Cennetin nefis nimetlerini, göz kamaştırıcı güzelliklerini Hz. Âdem’le Havva anamızın emrine veren Rabbimiz onlara şöyle demişti: “Ey Âdem, sen ve hanımın Cennete yerleşin. Orada dilediğiniz yerden bol bol yiyin. Yalnız şu ağaca yaklaşmayın; yoksa kendinize yazık etmiş olursunuz.”
Ne var ki, şeytan onların ayaklarını kaydırıp Cennet nimetlerinden mahrum kalmalarına sebep olmuş, bundan dolayı da Âdem babamızla Havva anamız yeryüzüne indirilmişti.1
Böylece Âdemoğulları imtihana tâbi tutulacak, sonuçta elmas ruhlu olanlarla, kömür ruhlu olanlar birbirlerinden ayrılacak, Cennete lâyık olanlar Cennete, Cehenneme müstehak olanlar da Cehenneme gireceklerdi.
İşte dünyaya inişle birlikte imtihan da başlamış oluyordu.
Hz. Âdem’le Havva anamız dünyanın değişik bölgelerine konulmuş, hasret dolu altı aylık bir ayrılıktan sonra Mekke’deki Arafat Dağında buluşmuşlardı. Buluştukları gün ise Arefe Günüydü.
Bu buluşmada, “Ey Rabbimiz, biz kendimize zulmettik. Eğer Sen bizi bağışlamaz ve bize merhamet etmezsen biz elbette hüsrana düşenlerden oluruz”2 diye Allah’a yalvarmışlardı. Hatalarını itirafları sebebiyle o güne itiraf anlamında Arefe denilmiştir.
Kurban Bayramının birgün öncesiydi o gün. Bugüne Arefe denilmesinin daha başka sebepleri de vardır.
Cebrail Aleyhisselâm yeryüzünde ilk defa hac yapan Hz. Âdem’e haccın gereklerini o gün öğretmiş, Arafat’ta vakfedeyken, “Artık öğrendin mi?” diye sormuş, o da, “Evet öğrendim” diye cevap vermişti. Bundan dolayı oraya Arafat, o güne de Arefe denilmiştir.
Cenâb-ı Hak bu önemli günde Arafat’ta bulunan kullarını zikre dâvet eder. Arafat vakfesinden sonra seller gibi boşalıp Müzdelife’ye aktıklarında, Meş’ar-ı Haram’ın yanında zikretmelerini, Kendini anmalarını emreder.3
Resûl-i Ekrem (asm), Arefe gününü günlerin en faziletlisi olarak nitelendirmiş,4 duâların hayırlısının bu günde yapıldığını,5 bugün Cenâb-ı Hakkın kullarını ateşten kurtardığını, rahmetiyle yaklaştığını, meleklerine karşı onlarla iftihar ettiğini,6 bugün dilini, kulağını ve gözünü haramdan koruyanların ikinci bir Arefe Gününe kadar işledikleri küçük günahlarının affedileceğini7 müjdelemiştir.
Bayrama tertemiz, mânen hazırlıklı girmek ne kadar güzel!
Dipnotlar:
1- Bakara Sûresi: 35-36. 2- A’raf Sûresi: 23. 3- Bakara Sûresi, 198. 4- Muvatta, Hacc: 246. 5- Camiü’s-Sağîr, 3:471. 6- Müslim, Hac: 436; İbni Mâce, Menasik: 56. 7- Camiü’s-Sağîr, 6:118.
19.12.2007
E-Posta:
[email protected]
|