Geçtiğimiz günlerde aldığımız mesajlardan bazılarını yine okurlarımızla paylaşalım:
***
Nazan Kurt: Dört yıl önceki yazınızı okumuştum. Zaman’dan Mehmet Sakin Bey de ayrıca linkini göndermişti. O zamanlar, özellikle başörtüsü eksenli bir haber konusunda çeşitli sebeplerden dolayı tereddütlüydüm. Sonra tevafuklar sonucu, ortaokul arkadaşım Işınsu Kaygusuz ile Akşam’daki röportajı gerçekleştirdik. Inşaallah hayırlı, güzel birşey olmuştur. İlginiz, hüsnüzannınız, hatırlayıp dört yıl sonra yeniden bahsetmeniz, beni duygulandırdı. Teşekkür etmek istedim. Size ve Yeni Asya’ya kıymetli yazı ve yayınlarınızda başarılar diliyorum.
***
Bünyamin Duran: 30 Ağustos'ta çıkan yazınız çok yerinde. Bizim misyonumuzun, olumlu, demokrasi ve özgürlükler adına her gelişmeyi, Yunanistan ve Zambiya'da da olsa destekleyip her türlü otoriter zihniyet ve icraata karşı çıkmak, bu tavrı temel bir ilke olarak ortaya koyup asla taviz vermemek olduğuna inanıyorum.
***
Bilal Yükselten: Gerçekten istikametli, prensiplere dayanan, akıcı, bilgi dolu ve güncel yazılarınızı büyük bir zevkle okuduğumu belirtmek isterim. Allah sizlerden razı olsun. Özellikle böylesine çetrefilli bir dönemde tavizsiz istikrar çizgisinden zerre kadar şaşmadan yolunuza devam etmeniz şüphesiz Risale-i Nur’a olan sadakatli ve samimî bağlılığınızdan olsa gerek.
Ne yapalım, bizi önce eleştiri bombardımanına tutuyorlar, sonra ise söylediklerimizi aynen tasdik etmek ‘’zorunda’’ kalıyorlar, ama iş işten geçmiş oluyor maalesef... Bu kaçıncı deneme? Yetmedi mi bu ülkeye, tabiri caizse ‘’Üç günlük duruma göre değerlendirme yapanların’’ çektirdiklerinin ve yanılgılarının faturaları?
Neyse, bizim vazifemiz hakikati anlatıp tevekkül etmek. Rabbimiz hakkımızda neyi takdir ettiyse en doğrusu ve hayırlısı şüphesiz odur. Ayrıca kim ne derse desin, Yeni Asya daha hiç yanılmadı. İster kabul etsinler, ister etmesinler, tarih buna şahittir. En güzeli de kimseyi küstürüp kırmadan ‘’iman hizmetine’’ devam etmek...
***
Yusuf Civelek: Gazetemizin yayın çizgisini büyük bir iftiharla takip ediyor, canı gönülden destekliyor, tebrik ediyoruz. Şerefli ve tutarlı bir şekilde ortaya koyduğunuz isabetli tavırdan rahatsız olanların gösterdiği anormal tepkiler, aslında yaptıkları yanlışların vicdanlarında meydana getirdiği huzursuzluğu bastırma gayretinin tezahürüdür. İnşaallah onlar da hatalarını zaman içinde anlayacaklardır. Aynı şevk, gayret ve heyecanla yola devam etmenizi diliyor, Allah yardımcınız olsun diyorum.
***
M. Said Çakır: Parçalı bir şekilde zihnimde yer edinen konuları bir araya getirdiğiniz 24 Ağustos tarihli ‘Cendere’ yazınızı okuyunca parçaların yerine oturduğunu anladım. Gerçekten dikkatlerin üzerine çekilmesi gereken çok önemli bir husus şu ki; insanlığı, bilhassa âlem-i İslâmı istikametten saptırmakla vazifeli güruhun şimdilerde yaslandığı en sağlam direklerden biri maalesef diyanet ehli insanlar...
Bu önemli yazı için bilhassa teşekkürler.
02.09.2007
E-Posta:
[email protected]
|