Recep TAŞCI |
|
İstanbul Ticaret Odasını kutluyoruz |
Paris… Sen Nehri kıyısında kurulmuş, tarih boyunca Avrupa’nın en gözde san’at, politika, eğitim ve ticaret merkezi olmuş, buram buram tarih kokan müzeler şehri. Dev meydanları, geniş kaldırımları ile dikkat çeken ışıl ışıl bir şehir. Şehrin simgesi Eyfel Kulesinden muhteşem bir manzara. Mis gibi kahve kokan cafeler... Banliyöleriyle birlikte İstanbul’a yakın bir nüfus. Her renkten her milletten insanlar... Saygılı, güleryüzlü... Dünyanın en büyük ve en gelişmiş 2. Metro ağına sahip. Haklı olarak soracaksınız, “Nereden çıktı şimdi bu Paris muhabbeti?” Geçtiğimiz hafta ordaydık. Turistik amaçlı bir gezi değil. Görev icabı. Boşuna, ”Tebdil-i mekânda ferahlık vardır” dememişler. Ülkemizin gündemini işgal eden ve her akşam TV ekranlarından reyting uğruna bizlere tekrar tekrar izlettirilen; Siyasî kavgalar, tekmeler tokatlar... Kayıp çocuklar... İntiharlar... Cinayetler... Ve daha nice iç karartıcı haberler. Ruh sağlığımızı bozan bu stresli ortamdan kısa süreliğine de olsa uzaklaşmak iyi oldu. Neyse lâfı uzatmadan sadede gelirsek; İstanbul Ticaret Odası ile Paris Ticaret ve Sanayi Odası’nın birlikte düzenlediği bir foruma dâvetliydik. Resmî adı Bölgelerarası İşbirliği olan foruma, Türkiye ve Fransa dışında aralarında Cezayir, Fas, Tunus, Senegal, Fildişi Sahili, Suriye, Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan’ın bulunduğu ülkelerden 300 şirket katıldı. Türkiye’den 95 firma gelmiş. Forumun amacı, ticarî anlaşmalarla sanayi, teknoloji ve finans konularında işbirliği sağlamaktı. Forum 9 Şubatta konferans ve sektörel masa toplantılarıyla başladı. Açılış konuşmasını Dış Ticaretten Sorumlu Devlet Bakanı Zafer Çağlayan yaptı. Çağlayan; 11 ülke iş adamlarının bir araya gelerek yeni bir ticaret yolu oluşturmalarının yeni bir ekonomik yapılanmayı beraberinde getireceğini söyledi. İstanbul Ticaret Odası Başkanı Murat Yalçıntaş da; Fransa ile Türkiye’nin işbirliğinin önemini vurguladıktan sonra, Türkiye’ye yapılan yabancı yatırımlarda Fransa’nın ikinci sırada yer aldığını, Kuzey Afrika, Orta Asya ve Orta Doğu’ya açılmalarında birbirlerinin desteğine ihtiyaç olduğunu, ifade etti. Forumda enerji, alt yapı, ulaştırma, tarım, inşaat, lojistik sektörler ön plana çıktı. Şirketler müşterek yatırım alanlarını araştırdılar, işbirliği yolunda olumlu adımlar attılar. 310 milyonluk bir coğrafyayı kapsayan yeni bir ekonomik modelin oluşmasına kapı aralandı. Yatırımı, üretimi, ticareti, teşvik eden böyle organizasyonların hayata geçmesini diliyoruz. Yeryüzünde hüküm süren açlık ve sefalet, ancak ekonomik faaliyetlerin yaygınlaşmasıyla azaltılabilir. Daha da önemlisi barış ve huzur gelir. Diplomatik ilişkiler rayına oturur. Bu bağlamda 50 yıllık Avrupa Birliği hayallerimize gölge düşüren Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy de tutumunu yumuşatabilir. Neticede ekonomik ilişkilerin sıkılaşması yönündeki her türlü yaklaşımlar faydalıdır. Bu bakımdan Paris’e gelip açılış konuşmasını yapan Zafer Çağlayan’ı ve böylesine geniş katılımlı forumu düzenleyen Murat Yalçıntaş’ı yürekten kutluyoruz. Türkiye’nin Paris Büyükelçiliği’nde verilen resepsiyonda Zafer Çağlayan’ın piyano çalması gecenin sürpriziydi. Murat Yalçıntaş’ın gösterdiği kusursuz misafirperverliğinden dolayı şahsım adına ayrıca teşekkür ediyorum. Her şey mükemmeldi. Üç günün sonunda İstanbul’a döndük. Bıraktığımız gibiydi. Çıldırtan trafik.. Yetersiz alt yapı... Çirkin çarpık yapılaşma... Katledilen tarihi doku... Asık suratlı, mutsuz insanlarımız. Olsun. Yine de. Bir tek taşını bile. Bütün bir Paris’e... Değişmeyiz. 15.02.2010 E-Posta: [email protected] |