H.İbrahim CAN |
|
Kırgızistan’da kardeş kanı akarken |
Kırgızistan’ın Oş şehrinde Özbeklerle Kırgızlar arasında başlayan, güvenlik güçlerinin yetersiz kaldığı çatışmalarda resmî rakamlara göre 51 kişi, olayların şahitlerinin ifadelerine göre ise yaklaşık 1000 kişi vefat etti, yaralı sayısı ise bundan fazla. Resmî bilgilere aksetmese de, Oş şehrinde yaşayan Özbeklere ait evlerin yüzde 30’undan fazlasının yakılarak tahrip edildiği, olayların büyümesinden korkan binlerce Özbekin şehri terk etmeye çalıştığı bildiriliyor. Bir Associated Press muhabiri Özbekistan sınırında panik içinde kaçan insanlar arasında izdihamda ölmüş çocuk cesetleri gördüğünü naklediyor. Sokaklarda silâhlar ve sopalarla dolaşan Kırgız gençlerinin Özbeklere ait ne varsa yağmaladıkları, yıkıp yaktıkları bildiriliyor. Kırgızistan geçici hükümet başkanı Roza Otunbayeva, Rusya’dan olayları bastırmak için yardım isterken, bu satırların yazıldığı esnada Rusya, Özbekistan ve Kazakistan, olayların Kırgızistan’ın iç işi olduğu gerekçesiyle müdahale etmek istemiyorlardı. Yüzlerce yıl boyunca diğer Türk unsurlarıyla birlikte bölgede birlik ve beraberlik içinde yaşayan Kırgızlar ve Özbekler arasındaki etnik milliyetçilik akımları son yüz yıl içinde iki grubun birbirine düşman olmasıyla sonuçlandı. Devrik lider Bakiyev’in taraftarlarının çoğunlukta olduğu bu şehirde, Özbeklere yapılan saldırılara Kırgız güvenlik güçlerinin de yardımcı olduğu, silâh sağladığı iddialar arasında. Bakiyev taraftarı Kırgızların Özbeklerle işbirliği yaptığı biliniyor. Zaten Otunbayeva da olayların sorumluluğunu aynı günlerde Özbekistan’ın Taşkent şehrinde yapılmakta olan Şangay İşbirliği Örgütü toplantısına katılanlara yüklemeye çalışıyor. Daha önce bir yazımızda da ele aldığımız gibi, Kırgızistan ABD, Rusya ve Çin’in güç mücadelesine sahne oluyor. ABD’nin Manas üssü, Afganistan operasyonlarının can damarı. Rusya da bu üssün varlığından rahatsız. Bakiyev’in devrildiği operasyonun bir sebebi de Bakiyev’in üssün süresini uzatması. Kendisi de Bişkek yakınlarında üs bulunduran Rusya, Amerika’nın bu bölgede bu kadar güçlü bir şekilde var olmasını istemiyor. Bu kavgalarda olan bölgede yaşayan Türk unsurlarına oluyor. Masum insanlar etnik gruplar arasındaki çatışmalarda can veriyor. Buna mafya çetelerinin kendi aralarındaki çatışmalar da dahil edilince, Oş şehri ve çevresinde –kısa süre içinde güçlü bir müdahale olmaması halinde- işin katliâma dönüşeceği, bu çatışmaların komşu ülkelere de yayılabileceğinden korkuluyor. Peki bundan sonra ne olacak? Kırgızistan’ın da dahil olduğu birkaç eski Sovyet cumhuriyetiyle bir güvenlik paktı imzalamış bulunan Rusya, çatışmalar iyice kızışıp, ‘ne olur kurtarın bizi’ çığlıkları artınca, kurtarıcı olarak bölgeye girecek ve uzun süre çıkmayacak. Zaten süper güçlerin işi sahte kurtarıcılık bahanesiyle, stratejik bölgelere yerleşmek değil midir? Kırgızistan bağımsızlığını ilân ettiğinden bu yana bir türlü istikrarı yakalayamadı. Bundan sonra da bu birlik ve istikrara kavuşması zor görünüyor. Birleşmiş Milletlerin de pek ilgisini çekmeyen bu ülkedeki dramın bir an önce sona ermesi, en azından çatışmaların durdurulması açısından Türkiye’nin de üzerine düşeni yapmasını bekliyoruz. 14.06.2010 E-Posta: [email protected] |