Yunanistan’da bile başörtüsü ile derse geren kıza tepki gösteren okul müdürü, Eğitim ve Din İşleri Bakanı Stilyanidis tarafından “Demokratik bir ülkede yaşıyoruz. Herkesin hakları ve tercihlerine devlet tarafından saygı gösterilmeli” denilerek bir anlamda azarlanıyor. (Akit, 27 Eylül 2007)
Bütün bu tartışmalar Türkiye’nin hürriyet ve demokrasi yolunda daha fazla yol alması gerektiğini hatırlatıyor. Almanya’daki gurbetçilerimizin ilkokulda okuyan kız çocukları başörtülü olarak okuyabiliyor da, bizim çocuklarımız niçin okuyamasın? Kanunsuz başörtüsü yasağı bütün neticeleriyle birlikte kalkmalı ve inşallah kalkacak.
28.09.2007
E-Posta:
[email protected]
|