12 Nisan 2010 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR Mobil İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Gün Gün Tarih
Dergilerimiz

Süleyman KÖSMENE

Bir hava zerresindeki mu'cize - 2


A+ | A-

Ahmet Bey: “Hüve Nüktesinde geçen ‘tırnak kadar olan hüve lâfzındaki havada, küçücük mikyasta, bütün dünyada mevcud telefonların, telgrafların, radyoların ve hadsiz ve muhtelif konuşmaların merkezleri, santralları, âhize ve nâkilelerinin bulunması’ meselesini açıklar mısınız?”

Cumartesi günü kaldığımız yerden devam edelim:

Bir nokta kadar beyaz kâğıda iki üç nokta konulsa karışacaktır! Bir adam birden çok vazifeyi aynı anda yapsa şaşıracaktır! Bir küçük canlıya birden çok yük yüklenirse altında ezilecektir! Bir dil ile aynı anda birden çok lisanda veya birden çok insanla konuşmaya imkân yoktur. Bir kulak ile aynı anda birden çok dilde konuşan adamı duymaya ve anlamaya güç yetmez.

Üstad Bedîüzzaman Saîd Nursî Hazretleri bu örnekleri sıraladıktan sonra hava sayfası ile ilgili müşahedelerini zikretmeye devam eder. Görür ki, hava unsurunun her bir parçası, hatta her bir zerresi içine muhtelif binler noktalar, harfler ve kelimeler ‘aynı anda’ konmuştur! Binlerce, hatta milyonlarca ses ve görüntü, tonuyla, tiz veya pes özellikleriyle, rengiyle ve bütün ayrıntılarıyla trilyonlarca hava zerresinin her birinin içinde, birbirine karışmaksızın ve bozulmaksızın mevcuttur; bozulmaksızın her an girip çıkmakta ve nakledilmektedir. Her bir hava zerresi hadsiz telefonlardan, cep telefonlarından, telsiz cihazlarından, sayısız radyo ve televizyon istasyonlarından yayımlanan sayısız ses ve görüntüyü, aynı anda, aynı tonda ve aynı özellikleriyle hiç bozmadan ve hiç deforme etmeden yanındaki hava zerresine.. O kendi yanındaki hava zerresine.. O da kendi yanındaki hava zerresine... vs. Böylece bütün dünyanın hava kuşağında bulunan sonsuz sayıdaki hava zerreleri, sonsuz sayıda ses ve görüntüyü aynı özellikleriyle birlikte eksiksiz nakletmekte, alıp vermektedir. Her bir hava zerresi hem alıcı, hem verici, hem ahize, hem nâkile, hem dil, hem kulak görevini eksiksiz yürütmektedir. Asla bir intizamsızlığa, düzensizliğe ve karışıklığa meydan vermemektedir.

Üstelik her bir hava zerresi bu ses ve görüntü naklinin yanında ayrı ayrı çok vazifeyi de birlikte yapmaktadır. Fırtınalar, şimşekler, yıldırımlar, gök gürültüleri gibi havayı çarpıştırıcı dalgalar hava zerrelerinin bu parmak ısırtan dengesini ve düzenini bozmamaktadır. Hiçbir zaman bir iş, diğer bir işe mâni olmamaktadır.

Hava zerreleri ses ve görüntü naklinin yanında, aynı anda elektrik, elektro manyetik dalgalar, ses ve ışık dalgaları, uzaydaki itme ve çekme güçleri, gama, kızıl ötesi, mor ötesi ve X ışınları gibi bütün ince ve hissedilmeyen ışınları, renkleri, kuvvetleri, güçleri hiç şaşırmadan, karıştırmadan, bozmadan, deforme etmeden, dağıtmadan ve eksiksizce nakletmekte, alıp vermektedir.

Hava zerreleri bu vazifeleri gördüğü aynı zamanda, bitkilerin döllenme ihtiyaçlarını ve hayvanlarla insanların teneffüs etme ihtiyaçlarını da karşılamaktadır. Hayvanlara ve insanlara bol ve temiz oksijen barındırmakla hayat kaynağı olmaktadır.

Böyle ince, erişilmez, vazgeçilmez, hassas, duyarlı ve hayatî vazifeler üstlenmiş olan ve her bir vazifesini eksiksiz ve mükemmelce yürütmekte olan hava sayfası Allah’ın emir ve iradesinin bir Arş’ı olduğunu kör gözlere de göstermektedir. Çünkü bu işlerde kör kuvvetin, sağır tabiatın, serseri tesadüfün, karışık ve hedefsiz sebeplerin, aciz, cansız ve cahil maddelerin hiçbir cihetle eli ve müdahalesi olamaz.

Her bir hava zerresinde sonsuz bir ilim, hadsiz bir hikmet, sınırsız bir irade, nihayetsiz bir kudret ve kuvvet bulunduğunu ileri sürmek hiçbir şeytanın bile haddi değildir. Bu ihtimal zerreler adedince batıl ve imkânsızdır. Öyleyse hava sayfası apaçık bir delil ile kader ve kudret kaleminin değişken bir sayfası, levh-i mahfuzun değişken âlemde yazar-bozar bir tahtası hükmündedir.

Üstad Bedîüzzaman Saîd Nursî Hazretleri müşahedesine devam ederek hava sayfasından âlem-i misâle girer ve burada görür ki, âlem-i misâl, yani misâl âlemi, yani görüntüler âlemi, yani dünyanın bütün yaşanan olaylarının içine aktığı ve geçmiş zamanlarda yaşanan bütün olayların içinde bulunduğu büyük arşiv âlemi, hadsiz fotoğraflar deposu hükmündedir ve her bir fotoğraf hadsiz dünya olaylarını aynı zamanda ve hiç karıştırmadan içinde muhafaza etmektedir.

Âlem-i misâl bu niteliğiyle binler dünya kadar büyük ve geniş bir uhrevî sinema; fâni yaşayışların ve geçici dünya hallerinin ve tavırlarının her vaziyetini ve her ayrıntısını, hayatlarının meyvelerini ve neticelerini, yok olmayacak, silinmeyecek, bozulmayacak ve deforme olmayacak şekilde saklayan, Cennetteki mutlu insanların ve bahtiyar dostların gözlerine dünya maceralarını ve eski hatıralarını silinmez ve bozulmaz levhalarda göstermek için hazırlanmakta olan pek büyük bir fotoğraf makinesi hüviyetindedir. Çekilen her resim ve tutulan her kayıt, âlem-i misâlin içine akmaktadır. Her an her halimizin, her nefesimizin resmi alınmakta, kaydı tutulmakta ve arşiv âlemine gönderilmektedir. 1

Dipnot:

1- Sözler, s. 147, 148.




Gündemin nabzını tutmak için tıklayın!
www.sentezhaber.com

12.04.2010

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Geri


Önceki Yazıları

  (10.04.2010) - Bir hava zerresindeki mu'cize - 1

  (09.04.2010) - Aklî ve kalbî hastalıklar

  (08.04.2010) - Risâle-i Nur’da İsm-i A’zam

  (07.04.2010) - Risâle-i Nur’a göre dünya cereyanları

  (06.04.2010) - Kâfir âhirette marifet sahibi midir?

  (05.04.2010) - Otuz Bir Mart ve Bediüzzaman

  (04.04.2010) - Risâle-i Nur, Müslümanın konuşan yüreğidir

  (02.04.2010) - Şeytanın güçsüzlüğü

  (31.03.2010) - Cennet dostları

  (30.03.2010) - Namaz hakikatine ulaşmak için

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdullah ERAÇIKBAŞ

  Abdullah ŞAHİN

  Ahmet ARICAN

  Ahmet DURSUN

  Ahmet ÖZDEMİR

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Ali Rıza AYDIN

  Atike ÖZER

  Baki ÇİMİÇ

  Banu YAŞAR

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Gökçe OK

  Gültekin AVCI

  H. Hüseyin KEMAL

  H.İbrahim CAN

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Mehtap YILDIRIM

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Muzaffer KARAHİSAR

  Nejat EREN

  Nurullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Osman ZENGİN

  Raşit YÜCEL

  Recep TAŞCI

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Said HAFIZOĞLU

  Saliha FERŞADOĞLU

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Umut YAVUZ

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin YAŞAR

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İbrahim KAYGUSUZ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu

Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.
Kurumsal Linkler: Risale-i Nur Kongresi - Bediüzzaman Haftası - Risale-i Nur Enstitüsü - Yeni Asya Vakfı - Demokrasi100 - Yeni Asya Gazetesi - YASEM - Bizim Radyo
Sentez Haber - Yeni Asya Neşriyat - Yeni Asya Takvim oktay usta yemek tarifleri Köprü Dergisi - Bizim Aile - Can Kardeş - Genç Yaklaşım - Yeni Asya 40. Yıl