"Gerçekten" haber verir 06 Ocak 2009
Anasayfam Yap | Sık Kullanılanlara Ekle | Reklam | Künye İletişim
ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET ve ŞÛRÂDIR

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi

adresine bekliyoruz.

 

Ali FERŞADOĞLU

“Ben bir hayvanım, beni idam edin”



“Ukrayna’da 25 yıl boyunca yaklaşık 40 genç kız ve kadının ölümü ve tecavüzüyle suçlanan Ukraynalı Serhiy Tkach, ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı. Ukrayna’nın Dnipropetrovsk Şehri’ndeki dâvâda söz alan Tkach, ‘100 kişinin ölümünden sorumluyum. Ben idam edilmesi gereken bir hayvanım’ dedi. Eski bir polis memuru olan Tkach’ın yüzünden 10 suçsuz kişi aynı suçlamalarla hapse atılmıştı.” (25 Aralık 2008)

Bu itiraf fıtrî ve vicdânî adaletin tezahürüdür: Suç, vicdan, kalp ve ceza arasındaki denge sağlanamazsa ve adâlet yerini bulmazsa, beşere rahat ve huzur yoktur.

Eğer kısas olmazsa, idam olmazsa, vicdanları teskin etmek mümkün olmadığı, hak yerini bulmadığı gibi, gelecek cinâyetleri de önlemek mümkün değildir.

“Eğer beşer çabuk aklını başına alıp, adâlet-i İlâhiye nâmına hakaik-i İslâmiye dairesinde mahkemeler açmazsa, ‘maddî ve mânevî kıyametler başlarına kopacak; anarşilere, ye’cüc ve me’cüclere teslim-i silâh edecekler’ diye kalbe ihtar edildi.” (Hutbe-i Şâmiye, s. 83)

Şâyet kısas yerini bulmazsa, cinâyetler, hapisler, mahkemeler, vicdanların tatminsizliği, suç işleme nisbetleri de katlanarak devam edip gidecektir.

Bu dünya imtihan ve tecrübe meydanıdır. Herkese, hareketlerinde fırsat eşitliği verilmektedir. Görüyoruz ki, iyiler, iyiliklerinin karşılığını, kötüler ise kötülüklerinin cezasını tam görmeden gidiyor. Gerçi, burada da kısmî bir adâletin tezahür ettiğini müşahede ediyoruz.

Kâinatta cereyan eden her hâdisenin altında bir adâlet ışığının parlaması, yüce Allah’ın Adil-i Mutlak olduğunu gösterir. İlânihaye adaletten mahrumiyet, bu adâletin aslına zıttır. Öyle ise, adâletin tam tecellî edeceği başka bir diyar var. Öyle ise, hesabın, mizanın kurulacağı adâlet divanı, haşir meydanı ve âhiret diyarı gelecektir.

Dünyada, her ihtiyaç sahibinin ihtiyâcı olan rızık, yiyecek ve giyecekleri, vakti vaktine ve ölçülü bir şekilde verilmektedir. Bitkilerden hayvanlara, hayvanlardan insanlara kadar... Öte yandan, mazlûmların en büyük arzusu ve isteği, haklarının iâde edilmesi ve zâlimlerin cezalandırılmasıdır. En basit fıtrî meyil ve istidatlara dahi cevap veren Mucîb-i Mutlak olan Allah, elbette mazlûmların hakkını zalimlerden almak üzere âhireti, mizanı ve Cehennemi kurarak adâletini ve vaadini yerine getirecektir.

Bu itiraf bir şey daha göstermektedir: Had ve ceza İlâhî emir ve Rabbânî adâlet namına icrâ edildiği vakit hem ruh, hem akıl, hem vicdan, hem insaniyetin mahiyetindeki lâtifeleri müteessir ve alâkadar olurlar... (Hutbe-i Şâmiye, s. 82) Yâni, Allah’ın emir-nehiy ve adaleti adına verilmeyen cezalar caydırıcılıktan uzak ve tesirsizdir. Çünkü, beşer kanunu ile cezâ alan der: “O da benim gibi bir beşerdir. Yaptığı kanunlarla beni veya yakınımı cezalandıramaz!” Ama, Allah’ın kitabı ve elçisinin mübarek ağzından çıkan cezâlara “Şeriatın kestiği parmak acımaz” kaidesince teslim olur.

Evet, İslâm milletinin ferd, toplum ve dünya hayatının saadeti de yalnız İslâm ve şeriat hakikatleriyle olabilir. Aksi halde, adâlet mahv; emniyet yerle bir olur. Ahlâksızlık, pis hasletler galebe eder, iş yalancıların dalkavukların elinde kalır. (Hutbe-i Şâmiye, s. 79.)

06.01.2009

E-Posta: [email protected] [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (05.01.2009) - Batı medeniyeti çöküşe mi gidiyor?

  (04.01.2009) - İsveç, Norveç'ten sonra darısı Türkiye'nin başına

  (03.01.2009) - Tevekkülün kazandırdığı güç

  (02.01.2009) - İman, tevekkül ve terakkî

  (01.01.2009) - İslâm ekonomisi, Esmâ-i Hüsnâ’ya endeksli

  (31.12.2008) - Saldırgan İsrail’in nevrotik yapısı

  (30.12.2008) - Kriz, çalışma şevkiyle aşılır

  (29.12.2008) - İmtihan, tekâmül ve çalışma

  (27.12.2008) - Ekonomik krizi aşma ve kalkınma imâna bağlı

  (25.12.2008) - Şiddete değil, şefkate dayalı cihad-ı mânevî

 

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Ahmet ARICAN

  Ahmet DURSUN

  Ahmet ÖZDEMİR

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Atike ÖZER

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Davut ŞAHİN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  H. Hüseyin KEMAL

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  Kemal BENEK

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Mustafa ÖZCAN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Raşit YÜCEL

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Umut YAVUZ

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Sitemizle ilgili görüş ve önerileriniz için adresimiz:
Yeni Asya Gazetesi Gülbahar Cd. Günay Sk. No.4 Güneşli-İSTANBUL T:0212 655 88 59 F:0212 515 67 62 | © Copyright YeniAsya 2008.Tüm hakları Saklıdır