Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 04 Eylül 2007

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

İsmail BERK

555'ten 999'a



Mustafa Sarıgül’ün, CHP için 999 harekâtını duyunca, gayri ihtiyarî tebessüm ettim.

Aklıma 555 K parolası geldi.

“Bu da ne?” diyenleriniz olabilir.

Ondan önce bir tesbit yapmak istiyorum: Türkiye’nin demokrasi tarihinde kara leke olan ve DP’nin kalbine saplanan 27 Mayıs’ın habercisi olan bir parola olduğunu söyleyeyim.

Kaderin tecellilerine vakıf oldukça, insan hayatının anlamı derinleşiyor. Kim dün neyi yapmışsa, bugün saçı önüne dökülüyor. Eteğine topladığı taşları yine kendisi boşaltıyor.

Gelelim 555K şifresine. 27 Mayıs 1960’ta, “5 Mayıs saat beşte Kızılay’da buluşalım” parolasının kısaltılmışı. “5. ay, 5. gün, saat 5’te Kızılay.”

Baykal’ın da başrollerde olduğu, DP iktidarına karşı halkı ve bilhassa askeri kışkırtmaya yönelik bir yürüyüş çağrısı.

Şimdi aynı yürüyüşü, CHP ve Deniz Baykal’a karşı Mustafa Sarıgül yapıyor. 47 yıl sonra. Ölmeden daha neler göreceğiz.

555 K’dan 999 harekâtına geldik.

“Habervakti”ndeki bilgiye göre, “999” aynı zamanda TRT’nin ilk kurulduğu yıllarda büyük ilgi gören İngiliz yapımı bir polisiye dizinin de adı olmuştu. “999” bir süre Londra Polis Teşkilâtının da acil yardım telefonu olarak kullanılmıştı.

Şimdilerde polisiye dizisi yerine CHP dizisi olacak 999 başlıyor. CHP’de bitmeyen “Sarıgül harekâtı” bize bunları hatırlattı. Malûmunuz Mustafa Sarıgül, Şişli Belediye Başkanı. Resmî işi bu. Esas işi ise, CHP’ye “harekât” düzenlemek, Deniz Baykal’a amansız muhalefet etmek ve partiye lider olmak arzusu.

Özellikle 22 Temmuz seçimlerinden sonra, CHP adına bol bol özür dilemekle meşgul. İmamlardan dolayı seçimi kaybettiğini söyleyen CHP yönetimine karşı, imamlardan özür diledi.

Geçen hafta sonu da Diyarbakır’da bölge halkından özür diledi. Yine CHP adına. Anlayacağınız, şimdiden kendi başına CHP’nin resmî söylemli ve belli bölgeleri yok sayan tutum ve davranışlarına karşı özür diliyor.

Peki, CHP adına özür yeterli mi?

Mümkün değil. Çünkü CHP’nin özürleri kabahatinden büyük. Slogan söylemler yetmiyor. Özür dile, sonra bildiğine devam et.

CHP adına özür listesi hazırlanacaksa, gerçekten liste uzayıp gider. Sarıgül de iyi bir nokta yakalamış. Başkaca da düşünmeye gerek yok. Halk nezdinde, halka rağmen siyaset yapan CHP adına, her fırsatta özür dilemek etkili yol.

Hani rivayet edilir ki, Osman Bölükbaşı ile İnönü aynı uçakta yolculuk etmektedirler. İnönü’nün torunu çocuk yaşta, uçakta Bölükbaşı’yla konuşurken, “Amca bir para ver, aşağıya atayım, çocuklar sevinsin” der.

Bölükbaşı’nın cevabı anlamlıdır: “En iyisi dedeni atalım da, bütün millet sevinsin” diye espri yaptığı söylenir. Doğruluk derecesi tartışılabilir, ancak mesajın kıymet derecesi var.

CHP’den kurtulmak, gerçekten bu milleti rahatlatır. Onun için Sarıgül, her gün özür listesine yeni itiraflar ekleyerek, CHP’nin tükenmişliğine iyi bir delil olur.

Meclise girmeyen CHP adına özür dileyebilir. Halkın iradesine rağmen, cumhurbaşkanını beğenmeyen tutumuna karşı özür dileyebilir.

Askerî darbelerde sessiz pozisyonda arka plan destekçisi tahrik edici politikaları için özür dileyebilir.

Gerçekten iyi bir iletişim stratejisi. CHP adına özür borcunu kapatmak ve geriye doğru hatalarını itiraf ederek, en azından bundan sonrası için zararlı alışkanlıklarından kurtulabilirler.

“CHP kimlerden özür dilemelidir?” derseniz, bu köşenin sınırlarını aşan bir münderecat çıkar. En iyisi toptan bir liste verelim, detayları tarih hafızasında saklıdır.

Öncelikle; halktan, tarihten ve toplumun değer yargılarından, inancından özür dilemelidir. En sıcak gündem olarak başörtülülerden, imam hatiplilerden ve ehl-i diyanetten… Cemaatlerden…

Ayrıca, demokrasiden, insan haklarından ve AB sürecinden…

Meslek okullarından, hür teşebbüsten, sivil toplum kuruluşlarından, kanaat önderlerinden…

YÖK belâsından dolayı akademik çevrelerden…

Darbelere teşne olduğu için sivil siyasetten…

CHP’nin özür listesi saymakla bitmez. Gelin görün ki, fanus görüşünü, aydınlık Türkiye’nin önüne koymaya çalışıyor.

Siyaset dışı zeminlerden ve işbirliklerinden hâlâ medet umuyor. Halka rağmen siyasette tutunmanın yollarını arıyor.

Artık 1946 öncesinin Türkiye’si yok. Siyaset de o kadar ucuz değil. Üstelik bütün demokrasi dışı defolar orta yerdeyken. Bir de Sarıgül varken.

CHP’yi CHP’liler çözmeli ve özür beyanlarına devam etmeli. Hem de 999 defa.

04.09.2007

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (03.09.2007) - Bürokratik cumhuriyetten kurtulma

  (02.09.2007) - Ömrümüzü kavramlarla borçlandırmak

  (30.08.2007) - Yeni dönem

  (29.08.2007) - Uzlaşma kültürü

  (28.08.2007) - Gündemin içinden

  (27.08.2007) - Başkan özür diledi

  (26.08.2007) - Hayalî bir yazı

  (24.08.2007) - Dinamik çeşitlilik

  (22.08.2007) - Başörtüsü mağduriyeti

  (21.08.2007) - Toplumda “dinî kurallar” talebi

 

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdurrahman ŞEN

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Davut ŞAHİN

  Faruk ÇAKIR

  Gökçe OK

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hülya KARTAL

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Hüseyin YILMAZ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  Kemal BENEK

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mahmut NEDİM

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Murat ÇİFTKAYA

  Mustafa ÖZCAN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Raşit YÜCEL

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet Bayri FİDAN

  Sami CEBECİ

  Sena DEMİR

  Serdar MURAT

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin Uçal ABDULLAH

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Zeynep GÜVENÇ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  Şaban DÖĞEN


 Son Dakika Haberleri