Yeni eğitim-öğretim yılının ilk ders zilinin çalmasıyla 15 milyon civarında öğrenci 600 binin üzerinde öğretmen yarın ders başı yapacak. Yeni eğitim yılının ilk dönemi 25 Ocak’ta başlayacak sömestr tatiliyle son bulacak. 12 Şubat’ta başlayacak ikinci dönem ise 13 Haziran’da sona erecek.
Bu bilgelerden sonra klasik bir cümle olarak görülebilir, ama her sene olduğu yeni eğitim-öğretim yılı sorunlarla başlıyor.
Geçen yılki eğitim-öğretim yılının başlaması dolayısıyla gazetelerin ve televizyonların Ankara temsilcileri olarak Bakan Hüseyin Çelik’le birlikte Antalya’ya gitmiş, orada açılışlara katılmıştık. Sayın Çelik, “Bu sene geçen seneden daha iyiyiz. Gelecek sene daha iyi olacak” demişti. Bu gerçekleşti mi acaba, bir bakalım…
Bakan Çelik, geçen yıl “’YÖK kanunu çıkartacağız’ demiştiniz, hâlâ çıkmadı” yönündeki sorulara, “Her sondajdan petrol çıkmaz; ancak petrol arama faaliyetinden vazgeçmeyiz YÖK Kanunu’nu nadasa bıraktık” diyerek cevap vermişti. Nadas hâlâ devam ediyor. Aciliyeti olan bu konu, yeni dönemde öncelikle halledilmesi gerekiyor. Bakan Çelik, önceki gün yaptığı açıklama da, “Yeni anayasa çerçevesinde yüksek öğrenim reformu gerçekleştireceğiz” diyerek, değişikliğin sivil anayasa çalışmalarında yapılacağını söyledi. Yeter ki milletin istediği olsun, yalnız tekrar nadasa bırakılmasın…
* * *
Eğitimdeki bir başka mesele de, meslek liselerine karşı uygulanan katsayı adaletsizliği… Bu konuda hâlâ çözülmeyi bekliyor. Nadasa bırakılamayacak kadar önemli olan bu haksızlığın da bu sene halledilmesi gerekiyor. Hükümet meslek liselerine önem verdiğini, yarın eğitim yılının açılışını bir meslek lisesinde yaparak gösterecek. Ancak bu önem, sadece orada açılış yapmakla bitmemeli, yaklaşık 8-9 yıldır yaşanan bu adaletsizlik bir an önce giderilmelidir. Bu adaletsiz sistemle, ilk 10’a giren bir meslek liseli istediği okula şu anda gidemiyor. Unutulmasın ki, meslek liselerine uygulanan üvey evlât muamelesinin bitmesini herkes bekliyor.
Geçen yıllara nispeten bu sene meslek liselerine rağbet hayli artmış durumda. Hatta bazı okulların kontenjanı çoktan doldu. Seçimden sonra katsayı adaletsizliğinin kalkacağı yönünde bir hava oluşturulduğu için, insanlar okullara tekrar akın etmeye başladı. Bu çerçevede, önceki gün bazı gazete temsilcilerinin de katıldığı toplantıda, Bakan Çelik’e meslek liselerine karşı bu rağbet ve devamında “adaletsizlik” soruldu. Ancak Bakan, bu rağbetin katsayı problemi ortadan kalkacağı beklentisine dayanmadığını, bu teveccühün yaptıkları yönlendirme ile ilgili olduğunu söylüyor. Ancak bizce bunun gerçek sebebi, halkın katsayı adaletsizliğinin sona ereceği ile ilgili ümidinin artmasıdır. Bu apaçık görülüyor. Hükümet bu ümitleri yine kırmamalı, 28 Şubat’tan kalan bu adaletsizliği gidermelidir.
* * *
Bir diğer konuda okullarda yaşanan şiddet olayları… Yapılan araştırmalara göre, ahlâkî düzeyin çok düşük olduğu, şiddetin ve belirsizliğin hüküm sürdüğü kötü okul ortamları ile okul yolunda fiziksel olarak tehdit edici bir yer veya birilerinin olmasının çocukların korkusunu arttırdığı tespit edilmiş. Geçen yıllardaki okullarda yaşanan şiddet olayları milleti çok üzmüştü. Şiddetin önlenmesi için bu yıl daha fazla tedbir alınacağı söyleniyor. Ancak, bu tedbirlerin polisiye olmaktan çok, manevî desteğin sağlanması yönünde olması daha kalıcı olacaktır.
Başka bir konuda öğretmen açığı… Bakan Çelik’e göre öğretmen açığı 25 bin… Sendikalara göre bunun 4-5 katı. Sendikalar bu yıl 50 bin kadrolu öğretmenin derhal atanması gerektiğini dile getiriyor. Bakan, 10 bin sözleşmeli öğretmen atanacağını söylüyor. Herkes başka pencereden baktığı için bir karışıklık gözleniyor.
Bir taraftan öğretmen açığı çok fazla değil deniyor, diğer yandan İstanbul’un göbeğinde 55-60 kişilik sınıflar var. Öğretmen başına düşen ortalama öğrenci sayısı 26 ile AB ülkelerinin çok üzerinde. Hakkâri’de, bir öğretmene 14 öğrenci düşerken, hemen yanı başındaki Şırnak’ta bir öğretmene 39 öğrenci düşüyor. Dengesiz dağılım sebebiyle bazı şehirlerde öğretmen fazlalığı yaşanırken, bazı şehirlerde öğretmen başına 50’ye yakın öğrenci düşüyor. Bu işte bir yanlışlık ve çarpıklık var, ama neresinde?
Yeni eğitim öğretim yılı, bir kısmını burada yazabildiğimiz, böyle sıkıntılı bir ortamda başlıyor. Eğitimde, hataların, yanlışların, eksiklerin giderildiği bir yıl olması temennisiyle, bütün öğrencilerin ve eğitim çalışanlarının yeni eğitim yıllarını tebrik ediyoruz.
Son söz: Unutmamak gerekir ki, eğitimde nadas-yani bekleme-olmaz…
16.09.2007
E-Posta:
[email protected]
|