İnsanoğlu hep görünüre, maddî âleme bakar, olayları öyle değerlendirir. Maddî olayların bile manevî cephesinin, ruhî ve kalbî bağlantılarının bulunabileceğini düşünmez bile. Oysa doktorlar nice maddî hastalığın psikosematik olduğunu, delil ve örnekleriyle anlatıp dururlar. Ruhî çalkantıların, streslerin bünyeye nasıl olumsuz etki ettiğini aslında herkes kendinde az çok hisseder. Ruhen, kalben rahat insanların ise nice maddî hastalığı yendiği de gizli bir gerçek değil.
Peki, ya günahların manevî hayatımızı mahvettiği gibi maddî hayatımızı da alt üst ettiğinin hiç farkında mıyız?
Mesnevî-i Nuriye’de günahların dünyada kalp, ruh ve vicdanın manevî hastalıkları, ebedî hayatta da daimî hastalıklar olduğuna dikkat çekilir.1
Ve yine günahlar, isyanlar yeryüzünün manevî dengesini bozmaktadır.
Yeryüzünde nizam bulunduğu, nizam bulunduğuna göre dengenin de bulunması gerektiği, hatta nizamın dengeye bağlı olduğu; makinanın dişleri arasına küçük bir şey düştüğünde makinanın etkileneceği, daha öte çalışmasının duracağı; faraza iki dağ bir teraziyle tartılıp terazinin kefeleri eşit hâle geldiğinde bir gözüne bir ceviz ilâve edildiğinde dengesinin bozulduğuna dikkat çekilen İşârâtü’l-İ’câz’da dünyanın manevî nizam makinasının da buna benzediği belirtilir. Öyle ki inatçı bir günahkârın günahı bile yeryüzünün manevî dengesinin bozulmasına sebep olabilmektedir.2
Bugün yeryüzünün dengesini bozmakta olan kutuplardaki buzulların erimesi, küresel ısınma, v.s. gibi insanlığı bekleyen tehlikelerin başsorumlusunun da yine insan olduğunu hiç düşündük mü? Çünkü, “Beşer bir taraftan Arzın şifası iken, diğer taraftan ölümünü intaç eden [netice veren] bir zehirdir.”3
Bugün yeryüzünde barış teranesiyle az mı zulümler işleniyor, ilim ve teknoloji adına az mı tahribat ve vahşetler sergileniyor? Yapılan nükleer denemeler yeryüzünün dengesini bozuyor, depremlere, hatta tsunamilere sebep oluyor. Egsoz gazının küresel ısınmada rolü çok büyük. Spreylerin ozon tabakasını deldikleri bugün artık biliniyor.
Manevî bozulmaların da dünyamızı olumsuz yönde etkilediği, yağmurların kesilmesine, kuraklığa ve bir kısım belâ ve musibetleri celbe sebep olduğu âyet ve hadislerin işaretleri arasında yer alıyor.
Kısaca insan hırsı, rahata düşkünlüğü, ölçüsüzlük, dengesizlik ve kâinatı hiddete getirecek bir kısım günahları sebebiyle yeryüzünün dengesini bozmakta, huzuru kaçırmaktadır.
Dipnotlar:
1- Lem’alar, s. 210.
2- İşârâtü’l-İ’câz, s. 224.
3- A.g.e., s. 251.
17.02.2007
E-Posta:
[email protected]
|