Mehmet KARA |
|
Geçici madde kalktı, ama… |
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın Kenan Evren’in 12 Eylül darbesi nedeniyle yargılanması konusunda “görevsizlik” kararı vermesi “yargılamanın” kim tarafından yapılacağı veya yargılanıp yargılanmayacağı tartışmasını gündeme getirdi. 12 Eylül Anayasası, 28 yıl önce (7 Kasım 1982’de), yürürlüğe girmiş ve buna göre; Millî Güvenlik Konseyi ve Devlet Başkanı Kenan Evren, Cumhurbaşkanı ilân edilmişti. İki sene sonra, yapılan anayasaya geçici bir madde konularak 12 Eylül askerî darbesini yapanların “…her türlü karar ve tasarruflarından dolayı haklarında cezaî, malî veya hukukî sorumluluk iddiası ileri sürülemez ve bu maksatla herhangi bir yargı merciine başvurulamaz” denilerek yargılanamayacağı hükmü konulmuştu. Yıllarca bu madde tartışıldı. Henüz anayasa değişikliği gündemde yokken, darbecilerin yargılanması ile ilgili maddeyi gündeme getiren zamanın CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Erdoğan’a çağrıda bulunarak, “Madem darbecilerle hesaplaşmak istiyorsunuz, gelin anayasanın geçici 15. maddesini kaldıralım” teklifinde bulunmuş, Erdoğan ise, buna “sulu şaka” cevabını vermişti. Sonrasında anayasa değişiklik teklifi hazırlanırken, bu maddenin değişmesi de pakete “güçlendirmek” amacıyla konulmuştu. Baykal, bunu gündeme getirdiğinde 1980 ihtilâlinin lideri Kenan Evren, “12 Eylül’de bir tek subayın bile itirazı olmamıştır. Genelkurmay Başkanı’ndan, kuvvet komutanlarından bölük komutanlarına kadar, emirler itirazsız uygulanmıştır. Eğer bu suçsa o dönemde TSK’da görevli bütün subayların suçlu sayılması gerekir. Bir tek benim yargılanmamla da olmaz. Ama dediğim gibi, bunu halka sorsunlar” derken, peşinden de “Yargı için referandum yapalım. ‘Evet’ çıkarsa, yargılanmam, intihar ederim” demişti. Evren bu tarihler arasında birçok kere hastaneye kaldırıldı. Şimdi sağlık durumu nasıl, fazla bilgimiz yok. * * * Paket 12 Eylül’de yüzde 58 ile kabul edildi. Paketin kabul edilmesinden sonra ihtilâlcilerin yargılanması için onlarca suç duyurusunda bulunuldu. Aradan geçen süre içinde yargılamanın kim tarafından yapılacağına ilişkin bir yasa çıkmadığı için mesele netlik kazanmamıştı. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının “görevsizlik kararı” vermesinden sonra bu durum daha net ortaya çıktı. Anayasa değişiklik paketini hazırlayanlardan birisi olan Adalet Bakanı Sadullah Ergin, bu karardan sonra “zaman aşımı” gibi ihtilâfları yargının çözeceğini söylerken, dâvâ açılıp açılmayacağının sorulması üzerine ise, “Yargılanırlar ya da yargılanamazlar diyemem” diyerek meselede “netlik” olmadığını ortaya koymuş oldu. Muhalefet partileri de değişiklik hazırlanırken, bunu söylediklerini, ciddî sorunlar yaşanacağı konusunda ikazlarda bulunduklarını söylüyorlar. İktidar partisi yetkilileri ise, Ankara Cumhuriyet Başsavcısı’nın verdiği kararı eleştiriyorlar. AKP Grup Başkanvekili Bekir Bozdağ, ”Başsavcılık bu soruşturmayı yürütmek zorundadır. ‘Ben bu soruşturmayı yapmıyorum’ deme hakkına sahip değil, bu konuda takdir yetkisi de yoktur” derken, 12 Eylül darbesini yapanların mutlaka yargılanacağını ileri sürdü. (Zaman, 11.11.2010) Hukukçular ise, “görev suçu” mu, yoksa “darbe suçu” mu olduğu noktasında bu konuda farklı görüş sergiliyorlar. Bir karışıklıkta kabul edilse dahi, Yüce Divan’da mı yoksa Ağır Ceza’da mı yargılanacağı konusunda görüş ayrılığı gözleniyor. Yani suç duyurularından sonra oluşturulan dosya şu anda ortada duruyor. Yargılanıp yargılanmayacağı bile net değil. * * * Peki, bu konuda karışıklığın giderilmesi için neler yapılmalı? Referandumda “12 Eylül’den hesap soracağız” diyenlerin, bu sözün arkasında durup, gerekli yasal düzenlemeleri bir an önce yapıp, yargıdaki karışıklığı da gidermek durumunda. Anayasa değişiklik paketinin kabul edilmesinin üzerinden tam iki ay geçti. Paket gündeme geldiğinde bunların önceden düşünülüp, gerekli kanunî düzenlemelerin yapılması gerekmez miydi? Gereken yasal düzenlemeler bir an önce yapılmazsa da mesele bir şekilde kapanıp gider, 30 sene sonra da olsa darbecilerden hesap sorulamamış olur. AKP İstanbul milletvekili İrfan Gündüz’ün “Gerekiyorsa zaman aşımı ile ilgili düzenleme yapılır. Anayasa değişikliğine uygun yasal düzenleme yapılır. Ben 12 Eylül darbecilerinin yargılanacağını düşünüyorum. O zaman neden anayasa değişikliği yaptık? Onlar darbeyi yapmışlar bugün darbe planı yapanlar yargıda. Onları boş mu bırakalım? Onlara cezasını verelim ki gelecekte bir daha kimse darbeyi aklından geçirmesin” sözleri havada kalmasın… Yoksa, “Ne yargılanır derim, ne yargılanmaz derim” lâflarıyla millete verilen sözler unutturulacak mı? Bekleyip göreceğiz. 12.11.2010 E-Posta: [email protected] |