Türkiye’nin önünü tıkayan ve ufkunu karartan ‘kanunsuz başörtüsü yasağı’nı savunmak isteyen bazı ‘aydın’lar, milletimizi hayali ‘tehlike’lerle ürtkütmek ve korkutmanın peşindeler. Yeni moda korkutma aracı da, “Türkiye’nin Malezya olacağı” iddiasına dayandırılıyor.
Tabiidir ki Türkiye kamuoyu, Malezya’yı yakından tanımadığı için ‘tehlike’yi kavramakta zorlanıyor. “Acaba Malezya nasıl bir ülkedir ki, Türkiye Malezya olursa ‘zarar’ etmiş oluruz?” sorusunun net bir cevabını veren en azından şimdilik yok. Hayalî tehlikelerle millet sindirilmek ve en temel haklarından mahrum bırakılmak isteniyor.
Çok kısaca Malezya’yı tanıyalım: Güneydoğu Asya ülkelerinden olan Malezya, kuzeyden Tayland, Güney Çin Denizi ve Brunei, güneyden Endonezya, Singapur ve Malakka Boğazı, batıdan Hint Okyanusu’yla bitişik olan Andaman Denizi’yle çevrilidir. Malezya krallıkla yönetilen ve çok partili demokratik sisteme dayalı bir konfederasyondur.
Nüfusu 26 milyon olan Malezya, ‘din’ konusunda ‘zengin’ bir ülke. Nüfusun yüzde 60’i Müslüman, yüzde 20’ye yakını Budizm, yüzde 10’a yakını Hıristiyanlık, yüzde 7’si de Hindu inancına mensup. Kişi başına milli gelir 12 bin dolar civarında. Malezya biraz da dünyanın en yüksek binalarından biri olan “Petronas ikiz kuleleri’yle tanınıyor.
Kısaca Malezya, bizden daha ‘fakir’ ve ‘yoksul’ değil. “Paranın ne önemi var, mühim olan başka şeyler” diyorsanız, o konuda da ‘çok kötü’ olduğunu söylemek zor. Peki o zaman ‘bizimkiler’in milletimizi Malezya ile korkutmaya çalışmasının maksadı nedir? İşte burada ‘halkın Müslüman olması’ devreye giriyor. Malezya da bir “İslâm ülkesi” olduğu için, milleti güya bu yolla ürkütmenin peşindeler.
İyi de milletin böyle hayalî korkutmalara pirim vereceği düşünülmesin. Pek çok konuda ortak noktalarımız olan Malezya’nın da ‘düşman ülke’ gibi gösterilme gayretlerine son verilsin. Türkiye, Malezya ile birlikte “İslâm Konferansı Teşkilatı”na üye değil mi?
Bu yanıltmalarda dikkat çeken bir nokta daha var. Türkiye’de yaşayanları şimdiye kadar komşumuz İran ile korkutmaya çalışanlar, artık bu yoldan vaz mı geçiyor? İran korkutmasının tutmadığını anladıkları için, şimdi ‘uzak komşumuz Malezya’ ile mi ürkütmeyi, korkutmayı deniyorlar?
Türkiye’deki İslâmî gelişmelerden ‘ürken’lerin şimdiye kadar kullandıkları slogan, “Türkiye İran olmayacak” şeklindeydi. Bundan sonra düzenlenecek mitinglerde bunun yerine “Türkiye Malezya olmayacak” sloganını mı işiteceğiz? Bu sloganın ‘Türkçe’si, “Türkiye’de kişi başına milli gelir 12 bin dolar olmayacak” şeklinde mi anlaşılmalı? Bu sloganlarla mı AB yolunda ilerleyip, “Muasır medeniyet seviyesi”ne çıkacağız?
Ah kanunsuz yasak savunucuları, ah milleti yanıltanlar. Ne zaman ‘insaf’a geleceksiniz?
20.09.2007
E-Posta:
[email protected]
|