15 Mayıs 2010 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR Mobil İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Gün Gün Tarih
Dergilerimiz

Kazım GÜLEÇYÜZ

Siyasette de demokrasi


A+ | A-

Siyaseti dizayn projelerinin yine karanlık tezgâh ve komplolarla uygulamaya konulmak istenmesi, yürürlükteki yapı ve sistemi bu çeşit tertip ve manipülasyonlara açık olmaktan bir an önce çıkarma zorunluluğunu bir defa daha gözler önüne sermiş bulunuyor.

Kişi ve kurumların zaaf ve boşluklarını kullanan operasyonlarla iş bitirme hesaplarını bozmak veya zararlarını asgarîye indirmek için ilk yapılacak şeylerden biri, partilerdeki işleyişin demokrasi prensiplerine uygun hale getirilmesi.

Siyasî partiler ve seçim kanunlarıyla ilgili olarak yıllardır konuşulan, sözler verilen, ama gereği bir türlü yapılmayan değişikliklerin ne kadar önemli olduğunu gelişmeler yeniden gösterdi.

Anayasada “demokrasinin vazgeçilmez unsurları” olarak nitelenen ve devletle millet arasında köprü oluşturup devlet politikalarını milletin talep ve beklentilerine yaklaştırmak için çalışmaları icab eden siyasî partiler, kendi içlerinde tabana dayalı bir demokrasiyi hakim kılabildikleri ölçüde bu misyonu ifa etme imkânı bulabilirler.

Aksi takdirde, parti tabanının ve seçmen kitlesinin dikkate alınmadığı; teşkilâtların ve milletvekili aday listelerinin tepede belirlenip dikte edildiği; kararların aynı şekilde tabanı dışlayarak verildiği bir yapı ve işleyiş, partileri demokrasinin önündeki ciddî engeller haline getirebilir.

Ve nitekim getiriyor. “Lider sultası” hem parti içi demokrasiye imkân vermiyor, hem de partileri başta devlet baskısı olmak üzere haricî tazyikler karşısında korumasız ve zayıf düşürüyor.

Keza, lider konumundaki kişi ne kadar güçlü ve karizmatik görünürse görünsün, hassas ve zayıf noktalarından biri yakalanıp profesyonelce hazırlanmış komplo tuzaklarına hedef yapılmak suretiyle bir anda devredışı bırakılabiliyor.

Baykal’ın başına gelenler bunun son örneği.

CHP liderinin partideki yönetim biçimi, ekipleşme anlayışı, hizipçiliği öteden beri eleştiriliyordu. Ama komploya hedef olmasının sebebi bunlar mıydı; yoksa 1 Mart tezkeresinin reddinde oynadığı etkin rolle birilerinin hışmını üzerine çekmesi veya Kutlu Doğum açılımının bazı odakları rahatsız etmesi miydi; bilemiyoruz.

Baykal'ın gerçekten mi, yoksa taktik gereği olarak mı açıkladığı hâlâ anlaşılamayan istifa kararından sonra partisinde yaşanan belirsizlik ve kaos ise, yapısal olarak aynı durumda olan bütün partilerin ders alması gereken bir tablo oluşturuyor.

Elbette CHP’deki dalgalanma da zaman içinde durulur ve aşılır. Aşılmasa da onun sorunu. Ama burada CHP’yi de içine alacak şekilde partilerin tamamında geçerli olan sağlıksız yapının ne zaman ve nasıl aşılıp düzeltileceği önemli.

İhtilâl ürünü anayasa başta olmak üzere ilgili kanunlardan beslenen bu yapı, siyasetin hata ve kusurlarını düzeltip eksiklerini tamamlayarak demokratik bir zeminde gelişmesini engelliyor.

Mevcut bütün partileri dış müdahale ve manipülasyonlara açık tutarken, dönem dönem farklı konjonktür şartlarına göre tanzim edilmiş toplum mühendisliği projeleriyle üretilen köksüz ve yapay partilerin pazarlanmasına elverişli bir zemini sürekli kılarak, siyasetin kendi gerçeklerine göre şekillenmesine fırsat vermiyor.

Nitekim hür siyasete vurulan 12 Eylül darbesinden sonra uygulamaya konulan ve ilk hedef olarak demokrat tabanı şaşırtıp, o kitlenin icazet ürünü güdümlü partilerle “temsil”i üzerine bina edilen projelerin farklı versiyonları ile yürürlükte olması da, bugünkü sıkıntıların en önemli sebebi.

Halbuki tabana ve halka dayalı demokratik bir siyaset yapılanması başarılabilse, hem bu tezgâhların önü kapanır; hem komplolarla iş bitirme gibi hukuk ve ahlâk dışı yöntemlerin defteri dürülür; hem de varlığını partilerdeki lider sultasını gerekçe göstererek sürdürmeye çabalayan bürokratik oligarşinin tasfiye edilmesi kolaylaşır.

Netice olarak hür siyasetin önünü açmanın yolu, o cenahta da gerçek anlamda bir demokratikleşme sürecini bir an evvel başlatmaktan geçiyor.

15.05.2010

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Geri


Önceki Yazıları

  (14.05.2010) - Cemaat ve siyaset

  (13.05.2010) - Komplolar ve ibret

  (12.05.2010) - Komplo siyaseti

  (11.05.2010) - Gündem yine karışıyor

  (09.05.2010) - 33. yıla girerken

  (08.05.2010) - İnönü'den Atatürk'e

  (07.05.2010) - "Sivil Kemalist" AKP

  (05.05.2010) - Terör soruları

  (04.05.2010) - 1 Mayıs ve şehitler

  (02.05.2010) - Beş vakit

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdullah ERAÇIKBAŞ

  Abdullah ŞAHİN

  Ahmet ARICAN

  Ahmet BATTAL

  Ahmet DURSUN

  Ahmet ÖZDEMİR

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Ali Rıza AYDIN

  Atike ÖZER

  Baki ÇİMİÇ

  Banu YAŞAR

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Gökçe OK

  Gültekin AVCI

  H. Hüseyin KEMAL

  H.İbrahim CAN

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Hakan YILMAZ

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Mehmet YAŞAR

  Mehtap YILDIRIM

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Muzaffer KARAHİSAR

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Osman ZENGİN

  Raşit YÜCEL

  Recep TAŞCI

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Said HAFIZOĞLU

  Saliha FERŞADOĞLU

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Umut YAVUZ

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin YAŞAR

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İbrahim KAYGUSUZ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu

Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.
Kurumsal Linkler: Risale-i Nur Kongresi - Bediüzzaman Haftası - Risale-i Nur Enstitüsü - Yeni Asya Vakfı - Yeni Asya Gazetesi - Bizim Radyo
Sentez Haber - Yeni Asya Neşriyat-Promosyon - Köprü Dergisi - Bizim Aile - Can Kardeş - Genç Yaklaşım