Haber beni şaşırtmadı.
Diyor ki:
“Kadınlar; günü TV programına göre düzenliyor.
Bazıları, gündüz programını gece de izliyor.”
Sözümüz olumlu programlara değil. Evet gerçekten aralarında eğitici, öğretici ve bilgilendirici programlar var. Saatlerini buna göre ayarlayanlara bir sözümüz yok.
Ama ya "olumsuz programlara" göre kendini ayarlayanlara ne demeli?
“Televizyonun kadınların gündelik hayatına etkisi” üzerine yapılan bir araştırma sonucuna göre, Türk kadını 4 saat 42 dakikasını televizyon başında geçiriyormuş. Kadınların yarıdan fazlası, ev işleri, gezme, alışveriş ve uyku saatlerini “izleyecekleri televizyon programları”na göre düzenliyormuş.
Fırat Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde doktora öğrencisi Esra Gülmez’i böyle bir araştırma yaptığı için kutlamak gerekiyor.
Bu araştırmaya göre, özellikle ailevî meseleleri olan, gelir ve öğrenim seviyesi düşük kadınların bu programlara büyük ölçüde bağımlı olduklarını da gözlemiş. İnsan, kendi hayatını televizyona göre planlar mı?
Ne akıl, ne de mantık böyle bir durumu kabullenir?
Çünkü bu “hayat” ve “beden” bize verilmiş bir emanet.
Onu fanî, boş ve eğlendirici bir “alet”e endekslemek hayatın en büyük yanlışlarından birini yapmak demek.
Halbuki hayat bir tarla hükmünde. Bu tarlada ne ekersen onu biçersin. Bu hayat gelip geçici fanî işlerle uğraşmak için bize verilmemiş. Bakî ve ebede namzet olan biz insanlar böylesine küçücük ve basit işlerle uğraşmayacak kadar “büyük” vazifeler yüklenmiş değil miyiz?
Bu hayatın gelip geçici fanî işlerle uğraşmak, bakî ve ebedî hayatı unutturmamalı. İnsan hayatını tanzim eden ve o hayatın bir kılavuzu olan Kur’ân-ı Kerim unutulduğu anda, insan hayatının altüst olması kaçınılmaz.
ASİSTANIN İNTİHARI
Bir şarkıcının “menajeri” intihar etmiş.
Magazin programların gediklisi bir şarkıcının asistanının intihar haberi, normal haber bültenlerinden değil, magazin programlarından verildi. (Kanal D)
Magazinciler şarkıcıya soruyor:
“Ne hissediyorsun?”
Şarkıcı perişan:
“Konuşamayacağım, üzgünüm.”
Asistanın intiharı önemli değil, önemli olan şarkıcının yüz hali...
Ne kadar ayıp. Habercilik dibe vurdu.
Şarkıcının bir hayli “üzgün olduğu” gözlemlenmiş.
Peki, intihar edenin ailesi yok mu? Onu intihara sürükleyen sebep nedir? Bunlar niye sorulmuyor?
NOT
Yıllık iznimin önemli bir bölümünü kullanmak için çok kıymetli siz okuyucularımızdan “izin” istiyorum.
Allah’a emanet olun. :)
02.08.2007
E-Posta:
[email protected]
|