Recep TAŞCI |
|
İşler ayna, çal çal oyna |
Türkiye İstatistik Kurumu açıkladı: 2009 yılında ekonomi yüzde 4,7 oranında küçülmüş. Yani fakirleşmişiz. 8 yıldan sonra ilk defa daralma yaşandı. Zaten yüksek bir büyüme hızının yakalandığı 2004 yılından beri sürekli aşağı giden bir trend söz konusu idi. Ama eksi bir büyüme görülmemişti. 2008’de 741,8 milyar dolar olan millî gelirimiz 2009’da 617 milyar 611 milyon liraya indi. Üretilen mal ve hizmetler 124,1 milyar dolar azaldı. Kişi başına düşen millî gelir 2008 yılında 10 bin 436 dolar iken 2009 yılında 8 bin 590 dolara geriledi. Kişi başına kayıp 1.846 doları buldu. Kriz, sektörleri ve toplum kesimlerini farklı bir şekilde etkiledi. Bazı sektörler büyürken bazıları küçüldü. Büyüyenlerin başında finans sektörü var. İnşaat, ticaret, sanayi, ulaştırma ve haberleşme sektörleri ise ekside. 2009 yılında inşaat yüzde 16,26 ile en fazla daralan sektör olurken bunu yüzde 10,41 ile ticaret sektörü takip etti. İmalat sanayii yüzde 7,22, ulaştırma ve haberleşme 7,14, madencilik yüzde 6,72 küçüldü. Buna karşılık; Finans sektörü yüzde 8,52, gayrimenkul kiralama işleri yüzde 4,46, konut sahipliği yüzde 4,12 büyüdü. Dikkat çeken bir husus da yatırım harcamalarıyla ilgili. Kamu yatırımları yüzde 2,25, özel yatırımlar yüzde 22,33 azaldı. Yurtiçi tüketim yüzde 2,61 azalırken seyahat edenlerin yurtdışı harcamaları yüzde 40,24 arttı. Krizde vatandaşın en fazla kısıntı yaptığı kalem yüzde 11,42 ile giyim ve ayakkabıda oldu. Yorumsuz sunduğumuz bu rakamları irdelersek; Ekonomi hasar görmüş. Piyasalar bayram ediyor. Neden? Çünkü beklentilerden iyi çıktı. Orta Vadeli Planda öngörülen rakam eksi 6 idi. Bunun için sevinilir mi? Diğer ülkelerle mukayese edilmeli. Ona göre değerlendirilmeli. Meselâ Yunanistan... Batıyor derken bu ülke yüzde 2,2... Krizin merkezi ABD yüzde 2,4... Euro bölgesi ülkeleri yüzde 4... Küçülmüş. Türkiye’nin de yer aldığı “gelişmekte olan ülkeler” yüzde 1,7... Hindistan yüzde 5,4, Çin yüzde 8 büyümüş. Biz 4,7 küçülmüşüz. Seviniyoruz. Çinliler 40 gün 40 gece düğün mü yapıyorlar? Bir çarpıklık da, finans sektörü palazlanırken reel sektörün kan ağlamasıdır. Dolayısıyla işsizlik patlamıştır. Yatırım harcamalarındaki gerileme de düşündürücü. Diğer bir nokta da üst gelir gruplarındakilerin yurtdışı seyahat harcamaları önemli ölçüde artarken dar gelirli vatandaş giyim kuşamından kesintiye gitmiş. Neticede; Ekonomi diğer ülkelere göre en fazla daralırken sektörler ve toplum kesimlerindeki dengesizlik ve uçurum derinleşmiştir. İyi olanı da söyleyelim. Son çeyrekteki büyüme rakamları umut verici. Haftaya inceleyelim.
05.04.2010 E-Posta: [email protected] |