Ali FERŞADOĞLU |
|
Toplumun vazifesi ve evlendirme dairesi |
Bir okuyucumuz evlilik ve aile mevzuunda şu tesbit ve talebi iletti: “Öncelikle evlilikle yazdığınız yazılar için teşekkür ediyorum. Bu mevzu çok önemli. Dolayısıyla farklı bir yönünü nazara vermek istiyorum. Eş seçme konusunda analizleriniz çok güzel. Ya eş bulma noktasında sevgili büyüklerimiz, ağabeylerimiz ne yapmalı? Bekâr insanları yönlendirme gibi çabaları hiç yok. Çok rahatlar. Sevgili bir ağabeyimizin, aynı semtinde oturan bir gencin evli olup olmadığını da bilmeyecek bir durumda. Sizin düşünceleriniz nedir? ‘İçinizdeki bekârları evlendirin!’ diye emreden âyet, acaba kime hitap ediyor? Üstad Lemalar’da “Mesleğimiz halîliye olduğu için, meşrebimiz hıllettir. Hıllet ise, en yakın dost ve en fedakâr arkadaş ve en güzel takdir edici yoldaş ve en civanmert kardeş olmak iktiza eder” diyor ama bu mânâyı yakalayan insanları görmekte zorlanıyoruz. “Sizden etkili bir yazı bekliyoruz. Belki bazılarının ilgisini çeker! Teşekkürler…” Meşrû ve sağlıklı bir aile yuvası kurulmazsa, toplum maddî-manevî hastalıkların pençesine düşüp perişen olacağı, kaosa sürükleneceği ve yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalacağı açıktır. Nitekim, bugün, Avrupa’nın içinde bulunduğu keşmekeş ve yaşlı nüfus, onları bu çökülmüşlüğün eşiğine getirdiğini aklı başında sosyolog ve yöneticileri tedbirler almaya sevk etti. Meşrû bir aile yuvası kurma ve çocuk yetiştirmeye yönelik kanunî ve sosyal müthiş teşvikler yapılıyor. Başta ebeveynler olmak üzere, sosyal bilimci ve yöneticiler, aile müessesesini ihya etmek ve yükseltmek için elinden gelen çabayı sarf etmeli. Bu İlâhî bir yükümlülüktür zaten. Takip edelim: “Aranızdaki bekârlardan elverişli olanları evlendirin. Eğer bunlar fakir iseler, Allah kendi lütfu ile onları zenginleştirir. Allah, lütfu geniş olan ve her şeyi bilendir.”1 Peygamberimizin (asm), “Nikâhın en hayırlısı, kolay olanıdır” 2 “Mehrin en hayırlısı en ehven olanı, yâni ödemesi erkeğe en kolay olanıdır” 3 “Tez evlenmek, tez doğurmak ve nikâh parası mehri az almak kadının bereketindendir” 4 nasihat ve teşvikleri asırları tarayarak gelmektedir. Ebeveyn ve büyüklere düşen, bu tavsiyelere uymalarıdır. Yani, ev kurmaktan, takılara, düğünlerden sair faaliyet ve merasimlere kadar her meselede kolay ve iktisatlı yolu tercih etmeleri; ağır şartlar ileri sürmemeli. Zira, bunlar evliliği geciktirdiği gibi, ağır borç yükü altına atıp, henüz tecrübe kazanmayan gençlere hayatı zindan ediyor! Bir toplum gençlerini evlendirmezse, gayr-i meşrû hayatın çirkefine atar. AB’nin istatistik Araştırmalar Dairesi, “Eurostat”a göre, evlilikten ziyade, gayr-ı meşrû hayata kayan Avrupa, böyle devam ettiği takdirde, büyük bir felâkete sürükleneceği uyarısını yapıyor. Çünkü dünyaya gelen çocukların yaklaşık beşte biri ‘yasak ilişki’ neticesi doğuyor. “Yasak çocuklar”ın, bilhassa Avrupa ve dünyanın geleceğinin en büyük problemi olacağını gören sosyal bilimci ve yöneticiler, ciddî ciddî tedbirlere yöneldi. Hazırlanan raporlarda, evlilik dışı doğumların Avrupa’da gayr-i meşrû doğan çocukların, son yıllarda hemen hemen iki katına çıktığı kaydediliyor. Avrupanın bir ikinci problemi, “ihtiyar nüfus.” İhtiyar nüfûsu çok olan Avrupa, dinamizmini kaybetme kâbusunu yaşıyor ve bunu şöyle seslendiriyor: “Dinler büyük bir kriz içinde. Dün ahlâksızlık sayılan hareketler, bugün hayatın bir parçası haline geldi. Mânevî değerlerin hiçe sayıldığı günümüzde, İslâmiyet altın çağını yaşıyor. Müslümanların sayısı çığ gibi artıyor. 21. yüzyıl, büyük bir İslâmî uyanışa sahne olacaktır. ABD’li Müslümanlar camilere sığmıyor. 20 sene önce ABD’de 400 bin Müslüman vardı, şimdi 4 milyonu aştı.” -Kanada ve ABD Ortodokslarının ruhânî lideri Yohannis Jakovas, Ağustos 1993.
Dipnotlar: 1- Kur’ân, Nûr, 32.; 2- İbn-i Mâce, Nikâh 41; Ebû Dâvûd, Nikâh, 31.; 3- İbn-i Hacer, Bülüğul-Meram terc., III. 234.; 4- Ahmed bin Hanbel, İhya terc., II. 106. 11.10.2009 E-Posta: [email protected] [email protected] |