Son aylarda yapılan her araştırma ya da anket, Türkiye’de ‘dindar’lığın arttığına işaret ediyor. ‘Dünya Değerler Araştırması’nın 2007 yılı sonuçları bu durumu bir defa daha göstermiş oldu.
1990’da ‘din önemli’ diyenler yüzde 85 iken, 2007’de bu oran yüzde 92 olmuş. ‘Dindarım’ diyenler 1990’da yüzde 75 iken, 2007’de yüzde 82’ye çıkmış.
İlgili haberde şöyle denilmiş: Bahçeşehir Üniversitesi Ekonomik ve Toplumsal Araştırmalar Merkezi’nin (BETAM) (...) açılış töreninde, 1981 yılından beri aralıklarla yapılan ‘Türkiye Değerler Araştırması’nın 2007 sonuçları da açıklandı. E-Kolay ve Pfizer’ın katkılarıyla 41 ilde gerçekleştirilen ve Bahçeşehir Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yılmaz Esmer’in yönettiği araştırmada 1579 kişi ile görüşüldü. Katılımcılara ‘dinin önemi’ ve ‘dindar olup olmadıkları’ soruldu. Soruya, proje kapsamında yapılan 1990’daki araştırmada katılımcıların yüzde 85’i “din önemli” yanıtını verirken, 2007 yılında bu oran yüzde 92’ye çıktı. ‘Dindarım’ diyenlerin oranı ise 1990’da yüzde 75 iken, bu oran 2007’de yüzde 82 olarak ölçüldü. Araştırmada çeşitli ibadet ve dinî davranışlar da soruldu. Buna göre katılımcılardan yüzde 89’u oruç tuttuğunu, yüzde 47’si ise her gün namaz kıldığını söyledi. Araştırmaya katılan kadınların ise yüzde 61’i başörtüsü taktığını belirtti. 2001 yılındaki araştırmada yüzde 59 olan “mutluyum” diyenlerin oranı, 2007 yılında yüzde 86’ya çıktı. 2001’de yüzde 41 olan mutsuzların oranı ise 2007’de yüzde 13’e düştü. (Milliyet, 8 Şubat 2008)
Bilhassa başörtüsü konusundaki tartışmaları, bir de bu bilgiler ışığında değerlendirmek gerekmez mi? Ana muhalefet partisi başta olmak üzere ‘gücü’ elinde bulunduranlar, ısrarla milletin değerlerini ‘yok’ saymaya çalışıyorlar. Onlara göre milletin ‘değer’lerine sahip çıkması, ‘dindar’ olması tehlikeli. Tabiî ki bunu açıkça söylemiyorlar. Bir yandan başörtüsüne, mescide ve icap ederse namaza karşı çıkıyorlar, öte yandan da “Bizim babamız da hacıydı, ninemizin de başı örtülüydü” diye kendilerini savunmaya çalışıyorlar.
“O kadar da değil, kim namaza karşı çıkıyor ki?” diyenler için ‘taze’ bir haber: İddiaya göre Milas’taki bir ilköğretim okulunun din dersi öğretmeni, öğrencilerini camiye götürmüş ve orada cüppeli, sarıklı fotoğraf çektirmiş. Üstelik bu fotoğrafları da 1.5 YTL’ye ‘zorla’ öğrencilere satmaya çalışmış! Hadisenin özünü bilemiyoruz, ama haberin sunumunda ‘namaza dost’luk olmadığı anlaşılıyor. (agg.)
Her zaman ifade etmeye çalışıyoruz: Bu anketlerin neticesi bizim açımızdan sürpriz değil. Çünkü Türkiye’de yaşayanların her geçen gün daha ‘dindar’ olduğu, namaz kılanların daha da arttığı zaten biliniyor, görünüyor. Araştırmalardan da aynı neticelerin çıkması bizi sadece sevindirir. Fakat, ‘gücü’ elinde bulunduranlar, bu durumdan hiç memnun değil ve kavga da zaten bu noktadan çıkıyor. Onlara göre milletin tercihinin hiçbir kıymet-i harbiyesi yok.
Zaten bir profesör aracılığıyla açıkça ilân edip, “Türkiye’de bizim istemediğimiz bir şeyin olması mümkün değil” dediler. Oysa hakikat tam tersini gösteriyor: Türkiye’de onların isteği hiçbir şey olmuyor ve inşallah uzun süre de olmayacak. Onların istediği olmuş olsa, Türkiye her geçen gün daha fazla ‘dindar’laşmazdı...
09.02.2008
E-Posta:
[email protected]
|