Görüş |
Ölüm, asude bir bahar ülkesi
Şehid merhum Cevdet Baybara’ya rahmet vesilesiyle...
“Hiçbiriniz sakın ölümü temennî etmesin. Eğer o salih bir kimse ise (hayatta oldukça) salâh (iyilik) ve faziletini arttırması umulur. Eğer kötü bir kimse ise onun tövbe edip Allahü Teâlâ’nın rızasını kazanması umulur.” (Hadis-i Şerif, Sahih-i Buhârî)
Üstadın talebelerinden Sungur Ağabeyin teşviki ile iman-Kur’ân hizmeti için Filipinlere giden ve geçenlerde orada şehit edilen hafız Cevdet Baybara kardeşimize Allah’tan (cc) rahmet diliyorum. Mekânı Cennet olsun. Âmin. Cevdet kardeşin son telefon mesajı şöyle idi: “Adnan abi (kendi öz abisi), benden günlük bir duâ istemiştiniz. Benim her zaman yaptığım bir duâm var, onu arz edeyim İnşâallah: ‘Ya Rab! Beni, ailemi ve hizmette bizimle samimane koşturan ağabey ve kardeşlerimizi iman ve Risâle-i Nur dairesinde istihdam eyle ve bu dâvâda şehadet mertebesini ihsan eyle.” Evet kardeşimizin duası kabul oldu, 32 yaşında şehid oldu. Vefatından önce rüyasında bütün hafızlar Âyete’l-Kürsî’yi okuyorlarmış. Uyanınca, Cevdet kardeş de Âyete’l-Kürsî’yi okuyor. Filipin Müslümanları, Cevdet kardeşin kabrinin olduğu yere Cevdet Baybara Külliyesi ve Camii yapmaya karar vermişler. Adını yaşatacaklar böylece şehid kardeşimizin. Cevdet kardeş aslen Mardinli, tamamı hafız olan on çocuklu bir ailenin ferdi. Mısır’da hizmetlerle ilgilenen Abdülkerim kardeşin amca oğlu. Ali Uçar Ağabeyin hasletlerine benzeyen çok hasletleri olan bir kardeşimizdi. Antalya-Korkuteli’nde, Bursa’da ve en son da Konya’da risâle okuma programlarına katılmıştı. Babası, Cevdet kardeşi hizmete bir şartla vermişti: Ramazanlarda teravih namazını Mardin’de, memleketinde kıldırmasını istemişti. Cevdet kardeşin Filipinler’deki cenazesine Türkiye’den de 15 vakıf kardeş katıldı. Muammer Rıza kardeş, Cevdet kardeşin en yakın arkadaşı ve dâvâ kardeşidir. Filipinlerde ikisi koşturmaktadır. 1900 yıllarında Filipinler’de Müslümanların oranı % 95 iken, şimdi % 10’dur. Bunda ABD’li misyonerler çalışmasının payı vardır. 1900’lü yıllarda Filipin Müslümanları, ABD’nin işgal girişimine karşı, “Biz İstanbul’a, Halifeye bağlıyız” diye karşı çıkarlar. II. Abdülhamid cennet mekâna mektup yazarlar, yardım isterler. II. Abdülhamid gemilerle yardım gönderir. Bu belge şu an İngiltere’de müzede korunmaktadır. Maddî işgal gerçekleşmez, ama ABD misyonerleri ile mânen işgal ederler. Ama Filipin Müslümanları hiçbir zaman ümidlerini kaybetmezler. “Bir gün Halifenin çocukları gelecek, bize yardım edecekler” derler. Ve bu giden Nur Taleberine de, “İşte Allah (cc) istediğimiz halifenin (Osmanlı’nın) torunlarını gönderdi” diye sahip çıkarlar. Dagu isimli bir kabile reisi Müslüman olunca 300 kişilik kabilesi de Müslüman olur. 2000’li yıllarda 2 milyon olan Müslüman sayısı Nur Talebelerinin gayretleri ile 4 milyona çıkar. Bunda da Cevdet kardeşin gayret ve ihlâsının payı vardır. Dagu kabile reisi, ağaçlardan ve kumaşlardan, “Sultan Ahmed” ismini verdikleri bir mescid yapmış. İstanbul’da Muammer Rıza kardeşle Çare Derneği’ni kurmuşlar; Asya ve Afrikada’ki hizmetlerin, kurban kesiminin ve dağıtımının daha sağlıklı yapılması için. İşte bu kahraman şehidimizin gayretleri ile Filipinli Müslüman kardeşlerimiz, BM’nin kuruluşu olan UNESCO’ya, 2015 yılını “Bediüzzaman yılı” ilân etmeleri teklifini götürüyorlar. Evet bir hafız, bir İHL’li, bir Nur Talebesi, bir kahraman potresi çizdim size: Cevdet Baybara.
ERDOĞAN AKDEMİR |
26.05.2010 |