Engin Hatipoğlu:
* “Normal olarak orucunu tutan birisi Ramazanda hiçbir mazereti olmaksızın bir gün orucunu özürsüz terk etse ne yapsın? Gününe gün kaza mı yapar, yoksa 61 gün kefaret orucu mu tutar? Ben sadece bayram sonrası bir gün kaza eder diye biliyorum. Dinimizin bu hususta fetvâsı nedir?”
Ramazan ayında özürsüz olarak oruç yemek haramdır. Bu günahtan arınmak için tutmadığımız oruçları gününe gün kaza ederiz ve ayrıca farz bir emri zamanında edâ etmediğimiz için tövbe ederiz. Başka bir ifadeyle, Ramazan ayında bilerek tutulmayan oruçların kefareti gününe gün kazadan sonra tövbedir.
Aralıksız altmış bir günlük kefaret orucunu ise, özürsüz yere ve bilerek bozduğumuz Ramazan orucu için tutarız. Hüküm böyledir. Bize hükme boyun eğmek ve teslim olmak düşer.
***
Harun Koca:
*“Adak kurbanının zamanı var mı? Meselâ askerliğimi bitirince kurban keseceğim dedim. Ama hâlâ kesemedim. (12 yıl geçti.) Ama unutmuş değilim. Ne yapmam lâzım.”
Adaklar konusunda hassas davranmalı, yapamayacağımız şeyi adamaktan kaçınmalıyız. Çünkü adak, hiç mecbur değilken Allah’a verdiğimiz bir sözdür. Üzerimize vacip olmayan bir şeyi üzerimize vacip yapmak demektir. Öyleyse, verdiğimiz söze ve üzerimize vacip yaptığımız emre sadık kalmalı, bir an önce yerine getirmeliyiz.
Aksi takdirde eğer ölüm gelse borçlu giderek rahmet-i İlâhiye’ye karşı mahcup düşmek, ölüm gelmezse yine vadinde sadık bulunan Allah’a karşı mahcup olmak riski ile hep yüz yüze bulunuyoruz demektir. Allah’a el açıp istemek konumunda vadimize sadık olmadığımız adağımız gözümüzden gitmeyecek ve bundan kulluğumuz zarar görecektir. Adağın gerçekleşmesi için on iki yıl uzun bir süredir. Bu adağı derhal yerine getirmek gerekiyor.
***
Ankara’dan Ahmet Karadayı:
*“Cuma namazına görme engelli bir kişinin gitmemesinin câiz olduğunu duydum; doğru mudur?”
Görme engelli bir kişi için, eğer kendisine yardım edecek birisi yoksa, yola da alışmamışsa, Cuma namazı farziyeti düşer. Bu durumda Cuma namazına gitmemesi kendisi için caiz olur ve yalnızca öğle namazını kılar.
Böyle bir engelli Cuma namazına sadece elinden tutacak ve kendisine yardım edecek birisini bulduğu zaman veya yol tehlikesiz olmak şartıyla yola alışık olduğu zaman gider.
***
Anıl Ateşin:
*“Özürlü namaz kılarken her bir vakit için abdest alması gerektiğini biliyorum. Peki, vakit namazından sonra kaza namazı kılmak içinde abdest tazelemek lâzım mıdır? Mesela özürlü durumda 1 günlük kaza namazı kılmak için 5 kere abdest almak mı gerekir? Cevabınızı bekliyorum. Allah razı olsun.”
Özürlü bir kişi bir vakit için aldığı abdest ile o vakit içinde vakit namazı kılabileceği gibi, istediği kadar kaza namazı da kılabilir. Her kaza namazı için ayrıca abdest alması gerekmez.
***
Murat Boztepe:
*“Benim ablam eşinden resmi olarak ayrıldı. Fakat eşi hâlâ dinen boşamayacağını belirtmektedir. Boşanması için ne yapmamız gerekir ya da ayrı yaşadıkları için dinen boşanmış sayılırlar mı?”
Mahkemenin resmen boşadığı çiftler dinen de boşanmış sayılırlar. Dinen boşanmak için başka bir işleme gerek yoktur.
20.09.2007
E-Posta:
[email protected]
|