Cevher İLHAN |
|
“Kaset karambolü”nde “Karabağ kumpası!” |
Medyanın manşetlerden düşürmediği “kaset karambolü”nde Türkiye’nin birçok önemli iç ve dış gündemi, gündem dışı bırakılıyor. Bu puslu havada Filistin’den gelen bütün “veto” çağrılarına rağmen “one minute!” benzeri popülist politikalarla katliâmla “suçladığı” İsrail’le geniş ekonomik, askerî ve savunma sanayiyi işbirliği ve ilişkileri sürdüren AKP hükûmeti, tek Müslüman üye olarak Türkiye’nin İsrail’i OECD’ye kabulünü onaylamakla kalmamakta. Sunî gündemin toz-dumanında başta bir dizi siyasî manipülasyonla “Ermenistan protokolleri”yle tıkanan “Ermenistan açılımı” başarısız dış politikayı gözden kaçırıp “Karabağ’ın özerkliği plânı”na başvurmakta… Bilindiği gibi, en son Erdoğan’ın Amerika dönüşü Ermenistan’la normalleşmeye dair “olumlu mesajları”nın ve Dışişleri Bakanı Davutoğlu’nun Erivan’a gidişinden sonra Erivan hükûmeti, 24 Nisan arifesinde “protokolleri” askıya almıştı. Kars ve Moskova anlaşmalarına göre Türkiye’nin sınırlarını tanımayan, hâlen anayasasında, okullarda Türkiye’nin Doğu Anadolu illerini “Büyük Ermenistan” haritası içinde gösteren ve “protokoller”in iki ana unsurundan biri olan 1915 olaylarını araştıracak “ortak tarih komisyonu”nu kabul etmeyen Ermenistan, Dağlık Karabağ’ın işgalinin herhangi bir surette görüşmeyi kabul etmiyor. 10 Ekim 2009’da Zürih’te imzalanan “protokoller”de “Karabağ şartı”nın yer almamasını “gerekçe” gösteren Erivan, en yetkili ağızlardan Türkiye’yi “soykırım”la itham ediyor. “Karabağ’ı gündeme getirdiği sürece Türkiye ile hiçbir şeyi müzâkere etmeyiz” restini çekiyor. İşgal ettiği Azerbaycan topraklarının yüzde 20’sinden çekilmeye yanaşmıyor…
“BİRKAÇ REYONDAN ÇEKİLME” YANILTMASI Gelinen süreçte “stratejik ortak” Amerikan Kongresi Dışilişkiler Komitesi’nin “soykırım” kararının ardından, özellikle “fikirlerinin değişmediğini” tekrarlayan Obama’nın son “24 Nisan bildirisi”nde “1.5 milyon Ermeni’nin ölmesini veya ölüme yürümesini anıyoruz” ibâresiyle Ermenistan’ı açıkça destekleyerek yeniden “soykırım” mânâsındaki Ermenice “meds yeghern (büyük felâket)” tâbirini kullanması, Erivan daha şımartmakta. Ankara’nın “protokollerin ruhuna ve lafzına” dikkat çekip “Karabağsız çözüm olmaz” tezine karşı, “protokollerde Karabağ yok” deyip “Karabağ’sız yol haritası”nda direnmekte. Böylece Obama’nın “önerisi”yle ABD’nin küresel ve bölgesel kirli çıkar politikaları hesabına girişilen ipotekli “Ermenistan politikası”nda Ankara tam bir vartaya düşmekte. Ermenistan’la “izzet-i milliyeyi muhâfaza eden dostluk ve musâlâha”daki başarısızlıkla “Ermenistan açılımı” çıkmaza girip akamate uğramakta... Bunun içindir ki AKP siyasî iktidarı, bu “çıkmaz”dan kurtulma çabasında. Cumhurbaşkanı Gül’ün “büyük ve tarihî fırsat” olarak lanse ettiği ve hükûmetin büyük iddialarla başlattığı “Ermenistan açılımı”ndaki “başarısızlığı” kapatma manevraları içinde. Ankara’nın önüne konulan “Karabağ işgali”ni karambole getirecek “plân”a geliyor! “Protokoller”i imzalatan ABD ve Fransa’nın baskısıyla dayatılan “plân”a göre, Ermenistan, gözboyama nevinden işgal ettiği yedi reyonun (il ve ilçelerin) birkaçından çekilecek; buna mukabil Türkiye Karabağ’ı “mesele” etmeyip sınırları açacak. En vâhimi, bir milyon Azerî göçmenin yurtlarından edilip baraka ve çadırlarda perişanlığına sebebiyet veren Dağlık Karabağ bölgesi “özerklik” perdesinde yine Ermenistan’ın güdümünde kalıp işgali meşrulaştırılacak… Böylece BM, AGİT Minsk süreci ve Madrid kriterleri kapsamında gerçek ve kalıcı barışın tesisinin öncelikle Ermenistan’ın başta Karabağ olmak üzere işgal ettiği Azerbaycan topraklarından çekilmesi kararı, birkaç reyondan çekilmesi yanıltmasıyla çarpıtılacak…
İŞGALE “ULUSLAR ARASI MEŞRÛİYET” Rusya Devlet Başkanı Dimitri Medvedev’in Türkiye gelişi öncesinde Dışişleri Bakanı Davutoğlu’nun Meclis’te “Kafkaslar’da statüko devam edemez, Medvedev’le Ankara’da Karabağ ve Ermenistan işgalindeki Azerbaycan toprakları gündeme gelecek” cümlesi, bunun ifâdesi. Yine medyada, Medvedev ziyaretinde siyasî açıdan en kritik konunun “Ermenistan’la yaşanan süreç ile Karabağ sorunu” olduğu ve “Ankara’nın Ermenistan’ın işgal ettiği toprakların en azından bazı bölgelerinden âcil ve öncelikli olarak çekilmesi isteğinin Rusya’ya en üst düzeyde bir kere daha iletileceği-iletildiği” haberlerinin anlamı da bu.Keza Gül ve Erdoğan’la görüşmesi sonrasında Medvedev’in, “Kafkaslar’da son durum” çerçevesinde “Türkiye-Ermenistan ilişkilerinin normalleşmesinde bir müddet öncesine göre daha iyi konumdayız, bu zor, ama çözülebilir bir sorun” sözleri, bunun ikrarı… Ve “Dağlık Karabağ konusunda “Türkiye’ye de görev düştüğüne inandığını” belirten Erdoğan’ın, “Minsk Üçlüsü’ne üye olarak bu çalışmalarda yerimizi alıp bölgede yoğun bir çalışmayla bu huzursuzluğu gidermemiz lâzım” sözleri, bunun işâreti. Görünen o ki Ermenistan’ın işgal ettiği 7 reyondan birkaçından çekilmesi perdesinde “Ermenistan Azerbaycan topraklarından çekiliyor” propagandası pompalanıp, tıkanan “Ermeni protokolleri”nin önü açılacak. “Ermenistan kontrolü”ndeki “özerklik”le Karabağ işgaline “uluslar arası meşrûiyet” statüsü kazandırılacak... Henüz kapalı kapılar arkasındaki bu “plân”ın sinyalleri veriliyor… 14.05.2010 E-Posta: [email protected] |