14 Eylül 2010 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Gün Gün Tarih
Dergilerimiz

Süleyman KÖSMENE

Uhrevî amellerde ortaklık düsturu-1


A+ | A-

Cafer Kayısıcı: “Risâle-i Nur’un mesleğinde iştirak-i a’mâl-i uhrevî düsturu var. Bu düsturu âyet ve hadis ile delillendirmek isteyenlere de cevap olacak ölçüde biraz açar mısınız? Yakın düstur tarikatta da var. Aynı cemaatte olmakla beraber, tanımadığımız bir kardeşimizin sevaplarından hissedar olmayı âyetler ve hadisler ile nasıl açıklayabiliriz?”

Dipnotlar: 1- Fatiha Suresi: 5, 6 2- Şuâlar; s. 530, 531 3- Şualar; 530 4- Âl-i İmrân Sûresi, 3/103 5- Enfal Suresi: 46 6- Câmiü’s-Sağîr, 3/2821; Riyâzu’s-Sâlihîn, 10,1061,1062, 1067 7- Câmiü’s-Sağîr, 3/3040 8- a.g.e., 2/2338, 3/3891 9- Şuâlar, s. 589 10- Lem’alar, s. 118

İnsanlar zor işleri hep ortaklık yoluyla, el birliğiyle, omuz omuza vermek ve güç birliği oluşturmak suretiyle aşmışlardır. Atalarımızın, “Bir elin nesi var? İki elin sesi var!” sözüyle veciz şekilde ifade ettiği hakikat, dünya işlerinde de, âhiret işlerinde de hep geçerli akçemiz olmuştur. Dünya için üç beş kişi bir araya gelip güç birliği yapıyorlar; bir ticaret veya iş ortaklığı kuruyorlar. İşin yürütülmesinden, kazancına ve kârına kadar ortak oluyorlar. Ticârî ortaklık bereket için de önemli bir duâ hükmüne geçiyor ki, genelde büyüme ile, yükselme ile, yüksek kârlarla neticeleniyor.

Âhiret işlerini yürütmek için de pekâlâ ortaklık kurulabilir ve bir çok bâdire, bir çok zorluk, bir çok sıkıntı el birliği ile, güç birliği ile, omuz omuza vermek sûretiyle aşılabilir. Üstelik âhiret işlerinde sevap ve ücret verme makamı doğrudan Cenâb-ı Allah olduğundan, Onun Samedâniyetinin, istiğnasının, zenginliğinin, ikramının, rahmetinin ve cömertliğinin bir gereği olarak; ortakların tamamının sevabı, ortaklardan her birisine eksiksiz gider; sevaplar ortak sayısına bölünmez, bilakis ortak sayısı kadar katlanır ve yekûn sevap tamamına ödenir. Kur’ân-ı Kerim “ben duygusunu” değil, “biz ruhunu” kuvvetlice işleyerek, bu hususu zihinlerimize kazımak istercesine gündemde tutar ve “bizlik şuurunu” gündelik hayatımızda da, ibadet hayatımızda da yerleştirmek ister. Meselâ en başta Fatiha Sûresi’nde nabüdü “nun’u”, nestaîn “nun’u”, ihdinâ “nâ’sı”1 hep bizlik şuurunu zihinlerimize perçinler. Bediüzzaman Hazretleri, bu âyetlerde neden “na’büdü” (biz ibadet ederiz) dendiğini, “a’büdü” (ben ibadet ederim) denmediğini izah ederken, üç ayrı bizlik kavramını gündemimize taşıyor: 1-Bütün mevcudat ‘biz’ kavramının içindedir. 2-Bedenimizdeki bütün hüceyrat ‘biz’ kavramının içindedir. 3-O camide o an namaz kılanlarla birlikte, bütün mü’minûn ve mü’minât ‘biz’ kavramının içindedirler.2 Bediüzzaman der ki: “Gördüm ki, âlem-i İslâm, büyük bir mescid suretini aldı. Mekke, Kâbe mihrab hükmüne geçti. Bütün namaz kılan Müslümanların safları, dairevî bir tarzda o kudsi mihraba teveccüh ederek, benim gibi “iyyake nabüdü ve iyyake nestain. İhdinâ..” deyip, her biri umum namına hem duâ, hem tasdik eder, hem onları kendine şefaatçi yapar.”3

Âyet ve hadislerin genel çerçevesinden anlıyoruz ki, ‘bizlik’ şuuru, ‘ben’ duygusuna nispetle Allah’ın rızasına daha yakındır. Yani Allah’ın rızasını biz şuuru ile kazanmak, tek başına kazanmaktan daha kolaydır. Çünkü bizim sosyalleşmemizi ve duâda, ibadette, salih amellerde birlikte hareket etmemizi isteyen bizzat Cenab-ı Hak’tır. Meselâ “Hepiniz toptan Allah’ın ipine sımsıkı sarılın, ayrılmayın”4 âyeti uhrevî hizmetlerde birlikte adım atmayı emrediyor. Keza Kur’ân, “bizlik şuuruna” zarar veren çekişmeyi yasaklıyor: “Allah’a ve Resûlüne itaat edin, birbirinizle çekişmeyin; yoksa korkuya kapılırsınız, gücünüz gider. Sabredin; Allah sabredenlerle beraberdir.”5 Diğer yandan ‘bizlik’ şuurunun ibadet hayatında yoğun şekilde yaşanması için Peygamber Efendimiz (asm) cemaatle namazı önemle teşvik ediyor ve cemaatle kılınan namazın tek başına kılınan namazdan 27 derece daha fazla sevap getirdiğini müjdeliyor.6 Hatta söz konusu ayet ve hadisler çerçevesinde bizlik ruhunu önemseyen Hanefi mezhebi, imamın fatihasını cemaatin fatihası sayıyor ve imam fatiha okurken cemaatin fatiha okumasını mekruh addediyor.

Kezâ Peygamber Efendimiz (asm) Allah’ın rahmet ve rızasının, feyiz ve bereketinin “biz şuuruna ermiş cemaat” üzerine indiğini bildirmiş;7 “Allah’ın eli cemaat üzerindedir”8 buyurmuştur.

Üstad Bedîüzzaman Hazretleri bir mum etrafında birer boy aynasıyla duran insanların aldığı eksiksiz ve tam ışık misâli ile “biz ruhuna” açıklık getiriyor. Misalde geçen ışık, nur olduğundan bölünme ve parçalanma olmaz ve her birisinin aynası tam bir mum ışığına sahip olur. Allah’ın feyzi, rızası, rahmeti, sevabı ve bereketi de ışık gibidir. Tüm ortaklara eksiksiz gider. Omuz vuranların hepsini eşit olarak ihya eder.9

Fakat herkesin, aynasının rengi, parlaklığı, kırıklığı, netliği veya körlüğü gibi özelliklerine göre derece derece ışık alacağı malumdur. Yani ışık hepsini birden eşit olarak kucaklar; ama her ayna kendisine gelen ışığı kendi kabiliyetine göre alır. Eğer sırrı bozulmuşsa ışığı içinde pek fazla tutamaz; gelen ışık geçer gider.10

Yarın inşâallah devam edelim.

14.09.2010

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (13.09.2010) - Ashab-ı Kehf üzerine

  (12.09.2010) - İbadet tamam, ama aileyi ihmal etmeden

  (11.09.2010) - Vahiy,Sünnet ve Gelenekler

  (10.09.2010) - Bir rahmet külçesi: Sıla-i rahim

  (09.09.2010) - Bayramınıza binler tebrikler!

  (08.09.2010) - Şehr-i Ramazan’a veda

  (07.09.2010) - Ebedî saadet üzerine

  (06.09.2010) - Hak feda edilmez

  (05.09.2010) - Seksen yıla sığmayan gece: Kadir Gecesi

  (04.09.2010) - Zekât malı nasıl arındırır? (2)


Son Dakika Haberleri

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdullah ERAÇIKBAŞ

  Abdullah ŞAHİN

  Ahmet ARICAN

  Ahmet BATTAL

  Ahmet DURSUN

  Ahmet ÖZDEMİR

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Ali Rıza AYDIN

  Atike ÖZER

  Baki ÇİMİÇ

  Banu YAŞAR

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Gökçe OK

  Gültekin AVCI

  H. Hüseyin KEMAL

  H.İbrahim CAN

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Hakan YILMAZ

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Mehmet YAŞAR

  Mehtap YILDIRIM

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Muzaffer KARAHİSAR

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Osman ZENGİN

  Raşit YÜCEL

  Recep TAŞCI

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Said HAFIZOĞLU

  Saliha FERŞADOĞLU

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Umut YAVUZ

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin YAŞAR

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İbrahim KAYGUSUZ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu
Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.