Ali FERŞADOĞLU |
|
Kürtçe’nin yanında neler yasaklandı, neler! |
Şimdi M. Kemal’in, yâni CHF-CHP’nin “din reformu” listesini, tarihleri ile birlikte sıralayarak Kürtçe’nin yanında nelerin değiştirildiğini, yasaklandığını görelim: n 7 Ocak 1924’te Tevhid-i Tedrisat Kanunu yer alır ve bütün okullar Millî Eğitim Bakanlığı’na bağlanır; dinî eğitim veren medreseler de böylece kapatılır. n Hilâfet ve Vekâlet-i Şeriyye 3 Mart 1924’te kaldırılır. n 8 Mart 1924’te, dinî mahkemeler kapatılır. n 8 Nisan 1924’te Adlî Teşkilât Kanunu ile şer’î mahkemeler lağvedilir. n 25 Kasım 1925 tarihinde, 671 sayılı Şapka İktisâ'ı Kanunu (Şapka giyileceğine dair kanun) çıkar. n 30 Kasım 1925’te tekke, zaviye ve türbeler kapatılır; tarikatlar ve dini kisve yasaklanır. n 10 Ocak 1926’da Milâdi takvime geçilir. Yine 1926’da, Müslümanların alkollü içki satması serbest bırakılırken; M. Kemal’in heykel ve resimleri kamu kurum ve müesseselerine konmaya başlanır. n 17 Şubat 1926’da İsviçre Medenî Kanunu, 1 Mart 1926’da İtalya Ceza Kanunu tercüme edilir ve “Türk Ceza Kanunu” diye sunulur. Almanya’dan “Türk (Nasıl Türk olduysa!) Ticaret Kanunu” getirilir. n 28 Mayıs 1927’lerde, hükümet kararıyla, kamu binalarındaki tuğralar ve Kur’ân harfleriyle yazılmış olan kitâbe ve yazıların kaldırılması kanunlaşır. n 3 Şubat 1928’de ilk Türkçe hutbe, Yerebatan Camii’nde okutulur. 1928 yılında M. Şemsettin’i, ibâdet ve caminin modernizasyonu amacıyla, İstanbul Üniversitesinde kurulmuş bir komisyonda görürüz. Komisyonun hazırladığı önergeye göre, dinî törenler, temiz ve düzenli biçimde yerine getirilecek, ibâdet dili Türkçe olacak. Ayrıca, dini âletlerin estetik çekicilik taşıyacak biçimlere kavuşturulması, dini hizmet verenlerin Kur’ân’ı, toplumsal içeriği kavramış kişiler olmaları gerekiyordu.1 n 3 Nisan 1928’de, Anayasanın ikinci maddesi olan, “Bu devletin dini, din-i İslâmdır” ibaresi çıkarılır. n 1 Kasım 1928’de İslâm dininin kaynağı olan Kur’ân harfleri, Harf İnkılâbı adı altında kaldırılır. n 1 Ocak 1929 tarihinde, Arapça harflerle dilekçe yazılması ve kitap basılması yasaklanır. Ulema tamamen bertaraf edilir. n 1 Eylül 1929’da ilk ve orta öğretim okullarından “Arapça” ve “Farsça” dersleri kaldırılır. n 22 Ocak 1932’de çıkarılan bir kanunla, bütün camilerde ezanın Türkçe okunması kararlaştırılır ve 22 Ocak 1932’de Yerebatan Camii’nde Türkçe okunmaya mecbur edilir. n 6 Şubat 1933’de de resmî bir emirle yurt sathında, bütün camilere, mescidlere Türkçe ezan okunması mecburiyeti getirilir. Bu arada, basın-yayın hayatındaki bütün dinî neşriyat ve tefrikalar yasaklar listesine alınır. Haftanın resmî tatil günü, Cuma’dan Pazar’a alınır. n 25 Kasım 1934’te, 2590 sayılı kanunla “Efendi, bey, paşa, hanım, hanımefendi, hacı, hoca, molla, hazret...” gibi lâkap, ünvan ve kelimeler yasaklanır. n Ve laiklik ilkesi, 1937’de Anayasa’ya sokulur. Ne var ki, 1924’ten beri tatbik edilen laiklik, “liberal” değil, “jakoben”dir. Yani “toplumu dinden soyutlamak için baskı, dinsizlik” mânâsındadır.
Dipnot:
1- Prof. Dr. Şerif Mardin, Türkiye’de Din ve Siyaset, İletişim, İst., 1998, s. 228. 01.10.2009 E-Posta: [email protected] [email protected] |