Şükrü BULUT |
|
Baykal’ın gidişi |
Ne kadar sevinsek az değil mi? Aniden Baykal’ın parti reisliğinden istifa ederek Türkiye’nin önünü açacağını hayal bile edemiyorduk. Devamlı engel çıkaran, hükümetin muhteşem projelerini muhalefetiyle durduran adam artık yok. Bundan böyle çıkışlarıyla hükümeti sıkıntıya sokan ve konuşmalarıyla Başbakanımızın kimyasını bozan Baykal olmayacak. Göreceksiniz; önce ekonomide peş peşe iyileşmeler görülecek. Başta et fiyatları olmak üzere bütün temel gıda maddelerindeki fahiş artışlar yarıya inecek. Petrol denizlerinin ortasındaki Türkiye’mizde benzin fiyatları düşecek. Üretim merkezleri doğudan batıya ülkemizi süsler ve halkımız Batılı bankaların mengenesinden kurtulurken, işsiz kalan Rotschild ve rüfekasının bankaları pılıyı pırtıyı toplayıp Anadolu’dan ayrılacaklar. Düne kadar rakiplerini faizcilikle suçlayan kadrolar, faizi yeşerten zemini imha edecekler. Hele şu yasaklar… Sekiz seneden bu yana hükümetimiz Baykal yüzünden tek adım atamadı. Milyonlarca yavrumuz temel insanî ve dinî eğitimini alamadan gençliğe ayak bastı. Üniversiteleri ablukaya alıp dehşetli yasakları uygulatan da Baykal’dı. Hükümetimiz onun engellemelerine karşı hiçbir şey yapamıyordu. Göreceksiniz, çorap söküğü gibi gelecek bundan sonrası. Ah! Bir de şu Sarıgül muhalefetin başına geçse... El ele verip Türkiye’yi “demokrasi cenneti” yapmalarından kolay ne olabilir ki... Artık Türkiye “Açık toplumcuların” açtığı yolda sür’atle ilerleyecek. Karl Popper rahat uyuyacak. Kemal Derviş’in büyük fedakârlıklarla ülke için başlattığı mücadeleyi, bakışlarını “Atlas ötesindeki ufuklara” dikmiş liberal önderlerimiz harfiyyen devam ettirecekler. Hükümeti faiz batağı ve çığ gibi katlanan borçlardan dolayı tenkit edenlerin ne kadar yanıldıklarını birlikte göreceğiz. Artık Türkiye’yi kimsecikler tutamayacak. Zaten Yunanistan’ı kurtarmaya gidecek Başbakanımızın global hamlelerinden de bu anlaşılmıyor mu? En önemlisi ise Ergenekon meselesinde İtalyan Gladyosunun da fiyakasını bozacak kesin neticelere ulaşacağız. Çünkü bu süreci tıkayan meşhur avukatlarını mahkemelerinde bulamayacaklar. Milletin ensesinde tam seksen senedir boza pişiren Halk Partisinin problemli reisinin gitmesiyle millet tekrar millî ve manevî değerlerine sahip çıkacak. Neydi şu dijital medyamızın içine düştüğü rezalet? Avrupa’daki Türk aileleri, çocuklarını Türkçe kanallarından kaçırıyordu. Ayrıca Avrupa’nın millî kanallarının Türkiye’de yayın yapan TV’lerden on kat daha iyi olduğunu söylüyorlardı. Artık Baykal olmadığına göre RTÜK’ümüz aileleri parçalayan, gençleri anarşi ve serseriliğe özendiren, genç kızlarımıza baba evini terk ettiren ve bütün insanlarımızı tembelliğe iten programlara el koyup engel olacak. Dünyamızın saygın liderleri arasına girmiş; BOP gibi projelerde “eşbaşkanlık” yapmış ve ülkemizi “sihirli finans çekim merkezi” haline getirmiş hükümetimizin ve devletimizin temsilcileri, Baykal’ın gitmesiyle önleri açılarak daha rahat çalışacaklar. Anlayacağınız, Baykal’ın parti reisliğinden istifası fevkâlade güzel olmuştur... 14.05.2010 E-Posta: [email protected] |