22 Temmuz 2007 Pazar günü yapılan seçimlerle millet bir defa daha iradesini ortaya koydu. Seçimin olduğu yerde, kazanan da olur, kaybeden de. Sandıktan çıkan neticelere bakılırsa, iktidar partisi AKP, bir dönem için daha milletten ‘vekâlet’ almış durumda. Hem de oy nisbetini arttırarak.
MHP ve ‘bağımsızlar’ da kazananlar listesinde yer alırken, en başta ‘ana muhalefet partisi’ CHP olmak üzere diğer muhalefet partileri de ‘kaybeden’ler listesinde yer aldı. Demokrat Parti de hedeflediği oyu alamayarak barajı aşamadı. Neticede DP Genel Başkanı, görevinden istifa ettiğini açıklayarak bir anlamda sorumluluğu üstlendi.
Geride bıraktığımız milletvekili genel seçimlerinin sonuçları elbette uzun süre tartışılacaktır. Bütün neticeleri bir günde, bir haftada ya da bir ayda değerlendirmek bile mümkün değil. Gerek ‘kazananlar’ ve gerekse ‘kaybedenler’ listesinde yer alan siyasî partiler bu neticeyi her yönüyle tahlil edecekler ve etmelidirler.
Ancak ortada bir vak’a var: Kanaatimizce bu seçimlerin en büyük mağlûbu, ömür boyu ana muhalefet görevini yapan CHP’dir. CHP’nin aldığı oy oranının bir önceki seçime göre kısmen artması ne kendisini, ne de sevenlerini memnun ve mutlu etmemiştir. Çünkü seçim öncesi estirilen havaya göre pek çok ‘etkili kişi’, CHP’nin oy patlaması yapacağını umuyordu. Milletin değerlerinden habersiz ‘etkili kişi’lerin bu beklentisi ve tahmini yerlebir oldu. Seçim öncesi DSP ile yapılan bütünleşmenin de CHP’yi ya da ‘sol’u kurtarmaya yetmediği ortaya çıktı. Bu durum, seçimlerin değerlendirilmesi gereken en önemli maddesini teşkil ediyor.
MHP’nin aldığı oylar da en başta MHP’lileri memnun etmeye yetmemiş görünüyor. Partiden yapılan ilk açıklamalar bu yönde. 2002’deki seçime göre oy oranları artmış olsa da, 1999’daki seçimlerde aldıkları oy oranına ulaşamamış durumdalar.
Yeni Meclis, çok sesli ve çok renkli görüntülere sahne olacak. İktidar partisi, daha fazla gruplarla mücadele etmek durumunda. Bağımsızların Mecliste grup kurması, Meclis çalışmalarını etkileyebilir. DSP’lilerin de CHP’den ayrılması mümkün görünüyor. Çünkü DSP kontenjanından seçilen milletvekilleri (meselâ, Ahmet Tan), daha ilk akşam “Biz DSP’liyiz, CHP adına konuşamayız” diyorlardı. Milletvekili seçildikleri partilere sahip çıkmayan DSP’lilerin, Meclis’te CHP sıralarında oturması düşünülmemeli.
Genel Başkanının görevinden istifa etmesiyle birlikte, DP bir anlamda ‘bedel’ ödemiş oldu. Şimdi gözler seçimin asıl mağlûbu CHP’de. Bakalım CHP bu mağlûbiyeti sineye mi çekecek, yoksa ciddî bir muhabese yapabilecek mi?
Medya da seçim mağlûpları arasında sayılabilir. Çünkü geçen seçimin sürpriz partisi Genç Parti’nin bu seçimde de yine sürpriz yapacağını ve barajı aşacağını yazıp durmuştu. GP de söndü.
Millet tercihini ortaya koydu. Şimdi sıra vekâleti alan partilerde...
24.07.2007
E-Posta:
[email protected]
|