Mahallenin kabadayıları vardır. Güçlerine dayanarak onu bunu ezen, kanun nizam tanımayan bu insanlara hadleri bildirilmediğinde zulümlerini arttırarak devam ettirirler.
Dünyanın kabadayısı gibi hareket eden İsrail’in cami, okul ve sivil halkı ayırt etmeksizin yüz yere yüz ton bomba atmasına, üç yüz civarında insanın ölümü ve yüzlercesinin yaralanmasına, son yirmi yılın en büyük katliâmına imza atmasına dünyanın öncekiler gibi kılını kıpırdatmadan seyirci kalması dikkatinizi çekiyor şüphesiz.
Şimdiye kadar bildiğini okuyan İsrail’e “Dur!” denilmediği içindir ki aklına estiğince zulümler işlemeye devam ediyor.
Evet, böyle bir zulme dünya artık sessiz kalmamalı. Hele İslâm dünyası her zamankinden daha etkili, caydırıcı tedbirlerle ağırlığını koymalı. Aksi halde böylesi zulümlerin sonu gelmeyecektir.
Yeni Hicrî yılın başlangıcı sebebiyle dünkü makalemize, “Güzelliklerin başlangıcı, bir dönüm noktası” başlığını atmıştık. İnşaallah bundan sonra alınacak tedbirlerle başta Filistin ve Irak olmak üzere dünya yeni bir barış dönemine girer, tahribatlar tamir edilir de bunlar güzelliklerin başlangıcı ve bir dönüm noktası olarak hayatımızda yerini alır.
Bu vesileyle biz Tevrat’a ve Hz. Musa’ya (as) sahip çıkan Yahudi milletine Hz. Musa’nın (as) nasıl zulme karşı çıktığını, daima mazlûmların yanında yer aldığını; doğrunun, hakkın, hakikatin hâkim olması için çırpındığını hatırlatmak isteriz.
Kâinatın Sahibi yer ve gökleri adalet üzerine kurmuş, adaletle ayakta tutmaktadır. Yeryüzünün sakinleri olan insanlar da adaleti gerçekleştirdikleri sürece dünya barış ve huzur içerisinde yaşayacaktır.
Osmanlı yüzyıllarca bu bölgelerde hükmetmiş, kimsenin burnunu kanatmadan herkesi huzur içerisinde yaşatmıştı. Bugün aslında dünya Osmanlının o şefkatli adaletini arıyor.
Peki, bu nasıl sağlanacak?
Dünya kamuoyu hiçbir ayırım yapmadan haksızlık yapana “Dur!” diyerek, zulme meydan vermeyerek… Yoksa bu tip zulümlere seyirci kalmaya devam edildiğinde Kader dünyanın başına büyük belâlar açarsa şaşmamak gerekir.
Dünya bugün haksızlığa, zulme bütün şiddetiyle karşı olan; ezilmişin, masumun yanında yer alıp onları zulümden kurtaran Hz. Musa’nın (as) adaletine muhtaç.
İsterseniz bir sonraki makalemizde Hz. Musa’nın (as) bu mücadelesinden bahsedelim.
30.12.2008
E-Posta:
[email protected]
|