26 Mayıs 2010 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Gün Gün Tarih
Dergilerimiz

Süleyman KÖSMENE

İsm-i Kayyûm üzerine (4)


A+ | A-

Abdullah Bey: “Otuzuncu Lem’a’nın Altıncı Nüktesine göre, varlıklardaki baş döndürücü faaliyetlerin Kayyûm ismi ve buna bağlı Kayyûmiyet sırrı ile îzahını yapar mısınız?”

Mâdem her faaliyette içten sevilir ve candan istenir bir kemâl ve bir lezzet vardır ve her faaliyet dahî bir kemâldir. Ve mâdem şu canlılar âleminde dâimî ve ezelî bir hayattan kaynaklanan hadsiz bir muhabbetin ve nihâyetsiz bir merhametin cilveleri görünüyor.

İşte Kendini böyle sevdiren, seven, şefkat eden ve lütuflarda bulunan Zât-ı Kayyûm-u Ezelî’nin, kudsiyetine lâyık ve izzetine münâsip bir tarzda, hadsiz derecede,—tâbirde hatâ olmasın!—bir aşk-ı lâhûtî, bir muhabbet-i kudsiye, bir lezzet-i mukaddese gibi kudsî şuûnât o Hayat-ı Akdes’te vardır ki, o şuûnât, böyle hadsiz faaliyetle ve nihâyetsiz hallâkiyetle kâinâtı dâimâ tazelendiriyor, çalkalandırıyor ve değiştiriyor.1

İkinci Şûbe: Her bir cemâl ve güzellik sahibi kendi cemâlini ve güzelliğini görmek ve göstermek ister. Her bir hüner sahibi, kendi hünerini sergilemek ve ilân etmek ister. Mâdem bu esaslı kâideler, her şeyde derecesine göre cereyan ediyor. Elbette Cemîl-i Mutlak olan Zât-ı Kayyûm-u Zülcelâl’in bin bir esmâ-i hüsnâsından her bir ismin, kâinâtın şehâdetiyle, cilvelerinin delâletiyle ve nakışlarının işâretiyle, her bir mertebede hakîkî bir hüsün, hakîkî bir kemâl, hakîkî bir cemâl ve gâyet güzel bir hakîkat; her bir ismin her bir mertebesinde hadsiz güzellikler vardır.

Mâdem bu güzel isimlerin kudsî cemallerini ve güzel nakışlarını gösteren sahife bu mevcûdât ve bu kâinâttır. Elbette o dâimî ve bâkî isimler, hadsiz cilvelerini, nihâyetsiz mânâlı nakışlarını ve kitaplarını, hem Zât-ı Kayyûm-u Zülcelâl’in müşâhede nazarına; hem had ve hesâba gelmeyen şuur sahibi mahlûkâtın mütalâa nazarına göstermek ve nihâyetli ve mahdut bir kâinâttan nihâyetsiz levhâları ve sonsuz nakışları göstermek için o aşk-ı mukaddes-i İlâhî’ye istinâden ve Kayyûmiyet sırrına binâen; kâinâtı mütemâdiyen cilveleriyle tâzelendiriyorlar ve değiştiriyorlar.2

Dördüncü Şuâ (Kayyûmiyet sırrının Üçüncü Şûbesi): Her bir merhamet sahibi, başkasını memnun etmekten haz alır. Her bir şefkat sahibi, başkasını sevindirmekten memnun olur. Her bir muhabbet sahibi, sevindirmeye lâyık mahlûkları sevindirmekle sevinir. Her bir cömert zât, başkasını mes’ûd etmekle lezzet alır. Her bir âdil zât, hak edene hakkını vermek ve müstehakları cezâlandırmaktan keyif alır. Her bir hüner sahibi san'atkâr, san'atını teşhir etmekle, san'atının plânladığı gibi işlemesiyle ve istediği netîceleri vermesiyle iftihâr eder. Bu hakîkî düsturlar, kâinâtta ve insanlar arasında cereyân etmektedir.

Elbette bütün hayvanları, insanları, hadsiz melekleri, cinleri ve ruhları; uzay boşluğunda yüzen bir Rahmânî gemi hükmünde olan dünya küresine bindirerek; dünyayı hadsiz yiyecek çeşitleriyle donatarak Rabbânî bir sofra şeklinde açmak; muhtaç, müteşekkir, minnettâr ve mesrur mahlûkâtı kâinât etrâfında seyahat ettirmekle; ve yalnız dünyevî ikrâmlarıyla kalmayıp, dâr-ı Bekâda Cennetlerinden her birini dâimî ziyâfet için birer hadsiz sofra yapan Zât-ı Hayy-ı Kayyûm’a ait; o mahlûkâtın teşekkürlerinden, minnettarlıklarından, mesrûriyetlerinden ve sevinçlerinden gelen—tâbirinde âciz olduğumuz ve me’zun olmadığımız—şuûnât-ı İlâhiye, memnûniyet-i mukaddese, iftihâr-ı kudsî ve lezzet-i mukaddese gibi isimlerle işâret edilen Rubûbiyet mânâları vardır ki, bu dâimî faaliyeti ve bu mütemâdî hallâkiyeti iktizâ etmektedir.3

Yarın İnşâallah devam edelim.

Dipnotlar:

1- Lem’alar, s. 340.

2- Lem’alar, s. 341.

3- Lem’alar, s. 342.

26.05.2010

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (25.05.2010) - İsm-i Kayyûm üzerine-3

  (24.05.2010) - İsm-i Kayyûm üzerine - 2

  (23.05.2010) - İsmi-i Kayyûm üzerine - 1

  (21.05.2010) - Cennette sevap derecesi yükselir mi?

  (20.05.2010) - Muhtelif konular

  (19.05.2010) - Bir ceza, bin hikmet

  (18.05.2010) - Tabiat Risâlesi’nin cihadı

  (17.05.2010) - Şuur ve iman şuuru üzerine

  (16.05.2010) - Hz. Peygamber’e (asm) salât ve selâm etmek

  (12.05.2010) - Neyi, nasıl okuyalım?


Son Dakika Haberleri

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdullah ERAÇIKBAŞ

  Abdullah ŞAHİN

  Ahmet ARICAN

  Ahmet BATTAL

  Ahmet DURSUN

  Ahmet ÖZDEMİR

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Ali Rıza AYDIN

  Atike ÖZER

  Baki ÇİMİÇ

  Banu YAŞAR

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Gökçe OK

  Gültekin AVCI

  H. Hüseyin KEMAL

  H.İbrahim CAN

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Hakan YILMAZ

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Mehmet YAŞAR

  Mehtap YILDIRIM

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Muzaffer KARAHİSAR

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Osman ZENGİN

  Raşit YÜCEL

  Recep TAŞCI

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Said HAFIZOĞLU

  Saliha FERŞADOĞLU

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Umut YAVUZ

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin YAŞAR

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İbrahim KAYGUSUZ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu
Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.