Aktulga ailesinin açtığı tazminat dâvâsında gelinen son noktayla ilgili olarak 8 Haziran’da çıkan “Hukukun tükenişi” başlıklı yazımız için bize ulaşan destek mesajlarından biri:
Bilâl Tunç: İzmir Vilâyet Konağının yanında Adliye Sarayı vardı. Binânın alnında uzaktan okunabilir irilikte, Kur’ân hattı ile, adâlet timsâli Hz. Ömer’in târihe altın harflerle kaydedilen “El-Adlü esâsü’l-mülk,” ya’ni “Adalet mülkün temelidir” sözü bulunuyordu. Sonra bu iki binâ da bir yangında kül oldu. Yazınızı okuyunca aklıma geldi nedense. Yazdıklarınıza noktası virgülü ile aynen katılıyorum. Elinize, dilinize, yüreğinize sağlık. Duâlarımız sizinle. Âdil-i Mutlak yâr ve yardımcınız olsun.
***
Söz konusu yazının iktibasen yayınlandığı Haber 7 sitesinde de şöyle bir yorum yapıldı:
aalbayrak: Gazetenizi ve sizleri tanımak için çeşitli çalışmalar yaptım. Gördüm ki, sizin camianız inanılmaz dâvâlarla uğraştırılmış...
Darbe zamanları dik durmuş...
28 Şubat’ta bile korkmadan programlar, toplantılar yapmış...
Yanılmıyorsam dünyanın en çok kapanan gazetesi Yeni Asya...
1980 darbesinde neler çekmişsiniz...
Ve 1982 anayasasına destek vermemişsiniz ki, zaten destek verenleri şimdi kendileri vuruyor... ve bizi de...
Son bir not: Türkiye’nin önünde çok kötü tuzaklar var, dikkat edin...
Hayırlısı...
***
9 Haziran’da çıkan “Okulda namaz” yazımız için Sağlık-İş’in tekrar seçilen Başkanı Mustafa Başoğlu’nun gönderdiği mesajdan:
Yazınızda bazı köşe yazarlarından alıntılar yaptığınız ve bu alıntılarda yazarların, namazın İslâm dini açısından önemini ve inceliğini ne yazık ki kavrayamadıkları görülmektedir.
Siz de biliyorsunuz, ülkemizde İslâm dinine karşı sinsi bir mücadele yürütülmektedir. Kimi zaman bu başörtüsü yasağında, kimi zaman çocukların Kur’ân öğrenmesinin engellenmesinde, kimi zaman imam hatip liselerinin ve bu liselerden mezun olanların itibarsız duruma düşürülmesinde, kimi zaman dinî vecibelerini yerine getiren kamu görevlilerinin irticacı suçlamasıyla takip edilmelerinde, kimi zaman Kur’ân-ı Kerimin okutulmasına ve dağıtılmasına tepki biçiminde kendisini göstermektedir.
Lise seviyesine gelmiş çocukların namaz kılmasını yadırgamak İslâmı içine sindiremeyenlerin işidir. Ama insanların dine ihtiyacı vardır.
İsteyen istediği kadar İslâma karşı olsun, bilmek gerekir ki, İslâmın tebliğcisi ve insanlığa gönderilen son ışık Hz. Muhammed (a.s.m.) dini tebliğ ederken ona en çok karşı çıkan, Ebu Cehil idi. Ebu Cehil çoktan unutuldu, ama Peygamberimiz bugün dünyada en az bir buçuk milyar insan tarafından anılmakta, ona saygı duyulmakta ve salâvat getirilmektedir.
Sonuç olarak şunu ifade etmek isterim:
En üstün güç Allah’ın gücüdür. Allah’ın gücüyle hiç kimse bugüne kadar başa çıkamadı, bundan sonra da çıkamaz. Doğru olanın İslâmla barışık olmak ve huzur içinde yaşamak olduğunu belirtiyor, hayırlı hizmetlerinizde başarılarınızın devamını Yüce Allah’tan diliyorum.
17.06.2007
E-Posta:
[email protected]
|