Dünden devam
Bununla birlikte, elbette Türkiye’deki AKP hareketinin başarısı ve halk nezdinde kazandığı teveccüh onların da coşkusuna neden oluyor. Bu coşkuyu paylaştıkları gibi bu onlara kendi zeminlerinde de heyecan ve hareket gücü sağlıyor.
Bu anlamda, AKP’nin onlar ve dünya âlem nazarında sembolik ve psikolojik bir faktör olduğu da bir gerçektir. Hatta Amerikan kamuoyu araştırma şirketleri yakında Fas’ta yapılacak seçimlerde buranın AKP’sinin oyların yüzde 47’sini alacağını öngörüyor. Bu orantı ne kadar gerçekçi bilinmiyor ama ‘Mahzen’ olarak da anılan devlet, İslâmî kesimlerin diri olarak seçime girmemeleri ve tulum çıkarmamaları için Fas AKP’sini hile ve ayartmalarla birkaç parçaya bölmüş bulunuyor. Bununla birlikte yine de AKP’nin yükselişini durdurabilmiş ve hızını kesebilmiş değil. İlginçtir, Fas AKP’si ile Türkiye AKP’si arasında ilginç benzerliklerden birisi de sembollerinin lamba ile ampul olmasıdır. Lamba ile ampul farkı iki parti arasındaki farkı da sembolize ediyor. Lamba daha orijinal ve otantik, ampul ise daha modern.
***
ABD, Fas kralının gücünü demokrasi ile dengelemek istemektedir. Bundan dolayı Türkiye’nin AKP’lilerinin 2002 seçimleri öncesinde ABD’ye gitmeleri gibi Sadettin Osmani de Fas seçimlerinden önce ABD’ye gitti. Bu ziyaretlerin iki amacı var, birincisi nabız yoklamak, ikincisi de ehlileştirmek ve terbiye etmek. Bu itibarla, Fas Mahzen’inin son seçimlerle ilgili tavrı Türkiye’deki Ulusalcıların tavrına benzedi. Fas AKP’lileri de Amerikancı gözükürken, Mahzen millici rollerine büründü. Zaten Amerikalılar 1989 ve sonrasından itibaren uzlaşma olsa da olmasa da İran devrimindeki gibi faka basmamak için İslâmî kesimlerle temas hattı arıyor ve bulurlarsa bunu kolay kolay kesmiyorlar. Bu yol, ehlîleştirme ve devşirmeye hizmet ediyor.
Belki de Amerikalılar içten içe Fas’da kraliyetin kaldırılmasını da istiyor olabilir. Elbette bu hususta kuvveden fiile çıkmış bir çabası gözükmüyor, ama Fas İslâmcıları arasında cumhuriyetçilik çok popüler. ‘Mahzen’ yerine cumhuriyeti tercih ediyorlar. El Adlu Ve’l İhsan Lideri Abdusselam Yasin’in kızı Nadiye Yasin, ülkede cumhuriyet rejimi kurulması adına çağrıda bulunduğu için yargılanma sürecinden geçti. Türkiye’deki Kemalistler veya Ulusalcılar AKP’nin Yeni Osmanlıcılık sûretinde padişahlığı veya teokrasiyi geri getireceğini düşünürken, Fas İslâmcıları Emîrü’l-mü’minîn olan Mahzen’in başı baba Kral Hasan’ı tanımadıkları gibi oğlunu da tanımıyorlar. Abdusselam Yasin, müteveffa kral için ‘Emîrü’l-mü’minîn değilsin’ şeklinde bir hitap yazmıştı. Kızı da cumhuriyet rejiminin kurulmasını istiyor. Galiba Melih Aşık bu ayrıntıları pek bilmiyor. Ayrıca Fas İslâmcıları da Abdurrahman Yusufî gibi Mahzen’in pususuna takılarak kendi kimliğini silikleştirebilir. Sosyalist eğilimli Yusufî sonunda rüyasını gerçekleştirdi ama nasıl? Başbakan olmasına oldu ama sosyalist bir monarşist olarak siyasî hayatını sona erdirdi. Bu şekilde final yapmak ve kariyerini tamamlamak nasip oldu. Kime niyet, kime kısmet diye herhalde buna derler! Osmanî’nin akibeti de Yusufî gibi olmasın sakın!
Kraliyet noktasında Fas AKP’sinin benimsenmiş bir tercihi var mı bilemiyoruz. II. Hasan’a istihlâf eden VI. Muhammed İslâmî hareketler uzmanı. Galiba tarihî imtihanı da uzmanı olduğu alanda gerçekleşecek...
03.09.2007
E-Posta:
[email protected]
|