H. İbrahim CAN |
|
Suriye ile balayı |
Türkiye-Suriye ilişkilerinde tam bir balayı yaşanıyor. Önceki gün Suriye devlet başkanı Beşşar Esad ile Başbakan Erdoğan arasında İstanbul’da yapılan görüşmede iki ülke arasındaki vize uygulamasına son verilirken, stratejik işbirliği yapılması da karara bağlandı. Bütün komşularımızla ilişkilerimizin sorunlu olduğu uzun yıllardan sonra, ilişkilerin düzeldiği bir dönemin yaşanması çok sevindirici. Türkiye-Suriye ilişkilerinin yakın geçmişine bakıldığında, PKK lideri Öcalan’ın Şam’da bulunduğu dönemde gerginleşen ilişkiler, yasadışı örgütün bu ülkedeki varlığının sona ermesinden sonra düzelme sürecine girdi. Özellikle son yıllarda bir çok bölgesel konuda müşterek hareket etme imkânı buldu iki ülke. Aslında iki ülke arasında bir çok konuda tam bir tavır birliği var: İkisi de Irak’ın işgaline karşı çıktı. İkisi de Kerkük’ün Kürt yönetimine verilmesine karşı çıkıyor. İkisi de Filistin’de Hamas ile el-Fetih arasındaki ihtilâftan rahatsız ve çözüm bulmaya çalışıyor. İkisi de İran’ın Irak’la ilgili gündemine karşı çıkıyor. Ayrıca Türkiye bir çok konuda Suriye’nin yanında oldu. Hariri suikastı dolayısıyla yalnız bırakıldığında Türkiye yanındaydı. Lübnan’dan çekilmesi için baskı yapıldığında Türkiye asla bu baskılara katılmadı. İran karşısında Türkiye, Suriye’nin güç terazisinde dengeyi sağlayabilmesine yardımcı oldu. Aynı zamanda Türkiye, uluslar arası kamuoyunda İran’la aynı kefeye konulmama da Türkiye’den büyük destek görüyor. ABD’nin Suriye politikasındaki değişimde bu unsurun rolü büyük. Türkiye son iki yıl içinde 6,3 milyon dolarlık 42 destek projesi yürütüyor Suriye’de. Suriye ile İsrail arasındaki görüşmelerdeki arabulucu da Türkiye idi. Gazze saldırısıyla sekteye uğrayan bu görüşmelerin yeniden başlatılmasına çaba harcıyor şimdi Dışişleri Bakanı Davutoğlu. Zaten Davutoğlu, Esad’ın sarayında aileden birisi muamelesi görüyor. Bu durum ilişkileri resmî soğukluğundan çıkarıp insanî bir yüz kazandırıyor. Bu arada Suriye, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetine tam destek veriyor. Öğrencileri Kıbrıs’ta okumaya teşvik ediyor, doğrudan feribot seferleri koyuyor. Bu olumlu hava iki ülke vatandaşlarının karşılıklı ziyaretlerini de hızla arttırdı. Suriyeli turizm şirketleri Bodrum ve İstanbul’a turist taşımaya yetişemiyor. Türkiye’den Şam ve Halep’e yönelik olarak özellikle kutsal yerleri ziyaret maksatlı seyahat edenlerin sayısı çok arttı. Türk dizileri Suriye televizyonlarında büyük ilgi görüyor. Bütün bunlar iki ülke için karşılıklı güven ve işbirliğine dayalı bir geleceğin işaretleri. Umarız bu dostluk Başbakan Erdoğan’ın tabiriyle “tekeden süt çıkaracak” kadar kararlı bir işbirliğine dönüşür. Ortak bir tarihe, kültüre ve dine sahip olduğumuz dost Suriye ile ilişkilerin gelişmesi, istikrarsızlığın hakim olduğu bölge için önemli bir umut ışığıdır. Gelinen nokta ayrıca Suriye halkı için de daha hür ve insan haklarına saygılı bir dönemin gelmesine katkıda bulunacak bir gelişmedir. 18.09.2009 E-Posta: [email protected] |