Cevher İLHAN |
|
YAŞ’zedelerin hakları ve mağduriyetleri |
AKP’nin referandum kampanyası için hazırlayıp dağıttığı “Halk oylamasında ‘evet’ demek için 40 neden” propaganda broşürünün 9. nedeninde, “Evet’ demek Yüksek Askerî Şûrâ (YAŞ) kararlarıyla ordudan atılan insanların mahkemelerde haklarını arayabilmeleri demek” taahhüdünde bulunulmuştu. “Anayasa değişikliği paketi”nin en iddialı maddelerin başında gelen bu vaadin üzerinden iki aydan fazla süre geçmesine rağmen hâlâ çoğu mevhum “irtica” gerekçesiyle “disiplin suçu” perdesinde ihraç edilen subay ve astsubayların “haklarını arama” belirsizliği sürüyor. Gerçek şu ki son “değişiklik”te, Anayasanın 125. maddesindeki “YAŞ kararları yargı denetimi dışındadır” hükmü aynen korunarak ilâve edilen, “Ancak, Şûrânın “terfi işlemleri’ ile ‘kadrosuzluk nedeni’yle emekliye ayırma hâriç her türlü ilişik kesme kararlarına karşı yargı yolu açıktır” ibâresi, YAŞ’a yargı yolunun açılmasında yetersiz kalıyor. Zira hayatlarını verdikleri mesleklerinden sorgusuz-sualsiz, yargısız atılıp haklarının iâdesini bekleyen, sayıları 1637’yı bulan subay ve astsubayın haklarını aramaları ve mağduriyetlerinin giderilmesi için “anayasal değişiklikler”e hiçbir kayıt konulmamış… Tıpkı Başbakan’la iktidar partisi sözcülerinin, miting meydanlarında “12 Eylül darbesinden ve darbecilerinden hesâp sorulacağı” nutuklarına karşı, muhalefetin “12 Eylül darbecilerinin yargılanması ve darbe suçlarında zamanaşımının kaldırılması”na dair önergelerinin AKP grubunca Meclis’te reddedilmesi misâli. Halka karşı “YAŞ mağdurlarının haklarının iâde edileceği” bol bol propaganda edildi; lâkin bütün uyarılara rağmen yetersiz ve muallel değişikliklerle YAŞ mağdularının haklarını arayabilmeleri için metne bir “geçici madde” eklenmedi. Bu durum öncelikle “darbecilerin yargılanması” ve “YAŞ’zedelerin haklarının iâdesi” değişikliğinin yetersiz olduğu ikazını haklı çıkarıyor…
“UYUM YASASI” ŞART… Gelinen safhada hukukçular, “YAŞ kararlarına karşı yargı yolunun açılması”nın bu haliyle muhataralı belirsizlikte bırakıldığını; mağduriyetlerin giderilmesi için mutlaka “uyum yasaları” çerçevesinde yasal güvence sağlanmasının gereğini belirtiyorlar. Ne var ki bu hususta yasa çıkarmaya yanaşmayan hükümet, YAŞ’zedeleri yine YAŞ’a havale ediyor. Adalet Bakanlığı, “HSYK modeli”ni öneriyor. YAŞ kararıyla ordudan ihraç edilen mağdurların YAŞ’a başvurmalarını ve bu başvuruları kabul edilmeyenlerin Askerî Yüksek İdare Mahkemesine (AYİM) dâvâ açmalarını salık veriyor. Buna mukabil, “Maddî haklarımızın verilmesini ve iâde-i itibar bekliyoruz, ama hükûmetle uzlaştığımız bir metin yok” diye yakınan Adaleti Savunanlar Derneği (ASDER) Başkanı Prof. Dr. Nevzat Tarhan “Bunun ‘kuzuyu kurda emânet etmek olduğunu” söylüyor. Darbecilere ve darbe teşebbüsçülerine tanınan hakların YAŞ’zedelere tanınmasını isteyen ASDER Başkanı, 1960 darbesinden sonra 27 Mayıs ihtilâli cuntasınca ordudan ihrâç edilen ve Emekli İnkilap Subayları Derneğini (EMİNSU) kuran 7 bin subaya, peşpeşe dört yasa çıkarılarak bütün üyelerin 40 yıl çalışmış ve göreve devam etmiş gibi emekli aylığı bağlanarak göreve devam eden emsalleri ile aynı düzeye getirilmesini, bütün malî haklarının tanınmasını, emekli aylıklarının kıdemli albaylara uygulanan ek gösterge üzerinden yeniden arttırılmasını örnek gösteriyor. Keza ASDER kurucularından Emekli Tabip Albay Prof. Ahmet Alper, bu yolla mağduriyetlerin giderilemeyeceğine dikkat çekerek, “Bu düzenleme, mağdurları, YAŞ’ı oluşturan 15 generale kurban etmek anlamına gelir. Çünkü AYİM de taraflı bir mahkeme” uyarısında bulunuyor.
YAŞ DA SEÇİM MALZEMESİ! Yine 12 Eylül’zede askerlerin sözcülerinden, eski Eylül Emeklileri Derneği (EYLÜL-DER) Başkanı re’sen emekli üsteğmen Rahmi Yıldırım da mahkeme kararı olmadan atılan askerlere YAŞ’a başvuru hakkı tanınmasının derin acılara yol açmış ihraç sürecini tekrarlamaktan başka bir sonuç getirmeyeceğini bildiriyor. Yaraların sarılması için yetkili idarî makam olarak İçişleri ve Millî Savunma bakanlıklarının bu kararları kaldırabileceklerini öneriyor. Özetle YAŞ’zedeler, aynen “EMİNSU davası”ndaki gibi bütün hakları mahkemesiz iâde eden çözümün zarurî olduğunu belirtiyorlar. Aksi halde darbe, postmodern darbe ve YAŞ mağduru askerler için HSYK modelinden bir netice alınmasının mümkün olmadığını kaydediyorlar. Dahası, YAŞ’zedeleri yine YAŞ’a ve AYİM’e havale etmenin, “ciğeri kediye emânet etmek olduğunu”nu ifâde ediyorlar. Kısacası, yapılması gereken, âcilen ilgili “uyum yasası”nın çıkarılmasıdır. Ancak 12 Eylül darbesi ve YAŞ kararlarıyla re’sen emekli edilen askerlerin göreve iade talebiyle yaptıkları başvuru süresinin sona ermesine rağmen, AKP hükûmeti, mağduriyetlerin giderilmesi için hâlâ “yasal düzenleme”ye yanaşmıyor. Belli ki siyasî iktidar, rafa kaldırılan “başörtüsü yasağı” ve “YÖK’ün yapısı” gibi “YAŞ mağdurları”nın haklarını da sürüncemede bırakıp seçim sürecinde “yeni anayasa” ile birlikte siyasî rant amacıyla “seçim malzemesi” olarak kullanma hesapları içinde… Peki, mağduriyetlerin istismarından ve istimalinden ne hayır gelecek? 29.11.2010 E-Posta: [email protected] |